Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Acaba diyorum kliþeleþti mi söylediklerim? Basmakalýp teselli cümlelerimde oyalayýp duruyor muyum kendimi? Bir zamanlar arkadaþlarla gençlik dönemlerimizde iken miadýný doldurmuþ yazarlardan þikâyetçi olurduk. Sanýyorum çekiþtirilme sýrasý þimdi bana geldi artýk… Geçen hafta bloðumdaki bir denemeyi okuyan, bir haným kardeþimizin gönderdiði e-postasý düþündürdü tüm bunlarý bana. Þöyle diyordu: “Yuþa, ben bir doktora öðrencisiyim, okuldayken aklýma takýlan sorularý birilerine sorduðumda bana adamakýllý cevap vermemiþ, cevap verenler de sýradan teselli cümleleri sýralayýp durmuþtu…” diye bitirmiþ mailini. Bir genç kýzýn kaleminden çýkan bu umutsuzluk mailini okuyup cevap yazmaya baþladýðýmda kendimi birden “teselli cümleleri sýralayýp duracak” kiþilerden biri gibi hissettim hemencecik. Nasýl derler hani bir bubi tuzaðý gibi, açmazsan patlayacak, kapalý býraksam patlamaya hep hazýr olacak cinsten… Böylesi zihinsel düðümlerimiz öylesine çok ki þu hayatta. Yani hem kilitlenmenin sancýsýný çekiyor, hem de kilitlenmenin açýlmasýyla karþýlaþacaðýmýz daha büyük sancýyý göze alamýyoruz gibi geliyor bu durum… Týpký bir mayýn gibi; ayaðýný çektiðinde patlayacak, patlamasýn diye ayaðýný çekmezsen bu sefer de sen korkudan patlayacakmýþ gibi hissediyorsun. Aslýnda çoðumuz böylesine buzdan zeminlerde ayakta durmaya çalýþmýþýzdýr. Hani ayaðýný deðdirene kadar düz ve saðlam sandýðýn zemine bastýðýnda hiç beklemediðin o boþlukta sýrt üstü yerde buluverirsin ya kendini hah iþte öyle bir þey bu… *** Biri de bir yazýsýnda þöyle demiþti; “Ben, senin bir baþkasýyla konuþup konuþmadýðýný düþünerek yaþayamam hayatýmý…” Ne denir ki? Hastalýklý bir düþüncenin ürünü bu mesaj ama gel de anlat, anlatabilirsen! Sen canýný uðruna feda edersin, bir gülüþüne ömrünü verirsin, o bu acý sözleri söylemekten zerre kadar çekinmez… Öyle diyor ya yüce kitap: “herkes kendi karakterinin gereðini sergiler” diye… Tam olarak budur durum. Hem insanlarý geçmiþinde yaþadýklarý ile yargýlamak dünyanýn en büyük salaklýðý olsa gerek… Her ne ise, yazan bir kardeþiniz, amcanýz, dayýnýz olarak bu dünyada benim en büyük korkum; duygularýmla yaþamadýðým þarkýlarý sevdiklerimle birlikte söylemeye çalýþmaktýr. Sevmiyorum bu köksüz, ruhsuz durumu. Hele hele o insanýn gözünün içine bakarak ölsem de naylonlaþamam.. Zira fýtratýma, duygularýma, yaþantýma ve hissettiklerime terstir. Çünkü insan ya sever, ya sevmez. Fakat okuyucu sahici sorularýn soðuðunda üþütmüþ aklýný þal gibi örterek kliþelerle oyalamak da suçlarýn en aðýrýdýr bilirim bunu. Muhatabý yakýcý acýlarýn üzerine soðuk kül gibi çöküveren basmakalýp ifadelerle kandýrmak yüz kýzartýcý bir suçtan baþka birþey deðildir elbet. Gerçek düþünüþün iniþ çýkýþlarýný hoyratça silivermiþ slogan ifadeler arasýnda dolaþtýrmak da utanç verici bir tembellikten baþka birþey deðildir. *** Evet, mail atan genç kardeþimizin sorusuna verdiðim cevabý þimdilik saklý tutuyorum ama beni ittiði ürkütücü çaresizlik ise hala açýkta ruhumun üþümesine neden oluyor… Kolayca kotarýlmýþ bir yazýdan, dizi dibinde ter dökülmemiþ bir ifadeden, sözden, kelamdan, son noktasý konulurken yazanýný da þaþýrtmamýþ bir denemeden ben de þüphe etmeye meyilliyim artýk ne yapayým?! Hem yazar dediðin kanamalý ki, kanatmalý deðil mi ya? En azýndan içtenlikle yazýlmýþ tanýmsýz acýlarýn, ne kadar da soðuk olursa olsun bir yalnýzlýkta demlendiðini anlamaya çalýþmalý! Ne olursa olsun insan düþündüðü, inandýðý gibi yaþamalý bu hayatý. Kim bilir çoðumuz böyle yaþayamadýðýmýz için yüreklerimiz incir çekirdeðine dönüp daraldýkça kendi garýna hapsolup kaldý… Kabul edilmiþ duam, bahar yaným, benden önce o olan ve bütün vs…lerim caným sevgilim bu “yükü” bilinen sebeplerle daha fazla taþýyamadý ve gitti de diyebilirsiniz. Böylesi durumlarda insan, sýðýnacak bir þey bulamaz. Onun için kitaplara sýðýnýp teselli bulun veya Yüce Allah’a sýðýnýn. Gece yarýlarýnda avuca dökülen gözyaþlarýnýza sýðýnýn. Yaþadýðýnýz hatýralara sýðýnýn benim gibi.. Boþ verin!!! Kendi adýnýza kaleme sarýlýp söze baðlanýrken “boþ verin…” deyip ýskartaya çýkarýlmak çok aðýr bir yük olsa da siz yine de yaþadýklarýnýzýn içtenliðine, yürek yaralarýnýn acýsýna güvenerek hiç bir karþýlýk beklemeden sevmeye neden aramaya devam edin… Ýþte hepsi bu…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |