..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Popüler Kültür > Yûþa Irmak




9 Ocak 2022
Bu Seviye Merkeplerde Yok!  
Yûþa Irmak
Bu ülkede hava hep dumanlý hep puslu… Hâl böyle olunca bu havalarda, insanlarýn içinde göründüklerinden daha fazlasýný barýndýrdýklarýna þahit oluyorsunuz. Öyle ki oturup konuþulabilir, oldukça makul ayný zamanda mutedil adamlar ve kadýnlarýn yerine saldýrgan, hýrçýn, gözü dönmüþ bir yaratýk karþýnýza çýkýyor.


:FCA:
Bu ülkede hava hep dumanlý hep puslu… Hâl böyle olunca bu havalarda, insanlarýn içinde göründüklerinden daha fazlasýný barýndýrdýklarýna þahit oluyorsunuz. Öyle ki oturup konuþulabilir, oldukça makul ayný zamanda mutedil adamlar ve kadýnlarýn yerine saldýrgan, hýrçýn, gözü dönmüþ bir yaratýk karþýnýza çýkýyor.

Tanýyamýyorsunuz bu insanlarý ki birden bire bir yamyama bir mutana dönüþüveriyorlar. Yarým yamalak bilgilerle, bilgi de deðil, duyumlarla hýnçlarýný bileyip ‘öteki’ne var güçleri ile saldýrýyorlar…

Etrafýnýza þöyle bir bakýn lütfen… Yani televizyon programlarýna, radyolara, gazetelere, sosyal medyada yazýlýp çizilenleri bir seyredip bakýn ne demek istediðimi çok iyi anlayacaksýnýz. Burada esas yürek yaralayýcý olan ise, sözüm ona edebiyat dergileri… Onlar bile edebiyat yerine adeta yazýlýp çizilenlere bakýldýðýnda: ya çalým satma, ya kavga, ya yüksek dozlu eleþtiri tarzýnda sözüm ona okuyucularýna edep öðretmeye kalkýyor! Hatta bazý dergiler adým baþý daraðaçlarýný kurup, birilerini yargýlayýp acýmasýzca asýyorlar. Biri ötekini aþaðýlýyor, ayaðýna çelme takýyor, aðýz burun dalmaya çalýþýyor. Öteki boþ durur mu o da berikinin kanýný emmeye çalýþýyor! Salâh Birsel’in dediði gibi neresinden baksanýz ‘köpek dolabý’, neresinden baksanýz caniler yurdu!

Biliyorsunuz bu ülkede herkes siyasetçi… Aðzý olanýn ne konuþtuðu umurumda deðil ama baþýmýzdakilerden tutun muhalefete oradan bürokrasiye varýncaya kadar ülkede söz sahibi insanlarýn konuþup yazdýklarýný okuyunca kahroluyorum. Yani ülkemde artýk siyasetin o naif, zarif bir dil ile yürütüleceðini filan kesinlikle düþünmüyorum. Böyle bir ümidim de yok artýk. Zira, inancý, geleneði, düþüncesi, kökeni ne olursa olsun, bugün ortalýkta konuþan, ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip siyasetçilerin, sokak dilinin üstünde bir baþka dile sahip olduklarýný söylemek mümkün deðil! Zarafetten, nüktedanlýktan, mizahtan yoksun yapýlan konuþmalar; kaba, hýrçýn, mekanik bir dile dönüþüp adeta siyasetçiyi deðil eli sopalý gardiyanlarý hatýrlatýyorlar… Gerçekten sosyal medya da bu insanlarýn yazýp çizdiklerini okudukça, artýk “gönül dili” dediðimiz o dili konuþabilme yeteneklerini kökten kaybettiklerini sizler de göreceksiniz. Ne acý ki artýk hiçbirine kýzamýyorum!

Beni asýl þaþýrtan tiplerin çoðunun adý edebiyatla, þiirle, sanatla anýlan insanlarýn kabalýðý, hýrçýnlýðý ve vicdansýzlýðý… Biliyorum, þaþýrmamak gerek. Vicdanýný yitirmiþ bir çaðda yaþýyoruz hepimiz. Sokaklarda insanlar deðil de yarý tanrýlar dolaþýyor. Dergilere, gazete köþelerine, ‘edeb’i baþka limanlarda býrakýp gelmiþ varlýklar yýlan gibi gelip çöreklenmiþler baþköþeye. Oradan, hakikatin haysiyetini ayaklarýnýn altýna alýp habire þiþirilmiþ benliklerini tatmin edip duruyorlar. Yakýyorlar, yýkýyorlar, daðýtýp, kýrýp geçiriyor ve pervasýzca saçmalýyorlar. Bütün bunlarý sözüm ona: fikir, sanat ve edebiyat adýna yaptýklarýný iddia ediyor, oluþlarý kahrediyor beni. Bir de buna iman ediyorlar! Bu tiplerden birinin bir kez ya! Bir kez yanýlmýþ olabileceðini, bilgilerinin eksik olabileceðini söylediðine, yazdýðýna þahit olmadým. Hani birilerini kýrmýþ, gücendirmiþ, incitmiþ olabilecekleri filan akýllarýna gelmiyor ne hazin bir durum… Ben de ne diyorum! Bunu zaten kýrmak, incitmek, aþaðýlamak, mümkünse sindirmek için yapýyorlar…

Oysa böyle mi olmalýydý bir böcekten ipek gibi zarif bir þeyi üreten o nezaketli, zarafetli, letafetli insanlarýn torunlarýnýn hali. Onlar da dedelerinin yaptýðý gibi; tezhip ve hat gibi ince zevk ürünü sanatlarý kemale eriþtirmeye yönelik adýmlar atacaklarýna; kaba, haþin baðýþlayýn ama “yarma” gibi insanlar olup çýktýlar! Ve söz balonunu þiþirip þiþirip duruyorlar… Ne ara gönlün ve ruhun dili böylesine hýzlý bir þekilde unutuldu bu memlekette inanýn benim mantýðým almýyor. Bütün bunlar, bu topraklarda üretilmedi mi; bu incelikleri hayata getirenler, bizim yaþadýðýmýz þehirlerin sokaklarýnda gezinmedi mi?

Þimdi olan bitenleri seyrederken ben de artýk insanlarý tanýmak için kendimce bir ölçüt buldum: Vicdan!.. Kimin ki vicdaný var, ona güvenebilirsiniz diyorum. Hatta kökeni, inancý, düþüncesi ne olursa olsun, adamdýr o, dürüsttür, iyi niyetlidir… Vicdaný olmayan birinin hiçbir sözüne güvenmiyorum artýk! Bu ülkede hepimizin vicdanlý insanlara ihtiyacý olduðunu düþünüyorum. Hemen hýzlý bir þekilde, ne yapýp edip “vicdan sahibi insan”larýn çoðalmasýna yönelik eðitimler filan verilmeli her aileye… Evet, týpký rahmetli Necip Fazýl’ýn Reis Bey filmindeki bir repliðinde denildiði gibi; “sokak sokak, ev ev merhamet borularý döþemek gerek…” bu ülkenin her bucaðýna, ocaðýna…

Evet, rahmetli Prof. Dr. Teoman Duralý’nýn bir söyleþisinde (Merdivenþiir / Bahar 2008-sayý: 15) bir devrimden söz ettiðini okuyordum gece gece… Bir taraftan da bilgisayarýmda youtube de bir tartýþma programýný seyretmeye çalýþýyordum… Hocanýn yazýsýna göz atarken birilerinin af edersiniz ama eþek gibi anýrarak konuþmasý çok rahatsýz etti beni. Televizyonda yayýnlanmýþ bir programýn özetiydi seyrettiðim… Rahmetli Duralý yayýmlanan bu dergide insana insanlýðýný armaðan edecek bir devrimden söz ediyordu. Bu yazý da iþte böyle ortaya çýktý. Þöyle diyor yazýsýnda: “Bu çaðýn deðerden yoksunlaþtýrýlmýþ, deðer içeriðinden kopmuþ kalýplarýný baþtan aþaðý deðiþtirmek lazým. Devrim þart! Devrimin baþta gelen hedefi insaný iþkembeye tapan varlýk olmaktan çýkarýp tekrar gönül varlýðýna döndürmektir.”
Týpký Said Nursi’nin ‘kalbin ve ruhun derece-i hayatýna çýkmak gerek” dediði gibi…

Ne diyelim, Allah hepimizi “Ýþkembeye tapan varlýk”larýn þerrinden korusun! Ve hâlâ gönül dilini, normal dilini korumaya çalýþan hangi ýrk ve milletten olursa olsun o insanlarýn sayýsýný arttýrsýn. Artýrsýn ki artýk ekranlarda bu insanlar boy göstersin, bu insanlar gazetelerde, sosyal medyada yazsýn, çizsin. Aksi halde kutuplaþtýran ve adeta çirkin merkep seslerini andýran bu üslup ve dille insanlarýn birbirini boðazlamasýndan endiþe ediyorum..

Çok mu zor ya fikirlerini ortaya döküp insanlarýn bu fikirlerini deðerlendirmesini beklemek. Þu ekranlarda lütfen baðýrýp çaðýrarak konuþmayýn artýk… Yoksa bir merkepten farkýnýz kalmýyor inanýn…

Kalýn saðlýcakla.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn popüler kültür kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Yalnýzlýk" Hastalýðýna Reçete!

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Neyimizi Kaybettik
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mýdýr?
Seviye
Bir Çatýþma Zemini Olarak Kültür
Dikkat Bu Bir Siyasi Yazýdýr!
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Hizipçi Memur Partisi Chp
Arzu Yeterli Deðil
Türk Sinemasýnýn Ezberini Bozan Yönetmen

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.