SORUMLULUKLARIMIZIN BİLİNCİNDE OLALIM
“Bugünün işini yarına bırakma.” atalarımızın yarınımızı düşünerek bizlere
vermiş oldukları en önemli öğütlerden bir tanesidir.
İnsanlar, üzerine düşen vazifelerini yerine getirmekten kaçtığı
müddetçe; hayatı boyunca sonlandırmak için çıktığı yolda hedefine
ulaşması imkansız bir hal alır.
İnsanların üzerine düşen görevlerini yerine getirmenin yolu, atalarının
tembihini eksiksiz yerine getirmekten geçer.
Gerçekten de insanoğlunun tabiatında düşüncesizlik her zaman yer almıştır.
Kendisine bırakılan bir işi zamanında yapmak, her zaman onun üzerine
büyük bir külfet olmuştur.
Yani, sorumluluk sahibi olmaktan kaçmayı bir tercih olarak görmüş; her
daim tembelliği geçilmesi en kolay yol olarak görmekten
vazgeçmemiştir.
Tembelliğin kendisine hiçbir şey kazandırmadığı fikrinden her daim
uzak kalmıştır; fakat işleri aksatmak, insanoğlunun hayatında yeri gelir telafisi
mümkün olmayan büyük kayıpların yer almasının önemli bir sebebi
olmuştur. Hiç düşünmüyoruz ki geç olsun, güç olmasın mantığı ile yol yürümek;
hayatımız boyunca bizim boşuna zaman harcamamızın göz önündeki
nedenidir.
Kaybettiğimiz en kıymetli varlığımız olan zamanımızı geri
alamayacağımıza da aklımızın bir köşesinde yer vermiyoruz.
Vaktimizi israf etmemek için, bize atalarımızın gösterdiği bugünün
işini yarına bırakma yolunda yürümemiz icap etmektedir.
Atmakta olduğumuz bir tek yanlış adım yüzünden, doğmasını beklediğimiz
güneş ışığına bir ömür hasret kalacağımız, bir an olsun
unutulmamalıdır.
Geç olsun, güç olmasın mantığından vazgeçmemek de hayatımızda
yanlışların peşimizi bırakmayacağı anlamına gelmektedir.
O yüzden elimize aldığımız hangi iş olursa olsun; vaktinde,
saatinde bitirmenin gayretine girmemiz gerekmektedir.
Atalarımız bizlere bu öğüdü verirlerken bir an olsun boşa
konuşmadıkları, kendilerinden sonraki nesilleri zarara uğratmak
istemedikleri düşünülmelidir.
Onların bizleri düşünerek söylemiş oldukları bu güzel sözlerin
faydalarını görmezden gelmek de yapılan nankörlüğün en önemli
göstergesidir.
Bilinmelidir ki atalarımızın sözleri, kendilerinden sonra gelen
nesillerin hayatın faydalı gerçeklerini göz ardı etmemeleri gerektiği
yönündedir.
Yani ,demem o ki ; ne olursa olsun bize verilen işi ,gününde, saatinde
bitirip üzerimize düşen vazifelerimizi sonlandırma yoluna
gidilmelidir.
Yapmamız gereken bir şey var: Bu da kendimizden sonraki küçüklerimize
bizden öncekilerin yapmış olduğu gibi olumlu yönde örnek olmak.
Kendilerine verilen görevleri eksiksiz yerine getirmeleri gerektiğinin
ne kadar faydalı olduğu, küçüklerimize en güzel şekilde anlatılmalıdır.
Geç olsun, güç olmasın mantığıyla değil de verilen görevin gününde
bitirilmesi gerektiği ne kadar önemli olduğu fikri aşılanmalıdır.
İnsanoğlu kendisinden küçüklere verilen görevi sonlandırmanın; yani
bugünün işini yarına bırakmaması gerektiği fikrinin önemini
aşılayamadığı takdirde, kaybettiklerinin farkında olması mümkün
değildir.
“Ağaç, yaş iken eğilir.” sözünün anlatmak istediği gerçeklere kıymet
verilmesi gerektiğinin burada farkına varılmaktadır.