BOÐA YILANI AÞK

Hayatým yalnýzlýkla geçmiþti, sevgi neydi, aþk neydi, bilmiyordum, bildiðimi sanýyordum, bazý kýz arkadaþlarým olmuþtu, çakaldýlar, para peþindeydiler, uyuþturucu baðýmlýsý, deli tiplerdi.

Hayatým yalnýzlýk girdabýydý, sorun yoktu, alýþmýþtým. Yazýp duruyordum, romanlar, öyküler ve þiirler, bana para lazýmdý, kýz deðil; paran yoksa kýz da bulamazsýn ki.

Sonra kýzýn biri odama geldi. Bu adamýn parasý var ya da yok diyen düþünmeyen saf bir kýz. Çocuk bir kýz. Çocuk ruhlu bir kýz.
Çay içiyorduk. “Baþla” dedim,içimden kendime, “harekete geç.”
“Orda bir kelebek var” dedim.
“Nerde?”
Sað memesine dokundum usulca. Güldü.
“Çýkar kazaðýný. Çýkar çýkar çekinme, kelebeði yakalamam lazým.”
“Neden?” dedi gülerek.
“O bana güç verecek, sihirli o. Gökyüzündekiler bunu yapmamý istiyor.”
Gülerek çýkardý siyah kazaðýný, pembe sutyenle kaldý.
“Sutyeni de çýkar.”
“Neden?” güldü, iyice garipleþmeye baþladýn, basýp gidebilirim, saðlam bir açýklama yapmazsan.”
“Kelebek içerde”
“Nerde?”
Uzunca güldü.
“Memenin tam ucunda.”
Pis pis baktý bana.
“Cesur ol çýkar, çekinme, biliyorsun ben sana hiç zarar vermedim, vermem de.”
Sutyeni çýkardý.
Tek kiþilik yataðýmda yanýmda oturuyordu.
Usulca yanaþtým, küçük beyaz memesinin ucunu öptüm, emmeye baþladým.
Güldü, hafifçe inledi.
Sonra diðer memeye geçtim.
“Eteðini indir.”
“Neden?”
“Orada daha iri kelebekler var.”
“Ama ben kelebekleri göremedim, nereye gittiler?”
“Meme ucundan aðzýmýn içine girdiler, ruhuma geçtiler.”
“Ben neden göremedim?”
“Göreceksin.”
“Nasýl?”
“Eteðin indir.”
Eteðini çýkardý.
Hacý olan annem içerde dua ediyor, kutsal kitap okuyor, her an içeri dalabilir, dalarsa boku yedik, “lan ne iþ çeviriyorsunuz orada! Edepsizler!” der, (demez, utanýp içeri gider)demezse bile ikimiz de çok utanýrýz, bu çocuk kýzdan böyle bir þeyi hiç beklemez, kýz ezilir çok, kýzý kaltak sanýr.

Sarý eteðini çýkardý, beyaz külot vardý altýnda.
“Orada kelebek.”
“Nerede?”
“Önünde.”
“Nasýl?”
“Vajina bölgesinde.”
“Külotu kenara çekip yakalayacaðým.”
“Nasýl?”
“Aðzýmla.”
Külotu kenara çekip vajinasýný yalamaya baþladým.
Güldü, inlemeye baþladý.
Güldü: “Kelebekler nerde, neden göremiyordum?”
“Göreceksin.”
“Hayýr, am.na koyduðumun kelebeklerini neden göremiyorum? Gören hep sensin!
Çöz kayýþýný, ben de seninkini göreceðim. Hep sen kelebek göreceksin deðil ya, benimki can deðil mi?”
Güldüm: “Peki. Ama az sanýrlý ol” dedim.
Durdum, yüzüne baktým, tatlý ve saf yüzüne.
O da bana bakýyordu.
“Sen beni s.kmeye çalýþýyorsun namussuz, çocuk deðilim. Çok yanlýþ!”
Hiç argo kullanmayan kýz diyordu bunu, gülmeden edemedim.
“Ýlgisi yok, seviþmek de neymiþ, vajinandan bana ne, bedeninden bana ne. Ben seni çoktan s.ktir etmiþtim, kusura bakma açýk söyledim, çok üzüldüm senin için. Tek istediðim seni hamile býrakmak, daha önce hiç böyle hissetmemiþtim. Seni rüyamda gördüm, gece kumsalda yürüyoruz yan yana ve ben sana seni hamile býrakmak istediðimden söz ediyordum.
Gözleri parladý, gözleri yaþlarla doldu. Gözleri kelebeklerle doldu.

Kýzýn memesinden bana ne!
Vajinasýndan bana ne!
Kalçasýndan bana ne!
Seviþmek de nedir?
Çok gereksiz saçma salak þey.

Ama ama…ama bu kýzý hamile býrakmam lazým.
Tek istediðim bu.
Sonrasý ne olur bilmem.
Ama onu hamile býrakmam lazým.
O dindar kýzý hamile býrakmak.

Sevdiðim kýzlarla seviþmek istedim, tek derdim buydu; geliþmemiþ biriydim; ahmak biriydim, ruhumu keþfetmemiþtim, karþý tarafýn ruhunu keþfetmeyi bilmiyordum.
Karþý taraf da bu teknikleri bilmiyordu, onlar da zavallýydý, acýnasýydý.

Ama bu dindar kýz baþka bir evrene sürükledi beni, hiç düþünmediðim þeyler.
Tek istediðim bu kýzýn yüzüne bakmak, kafasýna bakmak, saçlarýna, gözlerine, elmacýk kemiklerine, kaþlarýna, yüzünün bütün sýðýrcýk kuþu detaylarýna, yüzünü istila eden ilginç çiçeklere.
Akýl almaz deli bir istek, bir boða yýlaný tutku, beter bir þey.
Kýzlar canýmý çok sýktý, onlarý hayatýmdan çýkarmýþtým. Bu dindar kýz da; ama bir gün dindar kýzýn babasýný gördüm rüyamda, bu rüya bana her ne olursa olsun onun kýzýný içimden silmemem gerektiðini sezdirdi. Yani bir noktada kaderdir, boyun eðeceksin, ses çýkarmayacaksýn, karþý taraf bana göre delinin teki; ama gökyüzündekilerin bir planý var.
O kýzý hamile býrakmak da nedir?
Normalde böyle bir düþüncem yok.
Ama rüya gösterdiler, böyle hissettirdiler.

Ýsa Kantarcý