ha tavuklar, ha ben!..onlar kuyruklu, benim kuyruğum başkasında!.arada bir gelip takıyor kuyruğunu bana; bir bakmışım çoğalmış civcivlerim!.
dedim de, anladınız sanırım ne demek istediğimi!.
insanların civcivi bebişleridir...bir olur, iki olur, üç olur, beş olur!.ne kadar istenirse, o kadar olur!..hiç kimseyi ilgilendirmez bu sayının kaç olacağı!..mesela benim üç tane civcivim var...ne anama sordum, ne babama sordum, kaç tane civcivim olsun diye!..biliyorum ki; onlar da hiç kimseye sormamışlardı ki; sayımız beştir!.yeter demişler, bırakmışlar demek ki civciv edinmeyi!..
işin şakası diyelim de; diyemiyorum. çünkü; çok alındım!.baktılarki Türk anne ve babalar az civciv ediniyor; ithal anneler, ithal babalar peydah oldu!..hepsinin maşallahı var, valla!.ne zaman kuyruk takma işini yaparlar, şaşarım!.hem de elin ülkesinde; anlamak mümkün değil!.durmadan çoğalan civciv üretirler !.demek ki emri öyle alıyorlar!.
bu arada; ben tavuğum ya, onun için civciv diyorum çocuklara!.yoksa, yoktur kötü bir niyetim...hepsi, geleceğin teminatı olup, bel bağladığımız umuttur aslında...hepsi sevgilidir, hepsi candır, hepsi masumiyet ürünü!.
ve kadınlar, asla tavuk değildir!.hiç kimse onları tavuk yerine koyup, doğurma yaşı yirmi ile otuz beş yaş aralığında olan kadını, her yıl çocuk doğurmaya mahkum edemez!..
sonuçta; kaç çocuk istiyorsam, o kadar doğururum bayım!..
öpüyorum sizi civcivlerim!.
:))