Senin olmanýn, sana ait olmanýn ne demek olduðunu biliyor musun sen?
Kaybedilebileceklerin en deðerlisini, en nazlýsýný yüreðinde taþýmanýn nasýl bir çaba gerektirdiðini biliyor musun?
Avuçlarýnda bir korla gezmenin, sürekli yanabileceðini düþünmenin, yanmanýn ise acýdan çok bir hayal kýrýklýðý yaratmasýnýn ne demek olduðunu?
Sen göðsündeki huzurun farkýnda mýsýn?
Üzerine tek satýr yazýlmamýþ, kýymeti asla tam olarak bilinmemiþ bir kadýnýn hak ettiðini ona sunmak ne kadar zor.
Eksik olmanýn en kötü yaný, tam olabileceðine dair duyduðun aptalca inançtýr.
Ben buyum bu kadarým diye baðýrmak istersin bazen senden beklentisi olan herkese
Benden bekleme, senin olaný istemen yeter.

Asýrlarca seviþmek, bir aðacýn altýnda dudak yýrtarcasýna susmak seninle,
Basit kelimeleri bir araya getirme uðraþý, bitirip önüne sunmanýn verdiði heyecan,
Herkesle paylaþmak zorunda olmak seni, yanýnda eðlendiðin herkese beslediðim çocuksu kýskançlýk,
Ýçine kadar sokulup, seni boynumun altýna yerleþtirmek, derin derin solumak kokunu,
Avucumdaki elini ara ara okþamak,
Kaçamak bakýþlarla süzmek seni baþtan aþaðý,
Yüzünde memnuniyet kýrýntýsý aramak,
Þehirdeki tüm parklarý arþýnlamak, görülen her aðaca “bak bu benim sevgilim” diyerek caka satmak,
Elinden gelmeyenin mahcubiyetini yaþamak…
Yanýnda yaþadýklarým bende olan varlýðýný tamamlamaya çalýþýyor ve inan hiç yetmiyor.
Yaþananlar eksik kalýyor. Sen hep çok uzakta oluyorsun.
Seni neden bu kadar istiyorum?
Sebebi yok
Alt tarafý aþýðým sana o kadar.