..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Yûþa Irmak




7 Mayýs 2023
Onun Ahlaký Benim Ahlakým  
Yûþa Irmak
Belki de bizlere bahar diye dayatýlan tüm sistemler bir aldatmacadýr. Geçmiþ zamanlardaki o sýcak iliþkiler, aile, komþuluk, sokak, mahalle, akrabalýk velhasýl toplumda eþitliði gerçekleþtiren o dayanýþma ruhunun bugün nereye gittiðini hepimiz aramýyor muyuz? “Onunla þunca yýllýk hukukumuz var!” sözünü nedense artýk duyamaz olduk!


:BGD:
Tanzimat’ýn ünlü isimlerinden biri olan Fuat Paþa’nýn babasý Keçecizade Ýzzet Molla’nýn aþaðýdaki beytini ne zaman okusam içimden, “Ýyi ki bu günleri görmedin üstat!” demek geçer:

“Bir mevsim-i baharýna geldik ki âlemin

Bülbül hamûþ, havz tehî, gülsitân harab”

Yani üstadýmýz: “Biz bu dünyanýn bahar mevsimini yaþadýðýmýzý zannediyoruz, oysa bülbül suskun, havuzlar boþalmýþ, gülistan da tam bir harabe.” diyor…


Dikkat edildiðinde þair, müthiþ bir yanýlgý veya aldatmaca halinde “Böyle bahar mý olur?! Bana eski baharlarýmý verin!..” diyerek iç yangýnýný þiirle dile getiriyor.

Peki gerçekten asrýmýz insanýnýn baharýný kim çalýp götürdü ki bizlerden?!..

Yine kitaplardan öðrendiklerimize bakýldýðýnda yüzyýllar boyunca bu topraklarýn çocuklarý birbirlerine þimdikinden daha sýcak, daha sevecen daha yakýn davranmýþ, dertlerini paylaþmýþ, toplumsal insicamý daha derinden hissedip yaþamýþtýr.. Bugün dahi, hani bencileyin iki çeyrek asýr yaþamayý baþarmýþ olan insanlar, her on yýlda toplumsal algýlarýmýzýn nasýl deðiþtiðini en iyi bilenler arasýnda yer alýrlar. Örneðin, bundan 40 yýl evvel birisi sokakta, kahvehanede veya herhangi bir mecliste, herhangi birinin dudaðýnda hüzün kýrýntýsý, alnýnda keder kýrýþýðý görse, usulca yanýna sokulur, “Beni baðýþlayýnýz, gerçi tanýþmýyoruz ama, sanki bir derdiniz var gibi!. Acaba yardýmcý olabileceðim herhangi bir þey var mý?” diyerek baþladýðý sözlerinin devamýný belki koluna girerek, belki sýrtýný sývazlayarak getirir ve derdine çare sýkýntýsýný az da olsa omuzlayabilmek için mutlaka bir yol bulabilirdi. Bunun baþlýca nedeni toplumun her ferdi ile kendi arasýnda hissettiði o bütünlük ruhu, parçasý olduðu bünyenin saðlýklý yaþamasý için bir gayret, azim ve millet olma ahlakýnýn dýþa vurumundan baþka bir þey deðildi. Halbuki eskiden toplumumuz daha zengin deðildi, daha bilgili de deðildi, hatta imkânlarý neredeyse hiç yoktu, ama, fakat ve lakin onlar birbirlerinin gerek ihtiyaçlarýný, gerek dertlerini paylaþmayý kendilerine þiar edinmiþlerdi. Günümüz toplumu ise pek çok açýdan eski kuþaklara göre daha fazla imkânlara sahip, daha müreffeh, daha kavrayýþlý. Her þey imkân dahilinde. Denilebilir ki dünya sanki baharýný yaþýyor. Ama gelin görün ki insanlar hiç de mutlu deðil. En yakýndan tanýþan kiþiler bile birbirlerine dertlerini, sýkýntýlarýný açtýklarý vakit adeta “That is your problem!” diyerek sýrtýný dönüp gidiyorlar.

Peki bu nasýl bir bahardýr?

Belki de bizlere bahar diye dayatýlan tüm sistemler bir aldatmacadýr. Geçmiþ zamanlardaki o sýcak iliþkiler, aile, komþuluk, sokak, mahalle, akrabalýk velhasýl toplumda eþitliði gerçekleþtiren o dayanýþma ruhunun bugün nereye gittiðini hepimiz aramýyor muyuz? “Onunla þunca yýllýk hukukumuz var!” sözünü nedense artýk duyamaz olduk!

Sanýyorum bugün toplumumuzun çözülme serüveni tam da burada, dayanýþma ahlakýnýn, rekabet ahlakýyla yer deðiþtirdiði noktada düðümleniyor. Sanayileþme süreciyle birlikte inançlarý ikinci plana iten insanlýk, her çeyrek yüzyýlda yeni bir rekabet alaný ortaya çýkarmýþ ve insanlarý dayanýþma içindeki toplumdan koparýp rekabet konumunda bireyselleþtirmeye yönelti. Dayanýþma için var olmasý gereken birlik ve beraberlik þuuru yerini kiþisel çýkar ve menfaatlere býrakýnca rekabetin o acýmasýz kurallarý, iþ ahlakýndan taþýp toplum ahlakýný resmen esir etti. Modern toplumumuzun mottosu olan “Rekabet kaliteyi getirir!” cümlesi üretim, sanayi, ticaret için doðrudur ama ruh dünyalarýmýz için tam bir depremdir. Ve yazýk ki biz, ihtiraslarýmýza kapýlýp bu rekabetin sýnýrýnýn nerede durmasý gerektiðini ya unutmuþ ya da bilmeyecek kadar hikmet ve gönül iliþkilerinden uzak kalmýþ durumlardayýz.

Evet, esasen insanlarýn birbirlerine yakýnlaþmalarý aralarýndaki benzerlikler üzerine inþa edilir. Kýlýk kýyafetten beden yapýsýna, davranýþ ve inanýþtan psikolojik özelliklere kadar birtakým benzerlikler onlarý birbirine yakýnlaþtýrýr ve dayanýþma içinde kalmasýný saðlar. Bu dayanýþmada en çok da manevi benzerlikler ile “ortak mazi” bilinci rol oynar.

Ýhtiyaçlarý ve bunlarýn tatmin þekilleri birbirine benzeyen insanlar arasýndaki duygu ortaklýðý onlarý toplum yapar. O halde en iyi toplum, aralarýndaki dayanýþma en yüksek olan toplumdur, denilebilir. Bize göre, temeli rekabete dayandýrýlmýþ modern zamanlarýn toplum düzeni (rekabet ahlaký), iþ ve ticaretten taþýp ruhlara da hükmetmeye baþlayýnca toplumun dayanýþma ruhu bozulmuþtur. Hakikatte dayanýþma ile rekabet birbirinin zýddý deðil iken, modern dünya ikisini karþý karþýya getirmiþ ve ideal toplumun ortaya çýkmasýný engellemiþtir. Batý dünyasýnda insanlar arasýndaki sosyal münasebetleri iktisadi menfaatlerle ölçen sanayi toplumu ve materyalist felsefe uzlaþmadan ziyade çatýþmayý körüklemiþ ve daha çok rekabet daha çok kazanç fikrini doðurarak dayanýþma ruhunu öldürmüþtür. Geleneksel cemaat þuuruna sahip doðulu toplumlarda ise dayanýþma hâlâ bir anlam ifade etmektedir. Bunun sebebi sanayileþemediðimizden veya zengin olmayýþýmýzdan deðildir. Hayýr, doðuda ahlakýn sýnýrlarýnýn hâlâ dayanýþmanýn sýnýrlarý olmasýndandýr. Bugün dayanýþmayý kaybettikçe ahlakýn da kaybolduðu ortaya çýkmaktadýr. Veya; artýk millet olarak dayanýþmayý kaybetmemiz milli ahlaký da görmezden gelmemize yol açmaktadýr. Gelecek çeyrek asýr, bütün dünyayý milli ahlaklardan arýndýrýp rekabete dayalý küresel bir ahlaký kuracak gibi görünüyor. Ben bu rekabet dünyasýnda toplumun daha da bireyselleþeceðini ama “beþeri ahlak”ýn ön plana geçeceðini, insanlarýn kiþisel ahlaklarýyla deðer kazanacaklarýný düþünüyorum. Ancak o vakit gülistaný harab edilmiþ, havuzlarý boþaltýlmýþ bu baharda yegan yegan bülbüller þakýmaya ve insanlýða örnek olmaya baþlayacaklardýr. O bülbüller, hiç þüpheniz olmasýn, bizim çocuklarýmýz arasýndan çýkacaklardýr. Onun için çocuklarýnýzýn ahlakýný koruyunuz lütfen!..

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
Kendini Anlatma Þekli
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
Yürek Evinde Oturmak
Dünyaya Açýlan Yol
Güzelliðin Evine Kurulmak
Kendini Çimdiklemek!
Zamaný Tende Durdurmak, Ruhu Cumada Diriltmek
Ýnsanlara Bakmaya Alýþtým

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Sözcükler Ýçindeki Evren
Bir Çýðlýk
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
High – Rise (Gökdelen)
"Ýyi", "Kurt", "Ceberrut", "Sosyal" Deðil "Kerim Devlet"
Eski Kitaplar Neden Okunur?
Sevgili
Nasýl Bir Ýnsansýnýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.