Þehir hastaneleri ve bu hastanelerin hasta garantileri var olmadan önce, þehirlerde numune hastaneleri vardý. Sabahleyin sýra bekleyip, ama ayný gün muayene olduðunuz Numune Hastaneleri... Þimdi ise randevu bekleyip alamadýðýnýz ya da birkaç ay sonraya aldýðýnýz kuyruk olmayan hastaneler...

Konumuza dönelim. Erzurum Numune Hastanesi'nin baþhekimi tayin olup gitmiþ. Yerine de vekâleten baþhekim yardýmcýsý bakýyormuþ. Saðlýk çalýþanlarýndan birine "Ýdari kýsýma kimseyi alma, toplantý yapacaðýz" demiþ ve gitmiþ.

Grant tuvalet bir adam gelmiþ ve tabiri caizse kapýcýya, baþhekim yardýmcýsý ile görüþmek istediðini söylemiþ. Kapýcý toplantý olduðunu ve kendisini içeriye býrakmayacaðýný söylemiþ. Bu zengin görünüþlü adam elimdeki çantadan bir yazý çýkararak, kendisinin Numune Hastanesi'nin yeni baþhekimi olduðunu açýklamýþ. Bizim kapýcý bütün bunlara karþýn yine de izin vermemiþ. Tartýþma büyüyüp sesler yükselince baþhekim yardýmcýsý dýþarý çýkýp konuya vakýf olmuþ. Baþhekimden özür dilerken kapýcý "Sizin dediðinizi yaptým hiç kimseyi içeri sokmadým" demiþ.

Bir köle efendisi tarafýndan kölelerin baþýna verilirse, emin olun, köle sahibinin bile aklýna gelmeyecek zulmü bu köle yapar. Derler ki, Amerika'da kölelik kaldýrýldýðýnda, eline özgürlük belgesi alan kölelerden biri "Bana bir siyahi köle bulun" demiþ.

Malýný ve bilgisini insanlýk hayrýna kullanmayan ya da kullanma becerisine sahip olamayan kiþiler için de Anadolu'da bir atasözü vardýr, "Kendi parmaðýna bile iþemez / iþeyemez" diye.

Hep söyleriz ya "Gelen gideni aratýr" diye. Bu sözün yalan olmadýðýnýn ispatý için iktidar çok çalýþýp, cidden ter döküyor.

Hükümet kabinesi açýklandý. Her biri ayrý bir hezimet, ama ben yine millisiz eðitim bakanlýðý üzerinde durmak istiyorum.

Gelen ve giden bakanlar arasýnda kendi özel okullarý olmasýna raðmen, hep doðrularý konuþan, ama hiçbir þey yapmayan ya da yapamayan bir Ziya Selçuk vardý, bir de anladýðým kadarýyla doðru yapmaya çalýþtýðý için iktidarla ters düþen ve bakanlýk ömrü çok kýsa süren Nimet Çubukçu.

Erkan Mumcu dahil geri kalan bakanlarýn tamamý bu ülkede milli eðitim nasýl daha çabuk nasýl bitirilir üzerinden proje ürettiler. Baþarýlý da oldular. "Yiðidi öldür, hakkýný yeme." Gerçi bir iki kere Sayýn Cumhurbaþkaný "Eðitimde istediðimiz þeyleri gerçekleþtiremedik" diye serzeniþte bulunmuþtu, ama eðitimi daha hýzlý yok edecek birisini þimdiye kadar sanýrým bulamamýþlardý. Acaba eski müsteþar, yeni bakan Yusuf Tekin'e mi nasip olacak diyesim var...

Yusuf Tekin, Erzurum, Tortum nüfusuna kayýtlý bir bürokrat. Ýktidar tarafýndan çok seviliyor. Öyle ki, saðýna soluna bakýlmadan önce müsteþar, sonra yasa deðiþikliði sonucu müsteþarlýklar ortadan kalkýnca, çok kýsa sürede Gazi Üniversitesi bölünüp, Hacý Bayram Veli Üniversitesi kuruluyor. Ardýndan yine çok kýsa bir süre içinde Yusuf Tekin profesör oluyor ve Hacý Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüðüne atanýyor. Ýþte ilahi mucize; bir seçim yapýlýyor, muhalefet halka raðmen, muhalefette kalmayý baþarýyor ve iktidar yoluna devam ediyor. Eðitim bakanlýðýna da Yusuf Tekin getiriliyor. Kaderin üstündeki kader iþliyor demek. Çalýþtýðý bakanlarla birlikte berbat ettiði eðitimi daha da berbat etme fýrsatý mý doðuyor, desek...

Aslýnda en yukarýda Numune Hastanesi olayýný anlatmýþtým ya, o gerçekleþiyor. Yusuf Tekin söylenenden kendi iradesi ile ayakkabýsýný bile baðlayabilecek biri deðil. Ne söylenirse onu eksiksiz yapar, fazlasýna da karýþmaz. Eðitim bakanlýðýnda yapacaklarý en köklü deðiþiklik, bütün ortaokullarý Ýmam Hatibe çevirmek olur. Ki bunu yaparken de halkýn nabzý yoklanýr ve ciddi bir tepki yoksa yapýlýr. Ýlk icraat da Mahmut Özer döneminden kalan öðrencilerin þartsýz þurtsuz mezuniyetleri...

Sayýn bakanýn müsteþar olduðu dönemlerdeki icrastlara bakmak kâfi. En önemli icraatlarýndan biri okul müdürlerini ve öðretmenleri itibarsýzlaþtýrmak. Okul müdürleri için veliler referans puan verecek, öðretmenler için de öðrenciler...

Sayýn bakanýn müsteþarlýðý döneminde kendisi ve patronlarýnýn söyledikleri hariç kimseye en küçük bir faydasý olmamýþtýr. Bir yýðýn saçma sapan iþleri yýðýnla belgeye baðlamak yaptýðý önemli icrastlar arasýndadýr ki, bunun en güzel örneði de, Kemal Derviþ denen entel tipin "Toplam Kalite Yönetimi"nin eðitim boyutunun adýný deðiþtirerek "Okul Geliþimi" adý altýnda, okullarý birer ticarethaneye çevirmesidir.

Hani derler ya "Yaptýklarý yapacaklarýnýn referansýdýr. Sayýn bakan neler yapacak, hep birlikte göreceðiz. Mevla sonumuzu hayýrlara tebdil etsin.

"Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler"

Bülent Arý'nýn "Ben bu cahil halkýn ferasetine güveniyorum" dediðine (cümlenin doðru olduðunu tasvip etmesem de) ben de katýlýyorum. Bu cahil halkýn ferasetiyle ayný iktidar ayný sömürüye devam edecek ve biz de buna kader diyeceðiz, her zamanki gibi.

Gazali der ki, "Liyakatsiz birini bir makama getirirseniz, üstüne kuyruk sallar, astýný ýsýrýr."

Küresel ýsýnma sanýrým temmuzla birlikte baþlayacak. Hâlâ zafer havasý devam ediyor.

Ýnþallah beni bu sefer yanýltýr bu kutsal ittifak.

4 Haziran 23
Gölcük