..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




6 Aralık 2023
İşte Deve İşte Hendek  
Osman AKTAŞ
Yusuf Tekin'in Yusuf kuyusundan gelen sesi ister istemez benim kulaklarıma olağanüstü eziyete dönüşüyor. Aldığı kararların resmi açıklaması ile gayr-ı resmi uygulatmaya çalıştıkları birbiriyle tam bir tezat oluşturuyor sayın bakanın. Bu bilgi pisliğini öğretmenlerin ayıklaması mümkün değil.


:CAJ:
Yusuf Tekin'in Yusuf kuyusundan gelen sesi ister istemez benim kulaklarıma olağanüstü eziyete dönüşüyor. Aldığı kararların resmi açıklaması ile gayr-ı resmi uygulatmaya çalıştıkları birbiriyle tam bir tezat oluşturuyor sayın bakanın. Bu bilgi pisliğini öğretmenlerin ayıklaması mümkün değil.

Yusuf Tekin önceki bakanların yaptığı gibi, aldığı karar ve tutarsızlıkların sorumlusu öğretmeni göstermenin yine yollarını arıyor ve bunu yönetmelik olarak da okul yönetimlerine ve öğretmene dayatıyor.

Biliyorsunuz, öğrencilerin sınıfta kalması yönünde bir açıklama yapmış, olumsuz koşullarda öğrencinin eleneceğini açıklamıştı. Bu haberin akabinde Açık Liselere öğrenci gönderilmesinin doğru olmadığını ve bu öğrencilerin örgün eğitimde devam etmeleri gerektiğini söylemişti. Bu açıklama öğrencinin sınıfta kalmasının da doğru olmayacağının bir habercisidir.

Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin hem yazılı sınav, hem uygulama sınavı biçimine dönüştürüldüğüne karar verildi. Bunun (sözde) amacı öğrenciyi aktif hale getirme düşüncesi. Oysa şu bilinen bir gerçek ki, bütün dersler dikkate alındığında öğrencinin en aktif olduğu ders zaten Türkçe ve edebiyat dersleri... Okuma, anlama ve ifade etme üzerine kurulu bu derslere böyle bir uygulama getirmek, öğrenciye ve öğretmene külfet getirerek ciddi bir zaman kaybına yol açmaktan başka bir işe yaramayacağı meydanda.

Yusuf Hayaloğlu'nu rahmetle anarken, bu isim aslında sayın bakana daha uygun olacağını söylemeden geçemeyeceğim. Yusuf Tekin, müsteşarlığından kalma alışkanlığı, rektör olurken yaşadığı süreçte elde ettiği özgüvenle(!) ya hayalindekini, ya rüyasındakini kanun ve yönetmelik olarak sunmaktan mutluluk duyuyor olmalı ki, bu nefsini tatmin etmenin en etkili yolu.

Yusuf Tekin'den yeni bir cevher alınca bende sizinle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz bir sarrafta bile bu meziyet yok, olağandışı buluşlar keşfediyor sayın bakan.

Okullarda öğrenci değerlendirme komisyonları kurulacak; bu komisyonların görevi sınıfta kalma ihtimali olan öğrencilerin sınıfta kalmalarını önleyici tedbirler geliştirmek ve bunu rapor halinde bakanlığa kadar ulaşmasını sağlayacak mercilere bildirmek... Öğrenciler iki yönlü takip edilecek; bunlar devamsızlıktan kalma riski olanlar, dersten kalma riski olanlar...
Hulâsa, sayın bakan kimseyi sınıfta bırakmayın uyarısını kulaktan kulağa oyunuyla gerçekleştiriyor. Hani başarı her şey ya... Oysa sayın bakan başarının kâğıt üzerinde değil, nefsi tatmin için de değil, kişinin kendisine övgü yapılması için de değil, başarı toplumsal değişim başlayıp, yaşanması için gerekli olan bir kavramdır.

Okullarda öğrenci değerlendirme komisyonu kurdurmak, sadece bir çok öğretmenin zamanını gasp etmek, meslekten soğutmak, ailesi, çocukları ve öğrencileriyle daha az hemhal olmalarına sebep olacaktır. Eğer bu yapılanların sonucu düşünülmeden yapılıyorsa, bu bilgisizliktir ve kişi bu makama layık değildir. Sonucu bilerek ve isteyerek yapılıyorsa bu art niyettir ki, art niyetli insanlara hiçbir makam verilmemelidir, çünkü devleti ve milleti bilerek zarara uğratmaktan başka bir şey yapmazlar.

Makedonya Kralı Büyük İskender, babası döneminden kalan ve kendisine iki yıl boyunca refakat eden büyük vezirine bir gün "Seni görevinden azlediyorum. Hayatına başka bir yerde, başka şartlarda devam et." diyor. Vezir şaşırıyor "Efendim hizmette bir kusur mu ettim? Kimseye zarar mı verdim? Azlimin nedenini öğrenebilir miyim?" diyor. Alexander İskender "İki yıldır yanımdasın ve tek bir kusurumu bile söylemedin. İki yıl içinde hiçbir kusur işlememiş bir insan olamaz. Eğer kusurumu görmediysen, bu makamı hak edecek bilgi ve dikkate sahip değilsin demektir. Bu makamı boşuna işgal ediyorsun anlamına gelir. Azledilmen elzemdir. Eğer kusurlarımı gördün ve gözmezden gelerek söylemediysen, o zaman sen millet için de, benim için de hainsin demektir. Senin kellenin alınması elzemdir. Ben birincinin olduğunu, senin bu makam için yeterli meziyete sahip olmadığını düşünmek istiyorum ve seni azlediyorum." diyor.

Pusula belli; elinde yetki olanları bağlayıcı bir gelişme beklenmelidir.

6 Aralık 23
Gökcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
10 Kasım
Çağın Ütopyası
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı
Yusuf ile Müfredat

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kanlı Temmuz
İrade ve Kudret
İslam ve Rejim
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.