Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Dünyanın sesini biraz kısıp kendini çektiğin zaman anda kalmayı başarabilirsen duyabilirsin evrenin yasa ve sesini sevgili günlüğüm✍🏻 Evrenin yanında yeri gelince yere göğe sığamayan insanın farkında mı evren acaba? Komiğiz ya; gerçekten komiğiz… Dünya dönmekte ve gezegenler ve bizler ise taş üstüne taş koymanın; malın, paranın peşine düşmekle oyalanıyoruz.. Bak buna örnek rahmetli dedemden kalmış işte topraklar taşlar… Rahmetli anacığım kıyamamış hakkını almaya kardeşlerinden( niye kıyamadı ki bilemem) hakkı olanı dil ile istemek mi lazım; onu da hiç anlamış değilim. Velhasıl kelâm uzun konu kısaltalım. Annem ahiret yurduna göçtü taşlar, topraklar illüzyon olduğunu bildiğimiz dünyada kaldı vazifesi gereği … Üzerinde işte yeşillikler, ağaçlar, inanmazsın belki ama abartı değil sevgili günlüğüm karınca yuvaları, papatyalar ve hatta ağaç dallarında kuş yuvaları var ve dişi kuşlar kurmuş yuvaları ve hatta inan bana masal değil dişi kuşlar seçmiş eşlerini… İnsanlardan akıllı bu kuşlar yahu ne diyelim, tebessüm edip eğlenelim… İnsan mekan değişiyor nasibini, nasibi kadar yiyebiliyor. Bize nasipse o topraklar sekiz yıldır toprak kağıdın arasında hakimlerin önüne bir gelip, zaar iki gidiyor ne hikmetse!? Hikmeti maddede aramak gibi hataya düşmeyelimde, teşbihte hata olmasını yazalım buraya ! Ya da satır aralarında kaldı toprakcıklar, kısmette var ise çıkacak kağıttan serilecek ayağımıza, he ne olacak ondan sonra; devir daim dünya sevgili günlüğüm kanma mala! Gözümde yok ki dünyaya tamah edelim. Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi desek makaslasak cümleyi… Bana toprak değil; ilim lazım… Bana kitapların sararmış yaprakları arasında romanlar, hikayeler edebiyat, felsefe lazım; varsın anneciğime zamanında gelmeyen toprak dosya arasında rafta kalsın! Yazmasam varlığını bile unutmuşum hale bak… Hoş varlığıda işte tapu kağıtlarında ismimiz olmasa kağıdında farkında değiliz ne mutlu bize: ister gül sevgili günlüğüm bu duruma, ister değer ver dünyaya aaa olur mu canım koş malın peşinden de… Ben edebiyatın yanındayım yapabiliyor, yazabiliyorsak, onu da bilmiyorum benim derdim başka… Yarım kaldığını bildiğim sınavlarım vardı ama bunun suçlusu ben değildim… Hani seksenlerde bağırırken televizyon ekranlarından “Kız çocuklarınızı okutun” diye devlet büyükleri hoş bağırmaya gerek var mıydı desem, burnum uzar pinokyo gibi elbette gerek varmış ki bas bas bağırmışlar haberlerde, orada, burada lakin ne yazık ki; bu sesleri bu sözleri bir duyanlar uygulayan büyükler vardı ve birde duyan ama duymazlıktan gelenler vardı… Bak sevgili günlüğüm geçmiş zaman olur ki gibi masallar ve masallar içinde masalımız var çektimi dikkatini? 2. inci bölüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |