..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Hülya Kırklaroğlu




22 Kasım 2024
Kalem Zerreler ile Özlenir  
Her şey olması gerektiği gibi…

Hülya Kırklaroğlu


Her şey kendi yolunda ilerler iken, kendi elimizle ihmal edilene duyulan özlem..


:FH:
Her şey olması gerektiği gibiymiş sevgili günlüğüm ✍🏻
İstisnasız her şey…

Seninle ayrı geçirdiğimiz günler peki, o günler demi olması gerektiği gibiydi?

Yüreğimle gittiğim her yere senide götürdüğüm için fark etmesende yanımdasın hep yanıbaşımda; gel gelelim bir şey eksikti ama, olması gereken bir şey ✍🏻

Bana ayrıymışız gibi gelmiyor gibiydi yoğunluktan,fakat nedendir bilemiyorum, kalemi elime aldığım an sana kavuşuyormuşum gibi sevinç doluyor içim, çok hoş değil mi?
Bende seni böyle kucaklıyorum işte.

Ne muazzam bir duygu..

İnsan kalemi zerreleriyle özler mi?

Özler özler özler sevgili günlüğüm✍🏻

Varoluşum kalemimle anlamını tamamladı bana kalırsa ve aramızda kalsın…

Bak aramızda kalsın, şşşttt duymasın kimsecikler ama ama ve de ama yüzmeninde önündesin, hemde açık ara…

Çok kereler amaannn yüzdüm, yüzüyoruz ne varki bunda dediğim çok olmuştur.

Çoğu zamanda yüzme için harcadığım zamana çokça üzülmüşümdür; ne olacak ki sanki, yani ne olacak ki sanki? Ne yani?

Üç saniye erken, beş saniye geç bitirmek ne bileyim bence çok önemi yok bunun…

Diğer yanda kaçırdığımız hayatın yanında; bence çokta önem arz etmiyor saniyeler…
Sana dönersek benim güzel sevgi dolu günlüğüm…

Evlatlarımdan sonraki en değerli hazinem sensin benim için.

Yüreğimi serdim sayfalarına…

Söz ver lütfen, söz ver bana Allah nasip ederde cennete girebilirsek; ki, umudumu ahiret yurduna sakladığım için ümitliyim…

Umut o kadar mühim bir duyguki dünya için heba etmeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik, olanı, olduğu gibi kabul ettik diye düşünüyorum. Sonrasında ver elini mutluluk, huzur… Yaşamak bu şekilde insanın zorunu kolay eyliyor. Ya da bana öyle geliyor…

Bu yüzden bana ait olan söz” umut yorar insanı” dedim, durdum çoğu yazımda.

Bana göre yani, ben bana ait tespitlerin sahibiyim.
Benim doğrum bana… Seninki sana… Onunki ona… Bununki buna…

Oradada ayrılmayacağız cennette ve belki orada sen yazarsın beni; ben okurum orada
sevgili Hülyan olurum, olur mu?

Ah bu çocuk kalbimiz, her şeyden muhafaza ettiğimiz çocuk yüreğimiz ne güzel satırlar yazdırıyor bize böyle.
Çok şükür halimize, huzurumuza, gölgemizi halk edene şükürler olsun…

Biliyor musun şu an gözlerim doldu, meğerse ben seni ne çok özlemişim sevgili günlüğüm✍🏻

Aslında; belki sen fark edemedin ve belki şu an kalemi elime alıpta kavuştuğumuz ana değin; önceki yazmış olduğum şiir ve yazılar arasında gezindin durdun şimdiye kadar ve beklettiğim için seni özür dilerim.

Sende özlemiş vede merak etmişsindir beni muhakkak. Bak şimdi aşkolsun bana, bu açıdan bakamamışım.
Elbette özledin beni, benim seni özlediğim gibi hemde.
Ne çok benziyoruz birbirimize, hemde ne çok…

Şu şekliyle gözümde canlanıyor ayrı geçirdiğimiz günler, anıların arasında dolaşır yokluğumu farketmezsin diye mi düşündüm ama çok çok aşkolsun bana, ayıp etmişim sana…
Empati yapınca gördüm tuttuğun aynada kendimi, yorucu hobilerimi!

Sen hep iki göğüs kafesimin arasında, benimle birlikte nefes bir alıp, bir veriyordun fakat seninle yüz yüze gelmek başka bir evren, ne kağıda sığdırmak mümkün seni, ne kaleme…

Yani kendi etrafımda döndüğüm gibi seninde etrafında dönüyorum aslında… Fakat bu dönüşlerimizin karşılığını ne gündüz veriyor, ne gece…
Ne mevsimler veriyor ne de yol aldıkça yıllar…
Başta ağaracak saçlar döndükçe kendi etrafımızda ve senin etrafında, tak diye çıkacak karşımıza ayna…
Ayna ayna söyle bana; benden daha güzeli var mı bu dünyadayı söylemez dilim…
Aynaya baktıkça ruhuma kilitlenirim, ruhumun geldiği diyarı seyr eder giderim; çağrıya kulak veririm…
Bunu sana nasıl izâh edeyim sevgili günlüğüm hisset beni, belki o zaman bir nebze anlarsın bu satırların gizemini, koy benim yerime kendini tut aynayı tutan elinde birde kalemi!

Gezegenler birden çeler aklımı…
Karasal gezegenler, gazsal gezegenler diye ikiye ayrılırım asteroit yağan yerden…
Her şey olması gerektiği gibi görüyor musun sevgili günlüğüm✍🏻

Düşünen insanlar için ne güzel ibret ve örnekler var…
Cenab-ı Hakk Hazretleri düşünenlerden eylesin her birimizi…Şükrümüzü dergâhı izzetinde kabul eylesin.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayna Bu Olanı Gösterir
Ne Zaman Kültürleneceğiz? 1’nci Bölüm
Ruhumun Ellerine Bırakıyorum Kalemi
Atatürk ve Satı Kadın
Ne Zaman? 2’nci Bölüm
Bir Sağa Bir Sola Sallanıyorum
Kültür 4’ncü Bölüm
Kültürleneceğiz Kültürleneceğiz 3’ Bölüm

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İspat
Satırları Çınlasın Ganimet’in
Gidiyorum
Atatürk ve Satı Kadın 2... Bölüm
İnsan Hangi Yöne Dönüyor?
B On İki
Köşeye Çekilmek
Kalemi Tutan Bu El
Doğum
Bir Selam Verip Çıkacağım Sevgili Günlüğüm✍🏻

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tuzdan Yana [Şiir]
Kim O? [Şiir]
Itır Mavisi [Şiir]
Güfte [Şiir]
Hasbelkader [Şiir]
Kalemin Çilesi… [Şiir]
On Beş Saniye [Şiir]
Yeşilköy [Şiir]
Lahza [Şiir]
Herkesin Kalemi Aynı Derinlikte mi Ki? [Şiir]


Hülya Kırklaroğlu kimdir?

1970 Erzurum merkez doğumluyum. 1972 yılından bu yana İstanbul da ikamet etmekteyim. 5 yıllık konfeksiyon deneyimimden sonra 10 yıl hizmet sektöründe çalışan olarak yer aldım. 2016 yılından itibarenaktif olarak yüzme sporuyla ilgilenmeye başladım. Master yüzücü olarak bir çok birincilik ve derecelerim bulunmaktadır. Yüzme sporu dışında, okçuluk ve taekwondo ile de ilgilendim. Keman dersi aldım. Diğer ilgi alanlarımın içinde Fransızca ve keman bulunmaktadır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.