"İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Yok yok telaş etme, meraklanma bir yerimi kesmedi ayna; yaraladı derin ve ince bir çizgiden.. Ne diye o gün dikkatle aynaya baktım ki, ne diye? Neyi amaçladım? Yerçekimi kuvvetini görmek çok mu memnun edecektiki beni… Bak geç işte, ayna bu olanı gösterir… Gençliği, güzelliği, zerafeti, asaleti, estetiği gösterdiği gibi… Öfkeyi, kinide göstermeyi bilir… Zenginliği göstermekte vazifelerinden biridir diyebiliriz, yoksulluğu göstermede hünerinin sisidir.. Faaakaatt!! En çok zevk aldığı ve hatta kendini parlata parlata, gerim gerim gösterdiği şey! Yerçekimidir! Hayır birde yakın gözlüğü takmış bakıyorum aynaya sevgili günlüğüm✍🏻 Ne gerek var canım bunca teferruata? Yakın gözlüğüyle sabah sabah aynaya bakmak nene lazım senin değil mi? Hiç işte! Sorular bana… Cevaplar ayna ve zamanda… Ne ara yerçekimi aldı beni kollarına sevgili günlüğüm? Hangi ara aldı? Ne zaman büyüdüm ki? Efendim? Duyamadım bir daha rica etsem fısıldar mısın yüreğime? Evet evet şimdi daha iyi kavraya kavraya anladım! Annem kollarına aldığında, sütü de yerçekimiyle yudumluyordum değil mi? Fakat o zaman, ayna doğduğumuz an kondu karşımıza… Kum saati çevrildi, dünya saunasında.. Biz bakar geçeriz demek ki öylesine aynalara farkında olmadan yazık, çok yazık… Emeklerken yürüdüğümüzü göremediğimiz gibi; yaşlandığımızıda seçemiyoruz aynada o zaman, sözde söylediğimiz özde kabul görmesi tartışma yaratıyor ne tuhaf şey… Yakın gözlüğü şimdi dostluk mu etti bana, yoksa düşmanlık mı? O günden beri dahada daldım derin sulara… İyide geçen hafta yoktu sanki bu çizgimsi şey… Nerden çıktı bu diyerek canımı yok yere mi sıktım sevgili günlüğüm şimdi ✍🏻 Zamanı düşündüm. Zamanın haberi olmadan, işine, etlisine, sütlüsüne karışmadan yorum yapıyoruz.. Hoş gitsede kulağına umrunda mıyız ki? Bak sende bizim şımarıklığımıza; hem anneanne olmayı isteyeceğiz, hemde aynada yüzümüze yerçekimi rüzgarı estimi diye bakıp, görüncede aynadan şikayetçi olacağız…Cık cık cık Olacak şey değilde, oluyor işte. İnsan hep genç ve dinç ayrıca yerçekimin uğramadığı bir yüz ve yapıya sahip olmak istiyor ne mümkün! İnsan istiyorda, istiyor anlayacağın sevgili günlüğüm✍🏻 Gece gündüz giydiği elbise yıpranıyor diye düşünmeden etten, kemikten elbiseye üzülüyor… Gençliğin, güzelliğin daim olmasını arzu ediyor, ruhu aynada aramayı, akl etmiyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |