Bir Dilek Tut (benden) Olsun!

kimlere dilek ağacı oluyoruz

yazı resimYZ

Dinledikçe olan-biteni birilerinin ağzından, gırtlağında ezilen bir hıçkırık peydah oluyor. Yoruluyorsun, uykun gelir belki diye kitaba sarılıyorsun. Ukunsa kitabın kapağına çakılı kalalı çok olmuş...

Sesler susuyor sırtüstü yattığında, umutsuzca kendini dinlemeye koyuluyorsun. Baldırlarındaki ağrı beyninde zonkluyor, uykun ise gözlerinde... Gözlerinde yaş var, bir de nehir yataklarına dönüyor yüzün... Burnunu siliyorsun uçan bir kuşun kanadına. Öfkeleniyorsun hiç olmadığı kadar. Ailen varmış arkadaşların... "Onların beklentileri var mı ?" diye soruyorsun. Hepsi de saklı yada sözlü birşeyler ummuşlar senden.

Her tarafının, biraz ipin biraz da ince yırtılmış bezlerin düğümleriyle dolduğunu görüyorsun. DÜĞÜM AKLINDA ASLINDA, SEN BİLMİYORSUN! Saymaya başlıyorsun onları ve arttıklarını da keşfedip şaşırıyorsun. Birileri cidden dilek ağacı etmiş seni; gecenin bir yarısında, ömrünün de ortasında... Üstelik sen sadece düşünüyorken ve herşeyden öylece habersizken... Hıçkırıkların da yoklamalarını azaltmaya başlamış ve kendini dinginliğe biraz daha kaptırıyorken

Sevil Pınar

1998

Başa Dön