..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Doğa ve Dünya > HASAN MAHİR




1 Kasım 2003
Her Sonbaharda Düşünce Katili Oluyoruz.  
HASAN MAHİR
Şimdi zaman yaprakların düşüşüne gizlenmiş kitabı okuma zamanı. Açın pencereleri evinizin önündeki ağacın dalındaki yaprakları okuyun, okuma yazmanız varsa tabii ki…


:BJCF:
 

 Sonbahar hüzün mevsimidir; şairler için, yazarlar için, sevenler için, aşıklar için. Sevdiğini gurbete yollayıp, sarı yazmalar bağlamış bir taze gelin gibi olur yüreğim. içimde bilinmeze giden tüneller açılır. Yolların kenarlarına dizili ağaçların yaprakları idam sehpasına çıkmış mahkumlar gibi dizili verirler. Her yaprağın düşüşü ile beraber  anlamını bilmediğim bir sözcük düğümlenir boğazıma.


“Her kesin bir yaprağı vardır ağaç dalında düşmek için sırasını bekleyen.” Böyle derdi ninem ahşap evin penceresinden  evin önündeki incir ağacına bakıp. Ağacı dünyaya benzetir yaprakları insanlara, sırası gelen her yaprak düşer her insan gibi toprağa. İncir ağacında asılı duran bir yaprağı bakar “işte benim yaprağım o” derdi. Belki o yaprak düştüğünde düşmedi toprağa ama bir başka yaprak düşme mevsiminde tezini, ispatlamış oldu.

Şimdilerde ağaçlar şehirlerin daracık parklarına sığınmış durumdalar. Sonbaharla birlikte birer birer yapraklarını döküyorlar. Her yanı sarı, kahverengi yapraklar kaplıyor. Ellerinde süpürgeleri ile çöpçüler düşen her yaprağı, neden düştüklerini hiç sormadan, onların yaşamlarını hiç sorgulamadan alelacele süpürüyorlar.
Yasaklanmalı, yasaklanmalı, yasaklanmalı… Düşen yaprakları çöpçülerin toplaması yasaklanmalı. Sonbaharda düşen yaprakları çöpçülerin insafsına bırakmak insanlık için bir düşünce bir fikir kaybıdır. Daha da ilerisi düşünce katliamıdır.
Ağaçlardan teker teker düşen yapraklar ve onların bıraktığı mana bir fikir ve düşünce  kitabında bulunamayacak derinliğe sahiptir.
Süpürülen bu yapraklar o kitabın sayfalarını nemrut ateşinde yakmaya benzer. Yanan her yaprakla binlerce İbrahim kaybolup gider.
Bırakmalıyız insanların yürüyüp geçtiği yolardaki düşen yaprakları. Üzerine basa basa okumalı insanlar o mana yüklü kitabı. Her yaprakta kendini bulmalı, her yapraktan sonsuzluğa yol almalı.
Ama şüphelerimde yok değil hani Acaba diyorum çöpçüler süpürmese o yaprakları kaçımız  okuruz o kitabı. Yada kaçımız o kitabın alfabesini biliyor, kaçımız onun üzerindeki cümleleri anlama kabiliyetine sahibiz.
Sahi kaçımızın çabası var yaprakların üzerinde yazılanı okumaya. Kaçımızın cesareti var yaprakların sayfalarına dokunmaya.
Belki korkudan, belki işimize gelmediğinde beklide sıradanlığa alıştığımızdan olsa gerek yok edilen o kitabı, ve o kitapların oluşturduğu kütüphanenin yok olmasına aldırmayacağız.
Herkes ninemin okuma yazma bilmediğini zannederdi. Oysa ninem hiç kimsenin okumadığı kitabı okurdu. Hiç kimsenin bilmediği alfabeyi bilirdi. Hiç kimsenin konuşmadığı dille konuşurdu pencerenin önündeki yapraklarla.
Şimdi zaman yaprakların düşüşüne gizlenmiş kitabı okuma zamanı. Açın pencereleri evinizin önündeki ağacın dalındaki yaprakları okuyun, okuma yazmanız varsa   tabii ki…
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

  




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın doğa ve dünya kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dağsız Kentlerin Dramı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bazen Çekilmeliyiz İçimizdeki Hira’ya
İçimizdeki Arka Sokakla
Aşk Her Zaman Merhamet İster

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ele Benzemezdin Sen [Şiir]
Garibanın Parkesi [Şiir]
Ben Aslında Buralı Değilim Hemşerim [Şiir]
İz [Şiir]
Minyatür Yüzlü Kız [Şiir]
Sırtı Yere Gelmeyen Pehlivan [Öykü]
Yalancı Bahar [Öykü]
Töre [Öykü]
Türk Erkekleri Kadınlaştırıyor [Eleştiri]
Medya Gençleri Önce İlah Yapıyor Sonra Pazarlıyor [Eleştiri]


HASAN MAHİR kimdir?

Hiç kimse

Etkilendiği Yazarlar:
Nfk


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © HASAN MAHİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.