Bıktım artık hep aynı,yusyuvarlak bu yüze bakmaktan...sıkıldım ya!...her aynaya bakışımda kaşlarım aynı yerinde,gözlerim aynı yerinde...burnum,ağzım,yanaklarım,kulaklarım aynı yerinde durmuyor mu,sinir oluyorum...gözümün üstünde kaş,kaşımın altında göz...alt dudağımın üstünde üst dudağım,üst dudağımın altında alt dudağım...çenem hep aşağısında yüzümün,sipsivri!...söyleyin allahaşkına hanginiz sıkılmaz ki bu tekdüzelikten?doğrusu ben çok sıkıldım,çokkk!...sonra bu sıkıntımı hafifletmek,içine düştüğüm kaostan kurtulmak için yüzümde karışıklık çıkarmak istedim...biraz anarşi yaratmak iyi gelecek diye düşündüm ve başladım eylemlerime...prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /
Gün ortasıydı, herkes ayakta...aynanın tam ortasına yerleştirdim molotof kokteylini,dinamiti,bombayı,bubi tuzaklarını...burnumun ucunu oraya değdirdiğim an, iş tamam olacak..adım gibi eminim bundan...öyle dikkatli,öyle profesyonelim ki en azılı teröristler bile hiç kaldı yanımda...onlar insanları öldürüyorlar hiç uğruna,binaları yıkıyorlar,toplumda korku yaratıyorlar...yürekten kınıyorum onları!..bir yere varamayacakları kesin!..bu ülkede 70 milyon insanınhepsini öldüremeyeceklerini, binaların hepsini yıkamayacaklarını bile bile manyaklık yapıyorlar...hele ‘din uğruna, tanrı adına’ eylem yaptıklarını söylemiyorlar mı bir de, deli oluyorum!...demek diyorum “Tanrının gücü yetmiyor,bu işi size havale ediyor ha!...”böyle düşünsem de tanrıların gücünün yetmediğini görüyor, hayal kırıklığına düşüyorumgene de...neden mi? eğer tanrının gücü varsa bu kötü niyetli kişilerin onca yıkım yapmalarına,onca can almalarınaizin vermezdi!..bence tanrının gücü geçerli bile olsa yüreği yok!...ben bunu, sadece terörist eylemlere ‘dur’ diyemeyen yanıyladeğil, bana çektirdikleriyle de anlamış bulunuyorum...şimdiye kadar ne istedimse ondan, hep es geçti!...onca ağlamalarım, yakarmalarım, dualarım karşısındaistifini bile bozmadı...ne yalan söyleyeyim, gitgide uzaklaştım tanrıdan ve kendime döndüm.
Konu kendim olunca, onda değişiklik yapmaya yüzümden başlamaya karar verdim. öyle bıçak altına falan yatarak değil ama, bu işi köşeli bir aynanın karşısında gerçekleştirdim.daha önce hazırladığım bubi tuzaklarını depoladığım üssüme değdirdim burnumun ucunu: BOM!..öyle bir dağıldı ki yüzüm toplayabilene aşk olsun! gözlerimayrılmış birbirinden;biri aynanın bir köşesine, öteki diğer köşesine fırlamış...birazdan köşe kapmaca oynayacaklar sankiJ)))kaşlarım ise tam tersi köşelere yerleşmiş; hem de yayları ters dönerek....burnum ikiye ayrılmış, kulaklarımın yerine;kulaklarım birleşip burnumun yerine oturmuş....sen misin onca yıl konuşmaktan bıkmayan, öpülmeyen, ruj yüzü görmemiş olan...bedelini iyi ödemiş şimdi...en büyükzararı dudaklarım görmüş yani...üst dudağım çenemin altında sallanıyor; alt dudağım saçlarımın arasında kaybolmuş...saçlarım darmadağın...patlamanın şiddetiyle uzaklara savrulmuş; uçup uçup bir solucanın tüysüz bedenine yapışmış...düşünsenize tüylü bir solucan!...züğül züğül!...saçlarım burgam burgam oluyor o toprak üstünde yuvarlandıkça...ah!..benim pırasa saçlarım!..nasılda dalgalı hale gelmişsiniz böyle!?..aferin solucana!...berber parası bulamayıp ondülo yaptıramamıştım onları;sen başardın bak!öpüyorum sonradan uzayan kuyruğundanJ))gördüğünüz gibi bir gülmedir aldı beni, çatlayacağım!
Sonra mı?sonra yüzüme olanlarıanlatmaktan vazgeçipsevgilime seslendim!”Bak!..dedim,bir kere olsun uzanıp öpmedin dudaklarımı, şimdi hava alırsın!..İstersen terörist ol, istersen aşkını ilan et cümle aleme hiç fark etmez !..ne adresini bulabileceksin artık dudaklarımın, ne de tadını tadacak cesaret!..hatta kaçacaksın bile beni görünce...çünkü korkunç çirkinleştim”
Onca aramama rağmen yanaklarımı bulamadım!sanırım göz yaşlarımın debisine karşı koyamadan nehirlere karışıp,oradan denizlere gittiler.. met-ceziryaratmaya...kirpiklerimi de yanlarına alarak...hepsi birer balık olmuştu kocaman; pullu, etli, kırmızı...bir dalıp bir çıkıyorlardı su yüzüne...belkiyunus olmuşlardı, belki de balina!...uyyy hamsi!.. ne habersin bakimmm!J)))