Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Kırmızı bir güle benzeyen dudağını Seni seviyorum Kahve gözlerinin katranını Seni seviyorum Pamuk ellerinin yumuşaklığını Bir kuşun ismini alan adını Billur akan bir su gibi, gönlüme dolmanı Seni seviyorum Yüzüne tanrıça gibi düşen saçlarını Seni seviyorum İpek saçlarının ellerimle okşanmalarını Seni seviyorum Tenindeki hindistan cevizi kokularını Gözlerinin gözlerimde yakamozlar misali dalgalanışlarını Her bakışında biraz daha erittiğin yanlarını Seni seviyorum Hasretinle geçen, sensiz tutuştuğum zamanı Seni seviyorum Özleminle yanık yanık tutuşturmanı Seni seviyorum Sıcak bir alev gibi gönlüme akan varlığını Yıldızlı, mavi gecelerde serap olup uyutmamanı Hep bende kalıp hiç bir zaman çıkmamanı Seni seviyorum Acıyan yüreğimde kor ateş olmanı Seni seviyorum Usumu deli edipte düşürdüğün yangını Seni seviyorum Gönlüme yüklediğin prangalı yanlızlığını Acıma düşürdüğün kanlı sancını Canıma kan ettiğin dikenli sızını Seni seviyorum Sevişmelerimizde yaşadığımız doyumsuz anlarını Seni seviyorum Sohbetlerimizde ellerimi tutup okşamalarını Seni seviyorum Kısada olsa yaşattığın mutluluklarını Benimle el ele tutuşupta yollarda dolaşmalarını Bana sarılıpta huzur içinde uyumalarını Seni seviyorum Canımın içinde bir CAN daha olmanı Seni seviyorum Sen yatağımın TEK sahibi kadını Seni seviyorum Aklımdan binbir yıl hiç çıkmamanı Sel olmuş tutkularıma senin dizgin vurmanı Aşkınla tutuşan yüreğimdeki yaranı Seni seviyorum Pınarlarımdan taşkın olup döktürdüğün yaşları Seni seviyorum Kalbime çaldığın göz yaşılı karaları Seni seviyorum Tek sen bana unutturdun bütün aşkları Seninle geçen mutluluk yüklü her anları Beraber yaşayabileceğimiz bütün dünyaları Seni seviyorum Tenine tutkulu dudaklarım düştüğünde bağırmalarını Seni seviyorum Kah üstümde, kah altımda adımı şiir gibi sayıklamalarını Seni seviyorum Ben seni döşekte yazarken kitaplara, tenimi tırnaklayıp, ısırmalarını Kor ateşler içinde terleye terleye, iniltiyle getirdiğim sabahlarını Ardından tay gibi koşupta peş peşe yakaladığımız zincirleme orgazmlarını Ben seni seviyorum Ben seni yağmur tüküren kalbimde Bir damla gibi Derya gibi Ateşe düşmüş tenime Muson ıslaklığı getiren bulut gibi seviyorum Ben seni Dokunuşlarında Cısır cısır sesler çıkaran Ateşle suyun birbirlerine sarılıpta dans ederek sevişmesi gibi Seviyorum Ve ben seni Ayın geceliğini soyunupta Güneşe stripriz yaparken Güneşin yanmasıyla yükselen duman gibi Alev gibi Dokuz nokta dokuz şiddetinde sarsalayan yıkıcı bir deprem gibi Sel gibi Yel gibi Dağların doruğundan süzülüpte avını kucaklayan Mavi başlı bir kartal gibi Seviyorum Ben seni seviyorum Katran karası kahve gözlüm Çaya kattığın göz yaşlarını özledim Tiryakisiyim Tiryakinim yudum yudum Seni özledim Gülüşünü Ter kokunu Kolumda pış pış pış uyumanı özledim Ne yapayım olmuyor Göz yaşlarımı tutamadım Yaşayamıyorum Seni seviyorum Seni seviyoooooooruuuuuum Kibar TAVASAV
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |