..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yerler > Sarper SAĞLAM




9 Şubat 2004
Edebiyat Yağsa Memleketimin Üzerine  
12 Şubat Maraşın Kurtuluşuymuş...

Sarper SAĞLAM


Hasretlik sevdalarını düşmanın paylamasına engel olmuşlar. Bir memleket düşünün. Geleceğe yön veren bi dolu şairi-yazarı-edibi gelmişler; aynı memleketin havasından mıdır suyundan mıdır bilmem, büyük büyük insanlar olmuşlar..


:BAFJ:
Bir memleket düşünün.
Hasretlik sevdalarını düşmanın paylamasına engel olmuşlar.
Bir memleket düşünün.
Geleceğe yön veren bi dolu şairi-yazarı-edibi gelmişler; aynı memleketin havasından mıdır suyundan mıdır bilmem, büyük büyük insanlar olmuşlar..

Burası yiğidin düştüğü yerdir. Yiğidin düştüğü ama akabinde kendi ayakları üzerinde doğrulduğu yerdir.
Burası esir prangalarının çözülegeldiği yerdir.


* * *


Eski’ nin anlatılmasında fayda görülse de bu faydanın bir arpa boyunu aşkın olabilmesi, ân’ı yaşayan dinamik insanların bilinçli aktiviteleriyle mümkündür. Sözün aksiyona dönüşebilmesi dışında hiçbir kuvvet bizi “eski” nin anlatılmasındaki kazanç dünyasına ulaştıramaz. Değerlerin bir bir tarumar edildiği böyle bir zaman diliminde konuşmak kolay, işlemek zor oluyor. Ama yine de, “yeni”yi güzelleştirmek için “güzel örnek” lerin görülüp gösterilmesi de bir zarûret halinde asılı duran boynumuzun kaç zamandır ödenmemiş borcudur.

Cahit Zarifoğlu, Necip Fazıl, Özdenören Kardeşler, Nuri Pakdil, Vehbi Vakkasoğlu bi çırpıda aklıma gelen “güzel örnek” ler..

Gerçi saydığım sayamadığım “güzel örnek” lerin çoğu itibariyle eğitim-öğrenim sürecini Maraş’ta sürdürmediği savı öne sürülebilir. Ne ki, sözü edilen süreçte, müthiş kalpleri ile yollarımızı aydınlatan bu “aydın” insanların o güzelim yüreklerinin bi köşesinde “ede” terbiyesinin, “tarhana kokusunun”, “biberlerden emanet sivri dilliliğin” olmadığını kim iddia edebilir?!

Edeler diyarının en önemli günceliğinde şiirli poyraz geceleri bulunurmuş yaz mevsiminin o kendine has sıcaklığında. Şairler kıraathanelerde toplanır, söz düellolarına fikir kırıntılarını karıştırıp sunarlarmış “halk” a. Halk da nasıl konuşulacağını kişisel gelişim kitaplarından değil de bu canlı örneklerden ders alırmış. Sözü sazı dinlenen insan olma’ nın , makam-mansıp sahibi insan olma’ dan daha önemli olduğu günlerden-devirlerden bahsediyorum sevgili okuyucu. O devirleri ben görmedim. Belki sen de görmedin. “Görmeme”nin gerçek bir talihsizlik olması bi yana, hâlâ birkaç tanesini de olsa bırakmış Mevlâ’m, numunelik.

Teklifim şudur:
Edeler vefalı olurmuş. Madem öyledir, “numuneler” terk-i diyar etmeden tutup koklamak lazımdır beyinlerini. Sarılıp öpmek lazımdır ellerine. Abidesini dikmek lazımdır gönül gözümüzün görebildiği her yere.

Kocatepe Kitap Fuarında bu sene çok değerli yazarları görme talihine erdik. Ama biri vardı ki benim için çok özeldi. Türk Edebiyatı’ na hikayeleri ve denemeleri ile yön vermiş olan bir güzel insan’ı; Rasim Özdenören’i görme bahtiyarlığına erdim çok şükür. Öyle sere serpe dolaşırken standlardan birinde, önünde katalitik soba (çünkü kış ayı idi ve her yer buz kesiyordu.), üzerinde paltosu, etrafında birkaç insan.. İç burkuntusu.. Bence sorgulanması gereken bir “popüler edebiyat” ın sonucu bir durum, ki bu başka yazının konusudur. Yanına sokuldum. Selâmımı çok içten aldı. ‘Üstâdım. Biz sizi gökte ararken yerde bulduk’ dedim. Sevinci yüzüne yansıdı. ‘Öncelikle ağabeyinize en derin dualarımı gönderdim. O’nu bulamadan kaybettik. Allah size ömür versin.” türünden sözler söyledim. Gerçi heyecandan kelimeler toparlanıp ta cümle hasıl edemiyorlardı ama öylesi bir şeydi işte. “Bir kitabınızı imzalamanızı istiyorum ama lütfen siz seçin” dedim. Hâlime bakıp gençliğimde bütün bir Anadolu Gençliğini mi gördü bilinmez. Bana “Aşkın Diyalektiği” isimli kitabını imzaladı. Muhteviyatı zaman zaman beynimi zorlayan bir kitaptır ki hâlâ okumaktayım. Çünkü bazı kitaplar bir-iki günde biterse iyi kitap değildirler. Kitap, beyninizi zonklatmalı ki “bişey” verebilsin size. Aynen “NEY” gibi.. Ney öğrenmek isteyen insanlar, ilk üflemelerinde beyinlerinin zonkladığını belirtip uzaklaşırlar oradan.



Son cümle:

Eğer “değer” lerimizin bir bir yitip gitmesini istemiyorsak, edeler olarak hiç olmazsa biz bir şeyler yapalım, ki gelecek nesiller bize buğzedip durmasınlar.




04.02.2004
kahramanmaraş.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: İlke Ersoy / İstanbul
14 Nisan 2004
Ben bu uslubu, bu kalemi çok sevdim...Gümbür gümbür gelen bir yazarın ayak seslerini duyar gibiyim. Büyük zevkti okumak; kalemine gölge düşmesin.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Sana Zorsa Bırak Yanayım... ""
Yaşamak Gibi Birşey Seni Sevmek
Efendiniz Kim?
Dondurma Üstü Salep Çek!
Komşu Duydun Mu: Huşû Tedavülden Kaldırılmış!
Elimizden Tutan Biri Var (!)
Yüksek Sesle Susuyorum.
Gitsin "Park"lar, "Cafe"ler...
Akşam Vakti
Gebe Kalalım Merhamete

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kimliği Belirsiz Bir Aşk Bulacaklar [Şiir]
Şiir Düzmek Zamanı [Şiir]
Lütfen Seni Sevebilir Miyim? [Şiir]
Kılpayı [Şiir]
Ruhun Bedenle İmtihanı - 1 [Şiir]
gözyaşı'na.. [Şiir]
Huzur mu Dediniz ?! [Şiir]
aynalara bakamamak [Şiir]
Ney' le hasbihâl [Şiir]
Ver elini pişmanlık [Şiir]


Sarper SAĞLAM kimdir?

1980'lerde doğmuşum. Şu anda Ankara'da ikamet ediyorum. Yazarlık çok zor bir iş. . Bense çok ciddiyetsiz bir adamım. . E nasıl bağdaşır bu iki olgu ?! Ne ise karalamalarımı sizinle paylaşmak istedim. . Umarım yeni ufuklara yelken açarsınız "okuma" larınızla.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl, İskender Pala, Cahit Zarifoğlu, Ali Çolak


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sarper SAĞLAM, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.