..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasýný, içinde tek bir balýk olmadýðýný bildiði bir göle sarkýtýr? -Adalet Aðaoðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > MUHAMMET KEMALOÐLU




21 Eylül 2004
Her Þey Eskisi Gibi mi Olsaydý?  
MUHAMMET KEMALOÐLU
bir varmýþ,bir yokmuþ diye baþlayan hikayelere benzer,döküntülü duygularý sahiplenmek,yaþamak ne zormuþ...adý masal ya.


:BABD:
her þey eskisi gibi mi olsaydý????
01.06.2004

garip bir soðukluk veya bir sýcaklýk....çok karanlýk,istenmeyecek kadar aydýnlýk...
yalnýzlýk....
bir varmýþ,bir yokmuþ diye baþlayan hikayelere benzer,döküntülü duygularý sahiplenmek,yaþamak ne zormuþ...adý masal ya...pireler berber,develerde tellal olsun...hep anlatýrlardý...anka kuþunu,kaf daðýný, gölden çýkan kýsmetiyle evleneni...çok eski zamanlarmýþ...çoookkk....insanlar garip mutluluklar içerisinde yaþarlarmýþ...günler alýrmýþ bir yerlerden bir yerlere gitmek...altý ay yazmýþ,altý ay kýþ...tüm yýl...inciden yapýlmýþ boynuzuyla bir at koþarmýþ daðlarda,deniz kýzý yaþarmýþ derinliklerinde denizlerin,kaç insan, insanlar istermiþ onu yakalamayý,onlar,insanlar,onu yakalamaya çalýþa dursun,o,hep yalnýzlýðýyla yaþaya kalsýn,köylerde çalýþanlar,tüm geometrik desenlere bürünmüþ,ayrýk otlarý,geven,kenger,yemlik,topuz basmýþ tarlalar,sekiz köþeli kasketinin altýnda aðarmýþ saçlar dibinden akan çamurlu ýrmaklarý elinin tersiyle silen,en sýcak zamanýnda tarlada,alýn terim,terlerim,balçýða bulanmýþlýk,ekmeðim,rüzgarlara koþtuðum fýrtýna,savurduðum saçlarým...tamam,onlar hayaldi,masaldý,düþtü,peki siz gerçektiniz de,þimdi nerdesiniz ya da ben nerdeyim...evet ben,hayallerden uzak,gerçek üstü,ve de beni yakalamaya çalýþan ve belki de yakalamaya çalýþtýðým,o derinliðin içindeyim...derinlik,yükseklik,karanlýk,aydýnlýk,anlamsýzlýk, sýkkýnlýk,durgunluk,dengesizlik ve tam bir tek baþýnalýðýn,her þeylerin içinde bir hiçliðin,bütünlüðün içinde eksik kalmýþlýðýn,çoklukta tekliðin...bir keþmekeþliðin...galiba sahile vuran o gecenin ateþi gibi,ara sýra kaybolan,tekrar bir boþluk bulduðunda çýkan,tam buldum,gitme dediðin,ardýndan koþsan da yakalayamayacaðýn,aydýnlýk gibiyim...arayýþlar,bilinmezlikler,kaybolmuþluklar...kýrgýnlýklar,öfkeler,nefretler ve özlemler,bir tekme olup iniyordu sanki beynime...tanýnmazlýk buymuþ meðer...yaralanmak bu...ya anlamak,anlamlandýrmak,adlandýrmak,tanýmlayabilmek,garipsenmek,garipsemek...iþte fark bu galiba, farklýlýk bu...dün,dünden önceki gün,daha önceki gün...aylar,mevsimler,yýllar,asýrlar...deðiþen neydi... deðiþimin kendisi miydi...yoksa deðiþen mi olup bitenlerin arasýnda kaybolmuþ ve olup bitenlere anlam veremiyordu...bu çeliþki,tezatlýk neydi...eskiden yaþananlar neden þimdi yaþanmýyordu...kimseler neden yoktu ortalýkta...ya da herkes vardý da...ýlýk yaz akþamlarýnýn derinliðinde ayýn sýcaklýðýndan eser kalmamýþtý...rüzgarlar tersine esiyor,karýþýk duygularla,bir saða,bir sola yöneliyordu...utangaçlýðýndan mý,korkusundan mý yoksa,bencilliðinden ve maðrurluðundan mý bilinmez,bir çocuk gibi saklandýðý yerden çýkmýyordu güneþ....elini uzattýðýnda tutacaðým sandýðýn,renk cümbüþünü andýran,sarýdan-yeþile; kýrmýzýdan-maviye;turuncudan-pembeye dönen,en mutlu anýnda farklýlýðý yaþatabilmek adýna sevdiðine sunmayý hayal ettiðin,altýndan geçersem tüm arzularým,isteklerim gerçekleþir dediðin,bir an olsun ardýndan gitmekten vazgeçmediðin,serinliði ile serinlediðin,gözlerini dakikalarca,saatlerce üzerinden alamadýðýn,seni bir duygudan bir duyguya sokan,sevdiðinin saçlarýna,baþýna taktýðýn,o,kristal, taneleri serpilirken,güneþ yansýmasýyla çýkan,yedi renk iklim,yedi renk mevsim,yedi renk duygu oluþturan, gökkuþaðýn nerde...ya,bahar mevsimi ile birlikte kuþaklardan saçýlan,düþtüðü yerde,arsýzca,umarsýzca hatta ýsrarla,her þeye raðmen,boy veren,filizlenen,yeþilin tüm akislerinin yansýdýðý,yeþil gözlere rengini veren çimenler gibi serpilmiþ,yanýp yanýp sönen,ya caný sýkýldýðýndan,ya isyankar birinin zulmünden korktuðundan,ya dar mekanlara sýðmazlýðýndan ya da mutlu sonun kayýp tükeniþi gibi son bulduðundan kayýp kayýp düþen,düþerken bile asaletinden bir þeyler kaybetmeden,vakurla süzülen ve birden gözlerden kaybolan yýldýzlar...bir sonrakini yaþamak,bir sonrakini düþünmek,planlamak,bir sonrakinin umuduyla yaþamak,yeni bir þey keþfetmiþ gibi kendini kandýrýrcasýna,ona isimler koymak,maziye dönüp de adlandýrýlan þeylere,eskiliðinden mi,paylaþýlanlara duyulan saygýdan mý ve de mahcupluktan mý,akþam üzeri daðlar arasýndan,gizleye gizleye mor-kýzýl ýþýklarýný yansýtan,ortalýða utangaç bir tebessüm yansýtan güneþin çekimserliði ile kayboluþunu yaþamak mý,bir isim de geçmiþe atfetmek gerekiyormuþ...tabi ki alýþtýðýn,bulaþtýðýndan iyidir her zaman....sað tarafýna yatmak gibi,sað elinle yemek gibi,her ayýn ortasýnda gökyüzüne bakmak,erkenden yataða üþüþmek,gün ýþýmadan kalkmak,soðuk sulara yorgun bedeni býrakmak,her mayýsýn ilk haftasýný iple çeker gibi,kapýnýn ziline her defasýnda üç defa basar gibi,hafta sonlarýnda göl kenarýnda cýz býz et kokularýna bulaþarak,koparýlan her et parçasýný böler gibi bir þey....ne kadarda her defasýnda paraþütle atlayamasan da gökyüzünden,derinliklerine dalamasan da okyanuslarýn, safari kamplarýndan uzak kalsan da,sýrf büyüsü bozulmasýn diye her gün tuzlu bir kahve fincanýný yudumlarsýn elbet,bir ömür boyunca...sonu hüzünlü yeþilçam filmlerini çaðrýþtýrsa da,kötü karakterli yardýmcý erkek-kadýn oyuncularýn da çirkefliði seriliyordu seyircinin gözleri önüne...sanki kat kat boya kurularýný kazýyýp,beyaz bir tuvalin önüne geçerek onlarca,büyütülmüþ eskizlerin ayrýntýlarýný yaða bulanmýþ boyalar yardýmýyla,renk karýþýklýðý haline getirme gayreti yansýyordu ressamýn,yýllarýn izlerini taþýyan parmak uçlarýnda...ilk zamanlarýn metekliksizliðine,bir tuval almak uðruna vazgeçilmiþti tüm isteklerden...hatta,resme canlýlýk katsýn diye,tuvalde,yaralý ceylanýn kýrmýzý boyadan kanýna,bitmiþliðin, tükenmiþliðin,çaresizliðin,kaný bulaþmýþtý,göz yaþlarý bulaþmýþtý,teri,ýzdýrabý,öfkesi,umudu,sevinci, sessizliði bulaþmýþtý ressamýn...eðer kýrmýzý rengi bulamasaydý,belki son resmini ve tek resmini yapacaktý...damarlardan akan kanlarýn,gözlerden akan yaþlarýn,atan kalp atýþlarýnýn yetmezliði,bizi tek bir esere mahkum edecekti...o zaman ne da vinci ne picasso ne rafael ne de hamdi beyin esamesi okunurdu...beyazý bulmak,kýrmýzýyý bulmaktan daha kolaydý onlar için...karýþtýr tüm renkleri al ve çal tuvalin üstüne...belki de ilk çað insanlarýn maðara duvarlarýna,taþ tuvallere iþlediklerindeki canlýlýk,kalýcýlýk da böyle bir þeydi týpký taþlara vurulan çivi darbelerindeki ihtiþam gibi...binlerce kilometrelik bozkýrýn kuru yeþilliði ortasýnda,tüm zamanlarýn soðuðuna,sýcaðýna ve aþýnmasýna raðmen,binlerce yýl öncesinin türküsünü haykýrýyordu...her harf nakýþ nakýþ iþlenmiþti sanki...zamanýn zembereði bozulmasaydý her þey aynýsý gibi kalacaktý...saniyeler-dakikalarý;dakikalar-saatleri;saatler-günleri;günler de kronometresi kurulmuþ yarýþçý edasýyla dönmeyecek,olan olduðu yerde aðýr aðýr iþleyecekti...hücreler ýþýk hýzýyla zaman ve mekanda koþuþturmayacaktý...meteor yaðmurlarýna tutulmayacaktý yeni zamanýn uzay gemisindeki nostaljik ortamlarý...kendi eksenine mahkum döngüler bu kadar net görünmeyecek,serseri mayýn gibi,çarpmayacaktý ateþ toplarý yüreklere...patlayýp,çatlayýp,yýrtýnýrcasýna yanmayacaktý göz bebekleri...olgunlaþmamýþ bedenlerin hafifliði görülmeyecekti...kýymeti zamanýnda bilinmemiþ deðerlerin yenisi peþinde bu kadarda koþulmayacaktý o zaman...soðuk sonbahar mevsimlerinin sýcaklýðýnda,havuz baþýnda,göl kenarlarýnda,kýzýllaþan akþam sohbetleriyle,sarý-yeþil-kýrmýzý karýþýmýyla,bedenin sol tarafýndan sökülüp de suya býrakýlan nilüferlerin aðlayýþý,taþ olup oturmayacaktý,göðüs kafesinin birbirine girmiþ kemikleri arkasýndaki boþluða...insanlar,insancýklar,zýt kavramlarla yoðrulmayacak,tüketmeyecekti tüketilmemesi gerekenleri...yaþlý bir genç adam,karlý bir yaz günü,tahtadan bir taþ üstüne oturup, yaþamakta olan oðlunun,cesedine bakarak,kahkahalarla aðlamayacaktý,o zaman...saçlar siyahlaþacak, dökülecekti,göz bebeklerinin altýnda morluklar,savaþ meydanýnýn ortasýnda kalmýþçasýna çizik çizik olacaktý çehresi...siyahlaþan saçlar,dökülen saçlar,morluklar ve çizik çizik suratlar geçmiþin terminolojisine ters bir bakýþla gençlik iksirinin belirtileri olacaktý belki de...belki de o zaman:kýrmýza da geçilecek,yeþilde durulacaktý,ayaðý yerlerden kesilmiþ,yeni zamanýn taþýnotratlarý...insanlar yollaklardan,taþýnotratlarda kaldýrýklardan akacaktý...siyah-beyaz vakit içersinde...renkli bulut memleketlerinde güneþlenecekti insancýklar...komþu gezegenlerdeki safari kamplarýnda,donikler,nimaklar,protoslar avlanacak,sarý-siyah vakitlerde yaðmurlu þimþek memleketlerinde sulara girilecekti...sevdiðinin ellerine dalýndan koparýlmýþ bir gül yerine,yüreðine yýldýrýmlar saplayacaktý insanlar o zaman...sis kaplamýþ uzay boþluðunda,delice aþklýklar yaþanacaktý...saklanmak için bulutlarýn derinliklerine çekecekti,sevdikleri insanlar...uzak bölgelerin eski zamanýn dondurmalarýna benzer,ýsýnmak üzere,sipariþi verilmiþ,dondurmalarý yenecekti... yazýlan þiirler bile farklý nazýmlarla,bir eski,bir yeni kelime ile kurgulanacak,ilan-ý aþklýklar,koparýlmýþ bir yýldýzýn,sevdikin göðüs kafesine takýlmasýyla tescillenecekti...bilmem bu kaçýncý gün,sevgilim,sevdalým, caným mazinin,soðukluðu,tipisi,boraný ve da baraný..üþüyen,titreyen,ýslanan benim hemen itfaiyeyi çaðýr... yangýn var...yangýýýn vaaarr...ve bir okyanus ortasýnda yaðmur var...bir buðlama yer misiniz...ya da bir hamsi tava...sana ½ ekmek palamut ýsmarlayabilirim.. tere,maydanoz,salatalýk,domates,dur...dur bekle....limonu unuttun...kurþun yüklü bir sürahi ve bardak...afiyet olsun...yemek sonrasý gezintiye ne dersin...çek eleman getir deniz atýmý...dayan bana güzelim...hadi deniz kýzý...þimdi sür,sür deniz atýný...sür güneþ ülkeme...bak...geldik ve güneþ batýyor...koy baþýný omzuma ve kapat gözlerini iþte hayat yatýyor... yitik ülkelerin insanlarýný düþünür,ve yitik bir insancýk olarak yaþarken,lirik bir havayla anlatýlan eski günler yad edilirken,topraða bulaþmýþ ellerle mi koparýlýp sevdiðine verdiðin gül mü daha iyiydi,yoksa sevdikin yüreðine sapladýðýn yýldýrým mý,yoksa göðüs kafesine taktýðýn yýldýz mý daha manalýydý bilinmez ama,her þey yaþandýðý gibi kalsaydý...tüm bunlar dað baþlarýnda,dere kenarlarýnda,aðaç duldalarýnda,gül bahçelerinde düþlenseydi de,derin bir boþluða düþerek,elektronik cihazlarýn ve düðmelerin ortasýnda kalarak ve birkaç robot insanýn arasýndaki uzay gemisinde düþlenmeseydi ve de hatýrlanmasaydý...
her þey eskisi gibi mi olsaydý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gidemezsin [Þiir]
Antepli [Þiir]
Esmer Bir Tutku [Þiir]
Ayrýlýp Gidince Biri [Þiir]
Kendimce (Monolog) yada Karþýlýklý (Diyalog) [Eleþtiri]


MUHAMMET KEMALOÐLU kimdir?

farklý duygularýn kavþaðý

Etkilendiði Yazarlar:
cengiz aytmatov,george orwel,reþat nuri,ömer hayyam,nihal atsýz,necati seðetçioðlu


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © MUHAMMET KEMALOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.