Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Her çocuk güzeldir. Bazı çocuklar ise çok daha güzeldir. Derler ya olacak çocuk kakasından belli olur. Minicik bir kız. İleride güzeller güzeli bir kız olacağı şimdiden belli. Deli Ali bas bas bağırırdı. Herkesin anasını kör talih öpmüş, benimkini de Kör Salih. İnsanlar şansı kendi yakalar derler. O halde Deli Ali’nin isyanı niye idi? Üç buçuk yaşındaki bir çocuğun şansı yakalaması olası mı? Çocuğun hastanede yatarken çekilmiş görüntülerini izlerken insanlığımdan utandım. Yüzü şişmiş, gözleri mosmor. Onu bu hale koyan ise ne bir üvey ana ve ne de bir üvey baba. Kendi öz annesi ve babası. Peki bu kötü şansı çocuk kendisi mi? yakaladı. Yoksa kör talihin bu çocukta iki gözü de mi? kör oldu. Ne yazık ki bazı insanlar Darvin teorisini kanıtlamak istercesine insanlıktan çıkıyorlar. Aslına dönüşüyorlar. Aslında bu kadar vahşeti hayvan bile yapmaz ama, yapanlar çıkıyor. Çok merak ediyorum. Bu ülkede işkence AB uyum yasaları çerçevesinde yasaklanmıştır. Bu yasağa rağmen bu anne ve babaya nasıl bir ceza verilecek? Aslında bu ana babaya en uygun olanı eski zamanlarda uygulanan kırk katır mı? kırk satır mı? yasası. Şükretsinler ki eski dönemlerde yaşamıyoruz. Dileğim bu işkenceyi çocuğuna uygun gören anne ve babanın hak ettikleri cezayı almaları. Bu kafada olan başka anne ve babalara örnek olmaları. İnsan bir devletin devamlılığını sağlayan en önemli etkendir. Bu nedenle insanların iyi eğitilmesi için devletin her türlü olanakları sağlaması gerekir. Eğitimsiz insanın ne devlete, ne de topluma hiçbir yararı olmaz. Tarih derslerimizde Amerika’ya ilk göç eden insanların karanlık geçmişleri vardı. Bu nedenle uzun yıllar hukuk devleti olmakta çok zorlanmıştı. Yakın zamana kadar siyah renkliler ve kızıl derililer insan sayılmıyorlardı. Kelle avcılığı işsiz ve serseri ruhlu insanlar için en geçerli ve iyi gelir getiren bir meslekti. Amerika’nın yazgısını değiştiren devlet başkanı ise Abraham Lincolin’dir. Devlet başkanı seçildiğinde ilk icraatı okul inşaatlarının dışındaki tüm yatırımları durdurmak olmuştu. En küçük yerleşim birimlerinde dahi okul inşaatları yükselirken bir taraftan da bu okullarda görevlendirilecek öğretmenler yetiştiriliyordu. Okul inşaatları tamamlandıktan sonra diğer yatırımlara yönlenmişlerdi. O okullar sayesinde bu günkü Amerika yaratılmıştır. Kelle avcılığı konusunda çok hoş bir Karadenizli fıkrası vardır. Temel ile Dursun Amerika’ya zengin olma hayali ile giderler. Ne umdukları altın madenini ve ne de para kazandıracak bir iş bulamazlar. Aç perişan bir haldeyken biri akıl verir onlara. Gidin Kızıl derili avlayıp kellesini getirin. Kelle başına on dolar alırsınız. Teklifi kabul ederler. Kısa zamanda bir kızıl deriliyi yakalayarak kafasını keserler ve götürüp on doları alırlar. Ertesi gün erkenden ava çıkarlar bu defa daha şanslılar. İki kelle götürürler. Her gün iki üç kelle getirerek iyi para kazanırlar. Adamlarının her gün bir kaçının kaybolduğunu öğrenen kızıl derililerin reisi kayıpları ve nedenini belirlemek için bir alanda toplanırlar. Dursun Kızılderili topluluğu görünce Temel’e ula Temel, ha şimdu bulduk sermayeyi der. Ne büyük bir sermaye değil mi? Evet, her şeyin başında eğitim gelir ama yetmiş seksen öğrencili sınıflarda yasak savar gibi bir eğitim değil. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi modern bir eğitim olmalıdır. Bunu sağlamak için okul ve dershane sayılarının yeterli düzeye çıkarılması gerekir. Çağa uygun bir eğitim için bir okula bir veya birkaç bilgisayar alınması yeterli değildir. Her çocuğa yetecek sayıda olmalıdır. Bırakınız okullara bilgisayar alınmasını, ısınmaları için kömür bile alınamıyor. Okullara temizlikçi kadrosu verilmediği için öğretmenler tuvaletler dahil her türlü temizliği dahi yapmak zorunda kalıyorlar. Bu koşullarda çalışmak zorunda kalan öğretmenlerden başarılı bir eğitim beklemek olası mı? Ah Hasan Ali Yücel ve Tonguç baba. Köy Enstitüleri ile başlattığınız o müthiş eğitim seferberliğinizin tekerleğine çomak sokanları nasıl lanetlediğimi anlatacak kelime bulamıyorum. Çok ama çok yazık oldu. Özcan Nevres
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |