..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > ESRA BAYKAL




11 Kasım 2004
Aşkları da Vururlar... Vursunlar Anasını Satayım!  
ESRA BAYKAL
"Hadi gel aslını göster , Suretin çok zalim ,Çok mu üzdüler seni , Sahiplenme, senin değil bu dikenler..." hiç romantik falan değilim bugün, sırıtmayın!


:AGDD:

Ben vazgeçtim zaten...Çok zorlamamak lazım, buralarda kırık kalpli, zayıf, kaybolmuş insanı oynamamak lazım...Hatta aşk dediğin mide ağrısını aramamak da lazım. Deli miyiz biz, uykusuz geceleri, dökülen gözyaşlarını özlüyoruz. Sırf sıcacık bir dokunuş, bir güzel bakış, tenimizdeki bir kıvılcım için. Nedir yani?! Biri de bir, bini de bir. Yaşadınız mı bir kere, iyi tadında bırakın o zaman. Öyle hiçbirşeye çok bağımlı olmamak lazım...( Aile içinde dengesiz olduğu rivayet edilen, Halamın lafıdır, hiç bakmayın benim suratıma! )

Sonra beni de etkiliyorsunuz...Ay; bi susun, hemen cevap vermeye hazırlanmayın! Öyle; etkileniyorum, ben ne derim hep, rasyonel kadınım Allah’ıma şükür. Siz buralarda böyle, yok aşk güzeldir, yok aman sevgilimin gözleri, yok kanadım kırıldı, gözüm çıktı diye yazıp, benim de şirazemi bozuyorsunuz. Nedir yani, topu topu kadının/adamın biri işte...Dışarda bir sürü var...Hayır, olmasa ne olacak! Aslanlar gibi, aynadaki yalnızlığımızla yaşar gideriz, di mi?! İhtiyacınız mı var sanki gece birisine sarılıp, mıncık mıncık uyumaya. Çift kişilik baza almak ve bu genişliğin tadını çıkarmak için “çift” olmak gerekmez, aksini iddia edeni döverim!

Ay, kime diyorum!!!! Öyle daldırmayın gözlerinizi karşımda...Geçmiş geçmiş, melodram melodram bakmayın bana...Hülyalar içinde yaşarmışsınız gibi davranıp, benim de son kalan direncimi kırmayın! Şurda yapmışım en zaliminden programımı:

1.Baksam da görmeyeceğim bundan sonra aşkı,
2.Görsem de yokmuş gibi davranacağım, bu tamamen aşkın problemi, ben yok sayarsam orada olmaz diyeceğim,
3.Sonra öyle dalıp dalıp gitmeyeceğim kimsenin pek manalı gözlerine, geniş omuzlarına,
4.Bana sarıldığında ( ki yapmışlığı var) kendimi prenses gibi hissettiğim, en özel hissettiğim anları düşünmeyeceğim,
5.İçim bir hoş olmayacak kokusu etraftayken,
6.Geçirdiğimiz geceleri, akşam yalnız yatarken hiç düşünmeyeceğim ( hormonlarım nereye çarpacaklarını bilmeyecek halde bile olsalar). Öffffff!!!!!!

Virüs olmayın kardeşim benim biolojik ve psikolojik programıma, spam mısınız nedir anlamadım ki...Beni kullanarak, bana zarar veriyorsunuz. Kendi mailimle, kendime virüslü mail atmak gibi birşey bu. En derinimdekini suratıma suratıma vurmayın işte! Sevmiyorum ki ben O’nu...Hiç sevmedim zaten, öyle, hormonal yani...( İçsescik: Bok hormonal, o yüzden mi onca emek verdin de, zırladın gecelerce...)

Ben zaten etkilenmem pek erkeklerden, bildiğin frijit bir kişiyimdir. Varsa yoksa işim, arkadaşlarım, dans ettiğim gecelerim...Hiçbirşeye ihtiyacım yok Allah’ıma şükürler olsun...Hiç de duygulanmadım ayrıca, size öyle gelmiş, tamam mı?!

Yazmayın siz de artık aştan yana, yok çünkü, bende bitti. Bir daha da pişirmeyeceğim anladınız mı? Mutfak kapandı, cumaya gidiyorum, dönmeyeceğim. Mümkünse öleceğim ilk köşeyi döndüğüm anda, dizlerimin üzerine çöküp, saatlerce ağladıktan sonra...Hıçkırıklarım, nefes almamı engelleyene, gözyaşlarım bitene kadar...Sonra hemen yanımdaki duvara attığım yumruklardan kanayan ellerimle sileceğim gözlerimi, kalkıp, saçlarımı düzelteceğim, makyajımı tazeleyeceğim, rujumu sürüp, en güçlü halimle yürümeye devam edeceğim.

Çünkü aşk yok, varsa da onun problemi, başkasının problemi beni ilgilendirmez, bana görünmez ki...Di mi???!!!!!!!!!!

Aşağıdaki şarkının dizeleri de hiçbir şekilde beni anlatmıyor, ayrıca dinleyip dinleyip etkilenmiyorum, anlatabildim mi???!!


Aşkları da vururlar...

Gel bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olma gel
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler

Sözlerin hançer
Yareler açar, yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: adın 'nezir' di....'adanmış'tın hani?..
Gönderen: alihamza / İstanbul/Türkiye
8 Nisan 2005
(karaya vuran serseriliğinle dizelere gizlenmeden önce çoktan sıfırı tüketmiştin) oysa demiştim sana; bu şehir, seni tüketmeden daha bitmeyecekti bu şiir... ... akşam tüm kötülüklerin kuluçka zamanı; birazdan nekahet başlayacak, ateş yükselecek, koca şehir tüm pisliğini dışa vurmaya hazır, sabahsa, yeniden taze bir gökyüzü...Şehir; bize hem dert üreten bir mezbele, bir mezbaha, hem de yüzlerce kez iğfale uğradığı ve bulvarlarından her geçenle birlikte olduğu halde, terk edemediğimiz ve yine de kız oğlan kız bildiğimiz zoraki sevgilimiz, teskin olduğumuzu, huzur bulduğumuzu sandığımız, her reddedilmenin ardından yine kollarına atıldığımız, zahmetli kan ter içinde, sahte doyum aracımız, her defasında açlığımız artarken, yine de, bile,bile, onun kucağındayız... şehir, vazgeçilmez belâlımız!.. ... ve dönüşün olmadığı yerde, dişlerinde ezdiğin mermi çekirdeklerini, bir kez daha avuçlarında eritip, ölü duruşlara doldurmaya çalışırken, dimdiktin... ... berisinde; bilinse, geceler, kaç kişiye mezardır, ve bilinse ne trajediler yaşanır, karanlıklarda, izbe sokaklarda, ve bilinse yine; gecenin en karanlık yerinde, harmandalı eşliğinde, nasıl ölünür... ... bugün; burnumun dibinde yağmaladılar bir maket şehri, ruhum duymadı... müsvedde insanları, asetat kokulu kalıphânelerde, kurşun askerlere dönüştürdüler, iyi donanımlı mekanize... ... (ruhumu çaldılar, bu benim ilk katıksız kalışım değil... insaf !; yağmaya dayanamadı gönlüm. utanç duvarları ardında saraylar vardı yerle bir edilmişti ve altında ben kalmıştım) ... modalar da eskidi zamanla, ne nâneler yedi mağrurlar, ve nice ilahlar yonttu heykeltraşlar, herzeler tezgah üstüne çıktı, gizlenmeye gerek duymadan, ve ne berbat filmler çekti, en akredite yönetmenler , en berbat senaryolara... ve ne safralı inkılaplar yutturuldu mazlumlara... ... bizse bir avuç serseriydik, üzerimize kesip biçilen zorla giydirilen, yabansı yaşam biçimine karşı, güya gül dikmiştik ellerimizle, gördük ki uçurum kenarlarıymış, olta ucunda balıktı çırpınan sevgimiz, ölümdü uzun bir uyku için bize verilen tek buse, öptük başımıza koyduk... ... (şimdi; önceden ayarlanmış bütün rezervasyonları iptal et bütün aksesuarların çöpe... lüks ve sahte aşk(!)lara paydos...) ... hayat; herkesten bir parça kendimde bulduğundu bu şehirde... bu yüzden; alabildiğine serseri olmalı şiirin... henüz kanamadı dilin, daha, kanayan yerlerini öpmedin ki şehrin... ../..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nefesimi keseceksin biliyorum!
Kendinize Yaşadığınızı Hissettirin
Merhaba, Tanışalım; Ben Senin Annenim.
Yaşam Öyküsü
Büyü Artık
Aslında Çok Yalnızız
Gecenin Karanlık Yüzü
Ölüm ve Şehvet
Biz Öfkemizle Yarattık Bu Düzeni
Zamanın kapıları kapanacak bir gün!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Size Aşık Olabilir Miyim?
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim
Korkak Erkeklerden Sıkıldım
Aşk, askerlik, erkekler...
Her Sabah Aynı Adamla Uyanmak...
Kadın Olmanın En Güzel Tarafı Erkeklerdir
Red Kid
Korkak Erkeklerden Sıkıldım - 2
Bir gün size ahlak-sız bir teklifle geleceğim...
Sizin hiç sıfır kilometre sevdanız oldu mu?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Kurtlar Vadisi [Eleştiri]
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor [Eleştiri]
Sevmedende Olur Diyorlar! [Eleştiri]
Benim Kocam Ab"ye Karşı [Eleştiri]
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri [Eleştiri]


ESRA BAYKAL kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.