Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Kardanadam eridi. Ve bir nehir oldu. Çünkü kardanadam koskocamandı. Sonra Josef fark etti ki orası bir nehir değil bir göldü. Ve içinde bir sürü yüzen şey vardı. İçinde plastik ördekler vardı.. İçinde plastik botlar vardı... İçinde plastik yelkenliler vardı.. İçinde plastik kayıklar vardı... İçinde korsan gemileri vardı. Korsan gemilerinin içinde de korsanlar vardı... Ve pastacılar vardı. Ve şekerler vardı. Ve bir kaptan vardı. Kaptan Josef korsanlarla çalışıyordu. Onları uslandırmalıydı. Çünkü yolculara kibar davranmaları gerekiyordu. Daha sonra çok ama çok fazla rüzgâr çıktı. Ve Josef’in kaptan şapkasını rüzgâr aldı. Rüzgâr, Josef’in kaptan şapkasını uzaklara götürdü.... Josef şapkasının peşinden gitmek için paraşütüne bindi. Ama paraşüt yukarı doğru uçmuyordu, aşağı iniyordu. Bunun üzerine Josef sıcak hava balonuna bindi. O yukarı doğru uçuyordu. Ve onunla yükseldi... Yükseldi.. Yükseldi. Yükseldi.. Ve bir bulutun yanından yükselmeye devam etti.. Bulut çok yumuşak ve rahat olduğu için Josef buluta atladı. Ve orada bir süre uyudu. Sonra bulut bir dağa yaklaştı... Yaklaştı.. Yaklaştı.. Ve yaklaştı.. Sonra bir ağacın yanında durdu. Josef ağaca atladı. Ve orda eski bir dostuyla karşılaştı. Sihirli bir serçeydi o. Ve serçe onu kahvaltıya davet etti. Serçe Josef’e kahvaltıda fındık verdi. Bir sürü, bir sürü fındık verdi. Fındıklar büyülüydü ve Josef onları yiyince kendini gölün yanında buldu. O sırada hava soğudu. Göl buz tuttu ve kar yağmaya başladı. Josef de bir tane kardankız yaptı. Kardankız beş yaşındaydı. Bu kardankız büyülüydü. Ve konuşmaya başladı Josef çok şaşırdığı için sordu: -Sen nasıl konuşabiliyorsun? Kardankız yanıt verdi: -Sen nasıl konuşabiliyorsan ben de öyle konuşuyorum. Ama ben çok sıkılıyorum. Josef bunu duyunca kardankızına bir de kardanoğlan yaptı. Kardanoğlan da beş yaşındaydı. Ve o da büyülüydü. O da konuşabiliyordu. Kardankızla kardanoğlan kartopu oynamaya başladılar. Oynadıkları şey futbol gibi bir şeydi. Josef’i de yanlarına çağırdılar. Sonra Josef, kardankızla kardanoğlan oynarken bir ağacın dibine onlarca, yüzlerce kartopu yaptı. Sonra onları kardankızla kardanoğlana atmaya başladı. Kardankız ve kardanoğlan da onları Josef’e atıyordu. Attıkları kartoplarından biri de bir ağacın dallarına takıldı. Ama Josef o kartopunu almak istiyordu. Ve ağaca tırmanmaya çalıştı. Başaramayınca da annanesinden bir merdiven aldı. Merdivenle ağaca tırmandı.. Kartopunu tam alacağı sırada kartopu Josef’in etrafında dönmeye başladı. Çünkü o sihirli bir kartopuydu. Josef sihirli kartopunu yakalamak için uğraştı durdu. Sonunda yakalamayı başardı. Çevresine bakınırken de ağacın tepesindeki yıldızı, dallarındaki süsleri ve mumları gördü. Sora Noel’in geldiğini farektti. Annesiyle babası yılbaşında ona kırmızı bir kızak hediye etti. Kızak Noel Baba’nın kızağının aynısıydı. Ve Josef, Noel Baba’nın yorulmasını istemediği için kızağına binip ona yardım etti.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Esin Yardımlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |