..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Entelektüel > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Şiirin Doruklarında!..  
M.NİHAT MALKOÇ
Şiir,başkalarının düşünüp de kelimelere dökemediği duygu,düşünce ve hayalleri estetik kaygılar gözeterek yansıtmaktır.Bunu gerçekleştirmek her kişinin yapabileceği bir iş değildir.Yani her insan şiir yazamaz.


:CADE:
Şiir,başkalarının düşünüp de kelimelere dökemediği duygu,düşünce ve hayalleri estetik kaygılar gözeterek yansıtmaktır.Bunu gerçekleştirmek her kişinin yapabileceği bir iş değildir.Yani her insan şiir yazamaz.Belki manzume tarzında bir şeyler karalar ama bunlar hiçbir zaman şiir kabul edilmez.Şâirlik Allah vergisidir bir yerde…Çalışmayla,zorlamayla ve inatla şâir olunmaz. “Vermezse mabut neylesin Mahmut” misali, kendisinde şâirlik ruhu olmayan insanlar, karalamalarında daima tekrara düşerler. “Benim oğlum bina okur,döner döner gene okur” sözü gereğince bir tekrar faslı devam eder gider.Bu da şiirin ruhuyla bağdaşmaz.
     Şiir imkânsızı yakalama olayıdır.Tarifi imkânsız duygular şâirin belleğinden süzülerek şiir olur.Şairlerin diliyle kalbi arasında duygu süzgeci vardır.Kalpten gelen her türlü duygu ve düşünce dile ulaşmaz.Bu iki uzuv arasındaki manevî süzgeç, kaba lâfların dışarıya çıkmasını engeller.Dile ulaşanlar şiirsel bir özellik taşırlar.Böylelikle de herkes tarafından sevilerek okunurlar.Bilindiği gibi iki çeşit şiir vardır.Bunlar serbest şiir ve kafiyeli şiirdir.Hiçbirinin ötekine üstünlüğü yoktur.Şiir yazma kabiliyeti olanlar her iki türde de mükemmel eserler ortaya koymuşlardır.Hangimiz serbest tarzda yazan Orhan Veli Kanık’ın şiirlerine kötü diyebiliriz?Veya hangi birimiz Beş Hececiler’in yazmış olduğu kafiyeli şiirleri kötü olarak nitelendirebiliriz?Kanaatim şudur ki kafiye ve ölçü şiirin kıymetini ne artırır,ne de azaltır.Şiirin güzelliği kafiye ve ölçüde gizli değildir.Şiirin güzelliği şâirin ruhunda gizlidir.
     Kafiye ve ölçü konusunda ısrarcı olmak anlamsızdır.Bir şâir ya kafiyeli ve ölçülü ya da kafiyesiz ve serbest yazacak diye bağlayıcı bir şart yoktur.Şiir ruhumuzun imbiklerinden çıkarken nasıl bir şekil alırsa dışarıya da öylece yansır.Bir şâir bazen ölçülü,bazen de serbest yazabilir.Bu şâirin şiir hamurunu yoğurduğu andaki ruhî aktivitesine ve hâline bağlı bir durumdur.Ölçülü ve serbest şiirin de güzeli ve çirkini vardır.
     Bence önemli olan üslûptur.Şâir kendince özgün bir üslûp kullanabilmişse şiirin güzelliği de onun ardından gelir.Yahya Kemal,Necip Fazıl,Ahmet Hamdi Tanpınar,Faruk Nafiz Çamlıbel gibi şâirlerin büyüklüğü üslûplarının orijinalliğinde gizlidir.Bu isimler değerlendirilirken ölçü ve kafiyeye riayet edip etmediklerine bakılmamıştır.Sözlerimi ünlü Fransız şâiri Paul Verlaine’nin kafiyeden şikâyet ettiği bir şiirinden aldığım dörtlüklerle bitirmek istiyorum:
     “Tut belâgatı boğazından,sustur,
      El değmişken bir zahmete daha gir:
      Kafiyenin ağzına da bir gem vur,
      Bırakırsan neler yapmaz kim bilir?

      Nedir bu kafiyeden çektiğimiz!
      Hangi sağır çocuk ya deli zenci
      Sarmış başımıza bu meymenetsiz,
      Bu kof sesler çıkaran kalp inciyi?”

      e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın entelektüel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Divan Edebiyatını Sevdiren Adam: İskender Pala
Ellisine Varmayan Şâir ve Yazarlarımız

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Okul ve Hapishane
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Veremle Savaş
Bir On Kasım Sabahı
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Buz Tutmuş Karanfiller [Şiir]
Aslan Aksoy Abimiz [Şiir]
Berceste Mısralar - 303 [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.