..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öküzün rengini dýþýnda, insanýn rengini içinde ara. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Modern > MEHMET NURÝ PARMAKSIZ




27 Nisan 2005
Hece mi, Aruz Mu, Serbest mi?  
MEHMET NURÝ PARMAKSIZ

:BBFA:
: "“Her þiir kendine has formu ister”
( Mehmet Kaplan)

Ýlk insandan bu yana var olan ve kýyamete kadar da varolacak sanat dallarýndan biridir þiir. Geçmiþten bugüne insanlarýn tam bir taným üzerinde anlaþamadýðý, onu tarif etmeye ve belli bir kalýba sokmaya çalýþtýðý, bazý açýklamalarla þekillendirdiði ama söylenenlerle herkesi memnun edip tam bir metin üzerinde birleþtiremediði bir muammadýr þiir. Çoluk-çocuk, genç-yaþlý herkesin üzerinde bir görüþü olan ama belli ölçütlere sýðmayan, insaný saran bir büyüleyicilikle kimilerine göre musikiye yaklaþan, kimilerine göre sadece manadan ibaret olan ama ne olursa olsun zevki, estetiði ve biçimiyle bizi her dem saran, hafýzalarýmýzda (birkaç mýsra bile olsa) yer eden, bir kelime oyunudur þiir.


Uzunluðu ve kýsalýðýyla, þekli oluþturan teknikleriyle ve çaðrýþýma dayalý geniþ manasýyla þiir, kanaatimce “güzele ulaþma” hevesi yolunda, ince ve etkili söyleyiþin anahtarýdýr. Onu nesirden ayýransa, kuruluþu, naðmesi ve mana derinliðidir. Bazen cümlelerde bizi sarar ama ; zekayla ortaya çýkan güzel mýsralar, bize baþka bir dünyanýn kapýsýný açar. Günümüz þiirinde, heceli olsun serbest olsun, bazý þairlerin mýsraý cümleye,nazmý nesre yaklaþtýrdýklarý þiirleri gördükçe; þiirin ne demek olduðunu unuttuðumuzu, güzel Türkçemizi körelttiðimizi, gerçek þiirden uzaklaþtýðýmýzý ve böyle giderse de uzun bir süre saf þiirden Türkçemizin ayrý kalacaðýný, üzülerek belirtmek istiyorum.

Hece nedir, Aruz nedir, Serbest nedir? Bunlarýn hepsi, eþsiz Türkçemizle þiirde güzel söyleyiþe ulaþabilmekte kullandýðýmýz birer formdur. Ýþte bunlarýn ne demek olduðunu tam olarak bilmeden saf þiire yaklaþamayýz; yazdýðýmýz þiirlerle güzel Türkçemize haksýzlýk etmiþ oluruz. Kimse alýnmasýn ama, þiiri sadece duygularýn ifadesi olarak görmek ve “Efendim, ben söyledim oldu” demek, büyük bir gaflettir. Þair þiirini hem bilgiyle hem de kültürle beslemek zorundadýr. Dil, estetik ve biçim konusunda birtakým kaygýlarý olmayan þaire- eskilerin deyimiyle- müteþair denilir. Þairlik ve þiir yazmak zor bir iþtir; çünkü orada kullanýlan, yüzyýllardýr iþlenmiþ öz dilimiz güzel Türkçemizdir. Türkçeyi kötü kullanmaya, onu köreltmeye ve gerçek þiirden uzaklaþtýrmaya, ne þair ne de herhangi bir Türk vatandaþýnýn hakký vardýr. Þiir yazan ve þiirle uðraþan herkes, þiir geleneðimizi- baþtan sona kadar- bütün örnekleriyle ve incelikleriyle bilmek zorundadýr. Bu söylediklerimden mahrum olanlar zaman içersinde bir buz gibi eriyip yok olacaklar ve isimlerini bir sonraki çaða taþýyamayacaklardýr.


Divan edebiyatýnýn baþladýðý döneme kadar þairlerimiz tarafýndan kullanýlan hece tarzý, 11. Asýrdan sonra da halk þairlerimiz tarafýndan kullanýlmýþtýr. Eskilerin “ parmak hesabý” dediði hece formunda esas, amiyane tabirle, mýsralardaki hece sayýlarýn eþitliðine dayanýr. Geleneðimiz içerisinde 16 heceyi aþan kalýplara rastlanmaz. Hece tarzýnda ritim,durak ( durgu) denilen aralýklarla saðlanmaya çalýþýlýr. Bu yüzden, daha çok kullanýlan 7, 8, 10, 11 ( en çok kullanýlan hece kalýbýdýr), 12 ve 14`lü kalýplar; çoðunlukla 4+3, 4+4(5+3), 5+5, 6+5(4+4+3), 6+6(4+4+4) ve 7+7 þeklinde duraklanarak kullanýlmýþtýr. Dönem dönem duraksýz heceli þiir yazanlar olmuþsa da, duraklý söyleyiþteki güzelliði kanýmca pek yakalayamamýþlardýr. Kimileri, þiiri ve söyleyiþi, durak veya aruzdaki gibi bir takým kalýplar içine sokmayý kabul etmemiþ olsa da, duraksýz dedikleri þiirler içinde bile, derinlemesine bakarsak belli yerlerde (adýna durak denmese de) bazý disiplinlerin kullanýldýðýný görebiliriz. Þiirdeki durak veya kalýp, seslerin belli bir ritim ve melodi içinde bize ulaþmasýný saðlar. Bir birlik içinde duyduðumuz bu seslerde, bir de mana güzelliði varsa, iþte o mýsra ya da dörtlükte þiiriyet saðlanmýþ demektir. Þekil kurgusu iyi olmayan þiirler, ne anlatýrlarsa anlatsýnlar, tam olarak baþarýlý sayýlmazlar. Bu cümleyi okuyanlar, belki de, “serbest þiirde hiçbir disiplin ve kural yok”, “ Bu tarz yazýlmýþ þiirlerde þiiriyeti o zaman ne saðlýyor ? ” diyecekler haklý olarak; ama bu yazýyý okuduktan sonra bu kanaatlerinin deðiþeceðini þimdiden söyleyebilirim. Böyle düþünmek O.Veli`yi ve serbest þiiri tam olarak anlayamadýðýmýzý gösterir.

1890`lý yýllarýn sonlarýnda, M. Emin Yurdakul`un hece vezniyle yazdýðý “ Türkçe Þiirler” kitabý yayýnlanýr. Servet-i Fünun döneminin aðýr ve aðdalý dili yanýnda, bu þiirlerdeki sade Türkçe ve aruza göre basit söyleyiþ, þairlerimize biraz nefes aldýrýr ve aruz-hece tartýþmasýný da baþlatýr. Tartýþma, 1911 yýlýndan ( Milli edebiyat döneminin baþlangýcý) sonra öyle hararetlenir ki, aruza karþý olanlar daha önceki yüzyýllarda yazýlmýþ þiirleri bir tarafa atarak, “milli” veznimizin (heceyi baþka milletlerin de kullandýðýný unutarak) hece vezni olduðunu söylerler ve yanýlýrlar. Tartýþmada, ne heceden ne de aruzdan, þiirden yana taraf olanlarýn söylediði doðrudur: “ Þiirde þekil ne olursa olsun, söyleyiþi ve manasý güzel olan þiir, bizce makbul olandýr. Bu tercihte de , þairi serbest býrakmak lazýmdýr.”

Aruz veznin de, hecelerin açýk ve kapalý oluþu esastýr. Sesli ve sessiz harfle biten hecelerin belli bir düzen içinde tekrarý, aruzla yazýlan þiirleri musikiye yaklaþtýrýr. Þiiri , müzikten ayrý düþünmek bizi þiirden uzaklaþtýrýr. Aruzun heceye göre musikiye yakýn oluþu, mýsralar arasý hece sayýlarýnýn ayný oluþu yanýnda bir de mýsralarýn ayný hece disiplini içinde kurulmuþ olmasýdýr. Aruz, heceye göre zor bir tarz olsa da, içinde hece tarzýný barýndýrýr. Onun zorluðu kurallarý ve kullanýlýþý gibi görünür ; ama asýl çekiciliði telaffuzdaki güzelliði ve içindeki naðmede saklýdýr.

“ Þiirde þeklin önemi var mýdýr?” sorusuna, günümüz þairlerinin çoðu: “ Þekilde neymiþ, duygu ve düþünceler belli bir kalýpla veya heceyle söylenebilir mi?” diyebilir. Onlara sormak lazým: Ýçinde belli bir kompozisyon ve düzen olmayan mýsrayý, güzel kýlan nedir, diye? O. Veli, þiir serbest olsun derken, þair, diðer teknikleri bilmeden þiir yazsýn dememiþtir. Kelimelerin kifâyetsizliðini bile anlayacak derecede þiiri bilen O. Veli, belli bir ölçüyle þiir yazmamýþsa da, kafiyeyi tam olarak kullanmamýþsa da; bir iç ahenk oluþturacak bazý ses benzerliklerini kullanmýþ ve þairlik gücüyle bilgisini birleþtirip, þiirlerinde söyleyiþi güzelleþtirmiþtir. Ama onu yanlýþ anlayan bir sürü þiirsever, serbest þiiri herþeyiyle serbest sanmýþ ve gerçek þiirin vadisinden her geçen gün uzaklaþmýþtýr.

Þair, geleneði tanýmalý, onu her yönüyle bilmeli; serbest yazacaksa da, gelenek içersinde kullanýlan tekniklerden yararlanmalýdýr. Serbest þiiri yanlýþ yorumlayanlar, þiirle nesri birbirine karýþtýranlardýr. Nazmýn güzelliðini göremeyen, dilimizin inceliklerini hissedemeyen ve hemen, öylesine þiir yazýlabileceðini sananlardýr. Þiir bir ciddiyet gerektirir; bilgi ve kültürle beslenmelidir. Okumayan, gözlem yapmayan,araþtýrmayan ve þiir tekniklerini bilmeyen bir þair olur mu? Ya da, böyle þairlerin yazdýklarýna gerçekten þiir denir mi?

Meseleyi fazla uzatmadan, hece, aruz ve serbest tarz hakkýndaki kanaatimi söyleyeyim: Þair, bu üç tarzý da iyi bilmelidir ve hangisini kullanýp kullanmayacaðýna kendisi karar vermelidir. Bunlarýn içinde bence en zoru, serbest þiirdir. Bu tarzý kullanacak þairlerin, geleneði çok iyi özümsemesi lazýmdýr. Hece ve aruz þekli ise mutlaka iyi bilinmeli ve yaþatýlmalýdýr. Tek bir þekle baðlanýp kalmak yerine, yazýlan þiire göre tarz belirlenebilir. Söyleyiþi, kuruluþu, naðmesi ve manasý güzel olan þiir, maksadýna ulaþmýþ sayýlýr.

Mehmet Nuri Parmaksýz"




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þiir Nedir?
Þiirin Okulu Olur Mu?
Cahit Sýtký Tarancý
Þair Kimdir?
Þiirimiz Nereye Gidiyor?
Þiir Bir Deryâya Benzer

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Süveydâ'ya Mektup 1 [Deneme]


MEHMET NURÝ PARMAKSIZ kimdir?

www. mehmetnuriparmaksiz. com Aþk bitti mi dünyâ kelebek ömrü kadardýr!


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © MEHMET NURÝ PARMAKSIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.