Türkiye yeni bir anayasaya þiddetle ihtiyaç duymaktadýr. Çok sýký bir þekilde tartýþýlmýþ, toplum tarafýndan benimsenmiþ bir anayasaya. Devleti, vatandaþý, devlet ve vatandaþ arasýndaki iliþkileri, yasama, yürütme, yargý ve özgürlükleri yeniden, samimiyetle ve adaletle ele alacak bir anayasaya.
21. yüzyýlda biz hala “baþý açýk- baþý kapalý”, “parti içi demokrasisi olmayan çok partili sistem”, “etnik milliyetçilik”, “bürokrasi, siyaset, burjuvazi elitizmi”, “verimlilik devletçilik” “özerk üniversite”, “özelleþtirme”, “imam-hatip”, “kadýnlara dönük ayrýmcýlýk” vb konularý “tartýþmakla” kalmamalýyýz. Daha doðrusu kalamayýz.
Altmýþ yýllýk çok partili demokrasi tecrübemiz, askeri darbelerimiz, terör yýllarýmýz, koalisyonlarýmýz, enflasyonlarýmýz, baþarýlarýmýz, geliþmelerimiz, ilerlemelerimizle biz yeni bir anayasa yapacak olgunluða ulaþtýk.
Elbette bu anayasa yapýmý çok sancýlý, tartýþmalý ve iniþli çýkýþlý olacaktýr. Ama baþka bir çaremiz kalmamýþtýr. Ülkemiz ana rotasýný belirlemelidir. Çünkü aklý baþýnda herkes için bu ülkedeki temel sorun býrakýn “ana rotayý” “tali rotalarýn bile” çizilememiþ olmasýdýr.
Mustafa Kemal ve arkadaþlarýnýn “kurtuluþ reçetesi” ve “ulaþýlacak hedefleri” belirlemeleri bu ülke için bulunmaz bir nimettir ve bu ülkeyi birçok beladan kurtarmýþtýr. Ancak bir ülke “belalardan kurtularak” yaþamaya devam edemez. Ülkelerin “rotalara” ihtiyacý vardýr! Öncelikle “ana rotaya” yani “anayasaya”!
Bu anayasa bu ülkede yaþayan vatandaþlarýn samimiyetle sahip çýkacaklarý bir anayasa olmalýdýr. Bu ancak tartýþmaya açýlarak mümkündür. Toplumun tüm kesimleri bu tartýþmaya davet edilmelidir. Katýlmalarý saðlanmalýdýr. Bu süreçte tam anlamýyla ve katýksýz bir özgürlük ortamý saðlanmalýdýr. Ýnsanlar beyan edecekleri fikirlerden dolayý asla yargýlanmamalýdýr. Kast ettiðim elbette þiddeti öven ve þiddete yol gösteren fikirler deðil!
Ortaya çýkan fikir ve yaklaþýmlardan bir uzman kurul bir ön anayasa metni çýkarmalýdýr. Bu daha çok bir öneriler metni gibi düþünülmelidir. Ve bu metin çok uzun olmamalýdýr. Elli ya da altmýþ madde kadar.
Her maddenin tek tek oylanacaðý bir referandum yapýlmalýdýr. Bu referandum sonucu ortaya çýkan elenmiþ metin uzman kurul tarafýndan bir kez daha elden ve gözden geçirilmelidir. Yüzde yetmiþ beþin üzerinde kabul gören maddeler haricindeki maddeler için yani tartýþmalý maddelere uygulanacak yeni bir referandum sürecine girilmelidir.
Bu maddelerden yüzde elliyi geçemeyen maddeler metin dýþýna alýnarak kalanlar yeniden yazýlmalý ve tekrar referanduma gidilmelidir.
Yüzde altmýþýn üzerinde destek alan maddeler ile daha önce kabul edilmiþ maddelerden oluþan yeni anayasanýn rehberliðinde Türkiye’de “Yeni Bir Hayat” baþlamalýdýr.
Çok mu hayalî?
Peki, sizce ülkemizdeki asýl gerilimin kaynaðý nedir?
Hayalî mi?
Ne Kürt memnun, ne Türk memnun, ne sivil memnun, ne asker memnun, ne iþçi memnun, ne iþveren, ne köylü memnun ne doktor memnun…
Evet, memnun olan birileri var; Türkiye’nin egemenleri.
Ancak Türkiye’nin egemenleri de artýk býçaðýn kemiðe dayandýðýnýn farkýnda. Bu ortaoyunu daha fazla sürdürülemez. Bu egemenlik bence tamamen yürürlükteki anayasaya ruh veren “rotasýzlýk” siyasetine baðlýdýr. Rotasýzlýk Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderi olmamalýdýr. Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderini kendi tayin etmiþ onurlu bir ülkedir. Bu onuru devam ettirmek için acilen yeni bir anayasaya ihtiyacýmýz vardýr. Ülke ve cumhuriyetin vatandaþlarý buna muktedirdir.
Muhtaç olduðumuz her þeye sahibiz!