Çocukların eğitimi, zaman kazanmak için nasıl zaman yitireceğimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
“Söz uçar, yazı kalır.” Platon İnsan niye yazar ki? İnsanı yazmaya iten duygu nedir? Eline alıp kağıdı kalemi ya da geçip bilgisayarın veya daktilonun karşısına niye yazar? İnsanı yazmaya iten bu büyülü duygu nedir? Karmaşık bir duygu mu yoksa çok basit bir gerekçe mi? Geçmişle yarın arasında kaybolmamak için, geçmişle yarın arasında bir bağ kurmak ya da geleceğe imza atmak için olsa gerek bu büyülü duygu…YAZI… İnsan neden yazar? İnsanın anlama ve anlatma yeteneğinin gelişmesi bir zorunluluk ve ihtiyaçtır. Bu zorunluluk ve ihtiyacın karşılanamadığı zamanlarda bir çeşit hazımsızlık yaşanır. Anlatmanın koşulu ya konuşmaktır ya da yazmaktır. İnsanın bir özrü yoksa sürekli konuşabilir. -Kimi zaman da sürekli konuşması bir özür olarak sayılma ihtimali olsa da- Kimi zaman karşısında birine de ihtiyaç duymaz; kendinle konuşursun. İhtiyacın senin içindedir. Kendindedir bütün varlığın. Yazma eylemi de öyle. Kimseye ihtiyaç duymadan yazabilirsin.İnsanın bir parçasıdır yazı. Ceyhun Atuf Kansu, Varlık dergisinin 715. sayısında (1 Nisan 1968) onu yazmaya iten sebebi şöyle açıklıyor: “ Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir. Acıyı yok edebilir miyim? Karanlığı tutsaklığı yok edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem gücü kazanır. En sonu bir bireyim ben, bir tek insanım. Benim eylemimdir yazı, bireysel eylemimdir. Bir de deyimleme iç güdüsü var. Bir iç güdüdür yazmak, şiir, müzik,resim. Deyimleme iç güdüsü. Kendini, doğayı, toplumu, insanları, evreni ve o sonsuz çıkmazı, ölümü deyimleme. Ama insan en çok neyi deyimleyebilir? Kendisini.” Evet, insan sadece kendini anlatır. Bütünü yansıtmasa da bütünün önemli bir bölümünü yansıtır. Yazının icadından günümüze büyük bir gelişme gösteren edebiyatın temel bir unsuru olan YAZI geleneğinin gerekçesi olarak şunları sıralayabiliriz. - Kişisel bir gereksinim. -Kişinin kaybolmamasını istediği bir duygusunu, düşüncesini, anısını… paylaşma isteği. -Yazmayı alışkanlık haline getirmesi. -Kendisiyle ve tarih- toplumla hesaplaşma isteği, bir çeşit günahtan arınma düşüncesi. Bu maddeleri artırabilmemiz mümkündür. Ayrıca bunlara ek olarak tanınmış yazarların ve ünlü olmak isteyen genç- amatör yazarların para kazanma, kısa zamanda köşeyi dönme düşünceleri de ağır basan bir gerçek olarak karşımızdadır. İnsan neden yazar sorusunun yanı sıra insan nasıl yazar sorusu da önemli bir konudur. Sabah, öğle, akşam…masada, gölgelik bir yerde, sahilde… ne zaman ve nasıl? Aklından, yazmadan önce bitirir mi tüm yazacaklarını yoksa düşüncesini, yazacaklarının kaderini parmaklarının hareketine mi bırakır?.. Pınar Kür Haftalık dergisinin 125. sayısındaki söyleşide “Yazma süreci bir boğuşma sürecidir.” “… yazmak bir şey söylemenin ve anlamaya çalışmanın bir yoludur.” diyor. Hayatla, zamanla, geceyle - gündüzle, kendisiyle, toplumla, sıcakla - soğukla, mutlulukla – mutsuzlukla… boğuşmak. Çizdiğimiz ya da çizilen yolda boğuşmak… Yazmak bir çığlıktır. Yazdığın türe göre değişen bir çığlık. İçsel ya da dışsal. Mutluluğun ya da mutsuzluğun çığlığı…Duyurabildiğin ya da sessiz çığlıklar içinde boğulup sağır olduğun zaman imdadına yetişen can kurtarandır yazı. A.Ç. 21.09.2005
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Çaylar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |