Ahmet, üniversite üçüncü sýnýftaydý ve psikolojik olarak kendini sýkýþmýþ hissediyordu. Üniversitenin bitmesine bir buçuk sene kalmýþtý; ama ne bir yabancý dili vardý, ne de bilgisayar kullanabiliyordu. Ýnsanlarla iletiþiminin de çok baþarýlý olmadýðýný düþünüyordu. Okumak istediði çok kitap vardý. Ne var ki, kitaplarý okurken sýkýlýp býrakýyordu.

Proce
Ahmet'in sýnýfta gýpta ettiði Rauf isminde bir arkadaþý vardý. Rauf da, okula baþladýðýnda ne bir yabancý dil biliyordu, ne de bilgisayar kullanabiliyordu. Hatta ilk Rauf ile tanýþtýklarýnda Rauf çekingenliðinden konuþamamýþtý bile. Þimdi ise Rauf sýnýfýn en gözde öðrencisiydi. Çok okuyor, hemen her derste söz alýyor ve kimsenin hatta bazen hocanýn bile, daha önce duymadýðý, bilmediði konulardan söz ediyordu. Ders aralarýnda Rauf ile normal bir sohbet yapmak imkansýzdý. Rauf, sürekli olarak kafasýndaki projelerle ilgili konuþuyor ve o projelerle ilgili yapacaðý giriþimlerden söz ediyordu.

Rauf, Ayþe isimli sýnýf arkadaþý bir kýza sevdalanmýþtý. Bir iki kýsa konuþma sýrasýnda genç Ayþe'nin gitarla çalýnan þarkýlarý dinlemeyi çok sevdiðini öðrenmiþti. Rauf, Ayþe'nin kalbini çalmak için gitar çalmayý öðrenmeyi, ona bir þiir yazarak o þiiri bestelemeyi ve ona dinletmeye karar vermiþti. Birçok araþtýrma yaparak kendisine gitar kursu buldu ve bir gitar aldý. Þarký sözü yazabilmek için çok sayýda þarký sözü okudu. Amatör de olsa beste yapmak için, bestecilerle görüþtü. Kursun sonunda projesini gerçekleþtirmiþti. Ayþe, Rauf'un yazdýðý sözlerden ve onun için gitar çalmayý öðrenmesinden çok etkilendi ve izleyen aylarda niþanlandýlar.

Rauf, part-time çalýþtýðý küçük þirket ISO 9000 belgesini almaya karar vermiþti. ISO 9000 belgesini alma projesini Rauf'a verdiler. Rauf, normalde hiç okumayacaðý yönetim kitaplarýný okumaya baþladý. ISO 9000 belgesini almýþ baþka þirketlerin yöneticileriyle görüþtü. Kalite Derneði'ne giderek kütüphaneden ISO 9000 ile ilgili kitaplar aldý. Bu çalýþmaya baþladýðýndan 12 ay sonra çalýþtýðý þirket ISO 9001 belgesini almaya hak kazandý.

Rauf, "Ýþ Yaþamýnda Köpekbalýklarýyla Yüzmek" isimli kitaptan çok etkilenmiþ ve kitabýn yazarý Harvey Mackey'e sorular içeren bir mektup yazmýþtý. Bir arkadaþýnýn yardýmýyla Ýngilizce'ye çevirerek mektubu göndermiþlerdi. Harvey Mackey, mektubu önemsemiþ, cevap yazmýþ ve yeni çýkan kitabýný (Ýngilizce) olarak göndermiþti. Rauf, bu kitabý okumak istiyordu; ama kitap Ýngilizce'ydi, nasýl okuyacaktý? Rauf, bu kitabý okuyacak seviyeye gelinceye kadar Ýngilizce çalýþmaya karar verdi. Herkesten daha hýrslý çalýþýyordu, o kitabý bir yýl içinde okumayý kendine hedef koymuþtu.

Bir gün sýnýf arkadaþý Ahmet, ders arasýnda Rauf'a, Ýngilizce'yi, gitar çalmasýný, bir þirkete ISO 9000 belgesini aldýrmayý nasýl öðrendiðini sordu. Rauf, "basit" dedi:

"Projelerle... farkýndaysan hayatýmda hep projeler var. Ýsmi olan projeler: Ayþe ile arkadaþ olmak ve sonra evlenmek projesi, part-time çalýþtýðým þirkete ISO 9001 belgesi aldýrma projesi, Harvey Mackey'in kitabýný okuma projesi. Eðer bu projeler olmasaydý, ben bu yetenekleri kazanmak için gerekli emeði sarf etmeyecektim. Eðer uygun ortamda deðilsen Ýngilizce öðrenmek için Ýngilizce öðrenilmiyor; ama uygun ortam yoksa bile Harvey Mackey'in kitabýný okuma projesi gibi bir proje varsa hýrsla çalýþýlýyor. Hayatýnda ismi olan ve gerçekten baþarmak istediðin, uðraþtýðýn projeler varsa, kiþisel geliþim, yetenekler ve çevre kendiliðinden geliyor. Ben de hayatýma projeler girinceye kadar bir atalet içindeydim; sanýrým projeler, kiþisel geliþim ve deðiþimin en önemli aracý. Kendine ben yaþamýmda neler istiyorum diye sor ve bunlarý projeye dönüþtür."

Melih Arat
meliharat@hotmail.com
Dünya Hafta, 30 Kasým - 6 Aralýk 2001, 49