..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Esin ARDIÇ




25 Aralýk 2005
Garip Bir Öykü  
Esin ARDIÇ
E pes yani bana, koyunlara da isyan çýkarttýrdým ya,olursa ancak bu kadar olur.. Ne yapacaðým ben þimdi, nasýl sakinleþtiririm ki ben bu koyunlarý, koyunlarýn emniyet gücü var mýdýr acaba, imdat istesem türünden kara kara düþünürken çalan bir alarm sesi yerimden hoplattý beni.


:BCAF:
GARÝP BÝR ÖYKÜ


     Uyuyamýyordum. Uyuyamadýðým kaçýncý gün olduðunu da artýk bilmiyordum. Çok uzun süre olduðu için o sürenin bilinmesi de ayrý bir baský yaratmýþtý ve en azýndan bu baskýdan kurtulmak adýna saymayý býrakmýþtým.
     Önceleri dost tavsiyelerine uyarak, yatmadan önce ýlýk bir duþ almayý denedim günlerce ve rahatlatýr düþüncesiyle çarþaf, nevresim pijama deðiþtirdim sýk sýk ama kar etmedi, uyuyamadým.
     Ihlamur, süt iç dediler, yoðurt ye dediler.. Denedim, olmadý, uyuyamadým. Dost tavsiyelerini býraktým, doktora gittim, verdiði ilaçlarý içtim.. Deðil uyumak adeta içtikçe ayýktým..
     Sinirlerim harap olmuþ, yorgunluktan periþan düþmüþtüm. Her sabah güne biraz daha yorgun baþlýyordum..
Bütün gün bir çýrpýda geçiveriyordu da, uyuyabilme ihtimalime ayýrdýðým sekiz saati bir türlü geçiremiyordum. Beynimdekileri bir boþaltayým belki uyuma moduna geçebilirim diye düþünürken o ara geçiþi nasýl yaptýðýmý bilmeden öyle yoðun düþüncelere dalýyordum ki ben daha bir çözüm bulamadan sabah oluyordu. Düþünecek kendime dair bir þey bulamazsam bu kez baþkalarýnýn iþlerine çözüm ararken buluyordum kendimi ve yine sabah oluyordu..
Böyle günlerden biriydi. Ilýk duþumu almýþ, henüz üstünde yumuþatýcýnýn serin kokusunu taþýyan pijamalarýmý giymiþ, elimde içinde birkaç yudum kalmýþ ýhlamur fincanýmla girmiþtim yataða.. Bu kez hiçbir þey düþünmemeye kararlýydým. Baþarmak ve rahat bir uyku uyumak istiyordum.. Ihlamurun son yudumunu alýp gece lambasýný kapattým. Yastýðýmý düzeltip sýrtüstü yattým. Önce yüz kaslarýmý hissedip onlarý gevþetmeyi denedim. Omuzlarým, kollarým, ellerim vücudum, bacaklarým ve ayaklarýmdakileri de.. Her þey iyi gidiyordu. Sonra beynimi boþaltmayý denedim. Beynimi bir pc olarak düþünüp, üzerinde çalýþtýðým bütün dosyalarý teker teker kapattýðýmý hayal ediyordum. Beynimin yükünün oldukça hafiflediðinin fark ediyordum ki tam o esna da bir ampul yandý beynimde..
     Uyumak için her yolu denemiþtim de en bilindik olaný hiç aklýma gelmemiþti. Bunun için en uygun zamandý. Beynimdeki diðer dosyalarý kapattým çarçabuk.
     Evet, koyun sayacaktým. Bu fikir oldukça rahatlatmýþtý beni. Onlarý saymaya baþlayacak ve bir süre sonra da uykuya dalacaktým.. Biraz daha rahat bir yatýþ þekli alýp beynime bir çit yerleþtiriverdim. Öyle ya koyunlarý atlatabilmem için bir çit gerekecekti.
Dekoru tamamlayabilmem için bir mevsim seçmeliydim. Yaz sýcak olabilirdi, sonbaharda
ani çýkacak rüzgar koyunlarý ürkütebilirdi.. Muhtemelen çitten atlatacaðým koyunlar sekiz
ondan fazla olacaðý için bir de çoban olacaktý ve ben bir tatsýzlýk çýksýn istemiyordum, çobanýn takýnacaðý olumsuz tavýrlardan kendimi bertaraf edebilmem için en uygun mevsim ilkbahardý, yaðmursuz olmak kaydýyla. Ýlk baharda karar verdim ve hemen ýlýk bir hava, çitin etrafýna çimenlerle kýr çiçeklerini de ekleyerek dekoru oluþturmaya baþladým. Bir de aðaç olmalýydý yakýnlarda ki çoban yorulduðunda oturup sýrtýný dayayabilsin ona. Yapraklarý yeni filizlenen bir söðüt aðacý ekledim dekoruma. Hazýrlýklar tamamdý ve artýk koyunlarýn yerlerini almalarýnda bir sakýnca yoktu. Çitimin sol tarafýna sýraladým koyunlarý ve atlatmaya baþladým bir, iki, üç… Saymaya devam ediyordum, iki yüz yirmi yedinci koyuna gelmiþtim ki sað taraftaki koyunlar endiþelendirmeye baþladý beni. Büyük bir sürüydü ve bir çok kiþiye ait koyun vardý orda, çoban her iki tarafý idare etmekte zorlanýyordu ve koyunlardan bir kaçýnýn kaybolmasý adamýn baþýný belaya sokacaktý. Bir kaç tane çoban köpeði gerekiyordu. Hemen çitin soluna ve saðýna birkaç tane çoban köpeði yerleþtirdim. Bu arada önemli bir detayý da gözden kaçýrdýðýmý fark etmiþtim. Böyle büyük bir sürüde üstelik ilkbaharda kuzularda olmalýydý ama ben onlarý hiç hesaba katmamýþtým ve çit sadece koyunlarýn atlayabileceði yükseklikteydi. Mutlaka annelerinden ayrýlmak istemiyorlar fakat çitten de atlayamýyorlardý. Nasýl böyle bir detayý atlamýþtým. Hemen çitin altýndan bir sýra tahta çýkarýverdim, kuzularýn atlamasýna gerek yoktu anneleri atlarken onlar alt boþluktan sað tarafa geçebilirlerdi.
Bu problemi de ortadan kaldýrdýðýma göre devam edebilirdim.Ýki yüz yirmi sekiz, iki
yüz yirmi dokuz……üç yüz seksen altý… Ben saymaya devam ederken saðda biriken koyunlardan mutsuz sesler yükselmeye baþlamýþtý çoktan. Bir yere gidemiyorlardý çünki çoban köpekleri daðýlmalarýna izin vermiyordu. Orda bir düzenlemeye ihtiyaç vardý. Hemen kuzularý bir kenara ayýrdým ve onlara saklambaç, körebe birdir bir gibi oyunlar öðretecek birkaç koyun görevlendirdim. Bunu yaparken fark ettim ki sürünün arasýnda sayýlarý koyunlar kadar olmasa da koçlar da vardý. Düþündüm ki koyunlar ve koçlar arasýnda hemcinsleriyle daha rahat geliþtirebilecekleri konular atarsam ortaya onlar daha az sýkýlýp beni de tedirgin etmezlerdi. Koçlarýn yanýna doðru yönelip “bu ara koçlar liginde ne var ne yok” dedim. Bu da yetti zaten onlarýn hemen gruplaþýp tuttuklarý takýmlarýn üstünlüklerini tartýþmaya baþlamalarýna.. Baktým bir grup tartýþmaya katýlmýyor sadece geriden onlarý izliyor. Demek ki o grubun spora ilgisi yoktu ve bir süre sonra onlarý izlemekten sýkýlacaklardý. Onlara doðru yönelip “nasýl, sahiplerinizden hoþnut musunuz" dememle o grup arasýnda da bir sohbet baþlayýverdi. Kimi sahibinden þikayetçiydi, sürüdeki her koyuna eþit davranýlmadýðýný düþünüyordu, kimi de aðýllarýn yeterince temiz olmamasýndan yakýnýyordu. Onlarýn ortamlarý hazýrdý, biraz da koyunlarla ilgilenmeliydim. Yavaþça koçlarýn arasýndan sýyrýlýp koyunlarýn yanýna geçtim. " eh, sizler de çok yoruluyorsunuzdur, kuzularýnýzýn tam da bakýma ihtiyaç duyduklarý ve en hareketli olduklarý dönemdesiniz , nasýl baþ ediyorsunuz bunca sorumlulukla ? ” gibisinden birkaç cümle kurmam yetti. Her biri kendi sýkýntýlarýný anlatmaya koyuldu. Birinin kuzusu ayrýlmýþ ta sürüden nasýl da korkmuþ, nasýl da aramýþlar onu. Neyse ki fazla uzaklaþamadan çalýlýklarýn ötesinde bulmuþlar onu hava kararýp eve dönüþ saati gelmeden..
     Onlarýn sohbeti de koyulaþýp eh, her þey yoluna girdi derken bu kez de çitin solundakiler sabýrsýzlanmaya baþlamýþlardý.. Çitin diðer tarafýndaki muhabbeti görü " biz ne zaman çitten atlayýp diðerlerinin yanýna geçeceðiz” diye hayýflanýyorlar hatta kuzular oyuna dalmýþ arkadaþlarýný görünce dayanamayýp annelerini beklemeden diðer tarafa geçmeye çalýþýyorlardý..
     Daha fazla zaman kaybetmeden yeniden yerimi aldým ve saymaya baþladým. Üç yüz
Seksen yedi, üç yüz seksen sekiz….beþ yüz on beþ derken bu kez aðacýn altýnda uyuklayan çoban birden ayaklanarak isyan bayraðýný kaldýrdý.
     “Ne yaptýnýz, benim sürüme komþu köyün sürüsü karýþmýþ, ben ne yapacaðým þimdi, nerde bu sürünün çobaný” diye dört dönüyor. Otlayan koyunlar otlamayý, atlayanlar atlamayý, oynayanlar oynamayý, sohbet edenler sohbeti býrakýp çobana doðru kafalarýný kaldýrýp izlemeye koyuldular..
     Ortada tehlike öncesi bir sessizlik hüküm sürmekteydi. Çoban bir o yana bir bu yana koþturuyor, ýslýkla çoban köpeklerine komutlar vermeye çalýþýyordu.
     Ama programý yaparken atladýðým bir detay þimdi iþin boyutunu deðiþtiriyor çobaný da beni de çaresiz býrakýyordu. Köpeklerin hepsi çobanýn sürüsüne ait deðillerdi ve þimdi çoban onlara komut vermekte, ne demek istediðini anlatmakta zorlanýyordu. Onlarda çoban ne derse desin koyunlarla ayný þaþkýnlýkta olup biteni izlemekteydiler.
     Tabi bu þaþkýnlýk hali uzun sürmedi.. Ýsyan bir kez çýkmaya görsün en bulaþýcý hastalýk gibi devamý mutlak gelirdi. Nitekim öyle de oldu. Ýlk baþkaldýrý kuzulardan geldi.“Bu ne kargaþa bu ne kalabalýk, bize oynayacak yer kalmadý, ne koþabilecek ne de saklanabilecek yerimiz var!”
     Diðer yandan koçlar arasýndan da homurdanmalar baþlamýþtý: "Daha ne kadar bekleteceksiniz bizi, siz uyuyamýyorsanýz bizim suçumuz ne? " Bunu duyan koyunlar durur mu?” Bütün düzenimizi alt üst ettiniz, daha yapacak bir yýðýn iþimiz var, sütümüzün saðýlmasý gerekiyor” vb. gibi bahaneler uydurmaya baþladýlar.
     Bu sözler kalabalýðýn uðultusu arasýndan seçebildiklerimdi.
     Çitin solundakiler neden dursun, ayný hýzla onlar da katýldý isyana. “Biz çitten atlamayýz, hiçbir kuvvet bizi buna zorlayamaz.” Sözleri de onlarýn sloganlarý arasýndaydý.
Sen misin sürüyü örgütlemeye çalýþan, al iþte sana örgütlü kalabalýk türünden sözlerle kendime kýzsam da bunlar çözüme götürecek sözler deðildi elbette ki. Koyunlarýn varoluþ tarihinde bir ilk gerçekleþiyordu. Ve içinde bulunduðum durum dolayýsýyla böyle bir tarihi olaya þahit olmaktan mutlu mu olsam yoksa bir isyana sebep olmanýn üzüntüsünü mü yaþasam bilemiyordum.
Bu koyunlar da iyice abarttý demeye kalmadan nerden geldiði, ne zaman hazýrlandýðýna akýl erdiremediðim bir yýðýn pankart teker teker havaya kaldýrýlýyordu. Artýk havada uçuþan sloganlarý ise beyim seçmekte ve algýlamakta acizlik çekiyordu.Gözümün önü kararmýþ, beynim uðulduyordu. En yakýnýmdaki birkaç pankartta görebildiklerim “ Sömürüye son” , “Bütün çitler yýkýlsýn” , “Artýk baþkalarýnýn uykusu için çitlerden atlamayacaðýz”, “Haklýyýz,sonuna kadar varýz” gibisinden sloganlardý. Artýk yerlerinde de durmuyorlardý, sayabildiðim ve sayamadýðým bütün koyunlar birbirine karýþtýðý için yaklaþýk kaç koyunluk bir kalabalýk olduðunu da kestiremiyordum. Ortaya koyduðum çit parçalanmýþ, özenle yerleþtirdiðim çiçekler ve çimenler ezilmiþti. Hatta bazý koyunlar kendilerini sanýrým keçi gibi hissedip, söðüt aðacýnýn yeni filizlenen yapraklarýný bile kemirmiþlerdi. Ortalýkta ana baba günü dedirten bir karmaþa vardý. Öyle bir karmaþaydý ki çoban köpekleri canlarýný kurtarmak için arkalarýna bakmadan býrakýp kaçtýlar.
O sýraya kadar olay yerine gelen komþu köyün çobanýyla bizim çoban da þaþýp kaldýlar bu iþe. “Biz bunca yýldýr koyun güderiz, böyle bir þey görmedik,Allah sonunu hayýr getire. " deyip, çekip gittiler.
E pes yani bana, koyunlara da isyan çýkarttýrdým ya,olursa ancak bu kadar olur.. Ne yapacaðým ben þimdi, nasýl sakinleþtiririm ki ben bu koyunlarý, koyunlarýn emniyet gücü var mýdýr acaba, imdat istesem türünden kara kara düþünürken çalan bir alarm sesi yerimden hoplattý beni.
Aman tanrým,inanamýyordum, sabah olmuþtu. Yorgun ama mutluydum. Yine uyuyamamýþtým ama ne keder bu gece bitmiþti ve artýk o çýlgýn koyunlarla uðraþmama gerek kalmamýþtý…




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: Funda MENEKÞE / Sivas/Türkiye
31 Aralýk 2005
Yazýnýzý çok beðendiðimi ve güldüðümü söylemek istedim.Nice yazýlarýnýzý okumak dileðiyle...haa bir de iyi uykularr...

:: güzel
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
31 Aralýk 2005
Güzel bir anlatýydý.Severek okudum.Ýçten bir tarzýnýz var.Sade, anlaþýlýr.Devamný dilerim...Sevgiyle kalýn...Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Uzak Uçurumlar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kýnýnda Saklý [Þiir]
Ýzi Kalýyor [Þiir]
Yalnýz [Þiir]
Ermiþ, Sörfçü, Patron, O ve Ben [Deneme]
Susmak Üstüne... [Deneme]
Daha mý Kolay Hüznü Anlatmak? [Deneme]
Öylesine Bir Akþamüstü [Deneme]
Kýrýlma Noktasý [Deneme]
Yine De... [Deneme]
Yaðmura Teslim Zamanlar [Deneme]


Esin ARDIÇ kimdir?

Deniyorum. . . Yokuþlara raðmen yürüyebilmeyi. . . Tökezlemelere raðmen ayakta durabilmeyi. . . Gidenlere raðmen kalabilmeyi. . . Herþeye raðmen sevebilmeyi. . . Bu arada bir de yazabilmeyi deniyorum. . . .

Etkilendiði Yazarlar:
Aslýnda her birimiz tanýdýðýmýz,okuduðumuz herkesten topladýklarýmýzýn farklý bir yorumu deðil miyiz?


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Esin ARDIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.