Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Hayat hızla değişiyor, hızla dönüşüyordu... Adile teyzenin tatlı kahkahasının yerini ne idüğü belirsiz bir ruh hastası kadının hezeyanları alıyordu... En büyük küfrü e.......k olan Kemal Sunal RTÜK tarafından "bip"lenirken, belden aşşağısıyla yetinmeyip ruhu çürüten şarlatanlar sanatçı titriyle ortalıkta dolaşıyordu... Müzikle söz arasındaki uyumsuzluğu bilgisayar efektiyle kapatmaya çalışan jöleli milenyum çocuklarının klipleri tap(!) 10-larda 1 numara olurken, bir-i unutan yüzbinler gençliğin ilahı hezeyanlarıyla bu üç günlük sanal putlara tap(!)tırılıyor, parayla dönen dünyanın başı dönen güruhu haline getiriliyorlardı. Birileri buna çok seviniyorlardı! Hayat hızla değişiyor, hızla dönüşüyordu... Sofradan kalkınca artık "ziyade" olmuyor, hane halkının hacı olması için dua edilmiyordu! En fazla hep beraber büyülü kutudan öteki-nin dramına ortak olup, esemes marifetiyle koltuk çıkılıyordu... Barış abinin "benden öte benden ziyadesi" arşivlerde kalıyor, Cem abinin "Allah yar" haykırışı, değişimin ve dönüşümün baronları tarafından "tamirci çırağının" yarı arabesk yarı devrimci tınısında gümbürtüye getiriliyordu. Ahirzamanda pek adam gibi adam olunmuyordu, olanlarda yüreklerinin sesini yanlarında götürüyorlardı... Herkesin "iyi" olduğu, ama herkesin "kötü"lük gördüğü tuhaf bir paradokslar dünyasında gören gözlerimize rağmen bir yerlere tutunarak yürüyebiliyorduk... Hayat hızla değişiyor, hızla dönüşüyordu... Uzaklarda adamın birine doktoru; "sebebini bilemiyorum ama, bu oksijen çadırından çıktığın an nefes alamayacaksın" diyordu. Adamda ardında kalan kente bakıp, oksijen deliğine çadırına ikibinbeş(2005) yazarak delik açıyor ve, kendince bir ayinle yeni yılı kutluyordu! Ruhunda felluce, ruhunda kudüs, ruhunda ağrıyan bütün coğrafyaların hüznü yeni bir yıla ölüyordu... Hayat hızla değişiyor, hızla dönüşüyordu... Dünyanın bahtını ak eden millet büyülü(!)kutudan ne idiğü belirsiz bir ruh hastasının hezeyanlarını seyrediyor, ve yeni yılın, başarı, sağlık, barış, ve zenginlik getirmesi için şerefe kadeh kaldırıyordu... Ve hayat böyle anlamsızca dönüşürken, tarihin sarkacında o ebedi fetih ağlıyordu..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © selma kozleme, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |