Bir ahu bakışa, bir tatlı söze
Aldanıp da yar diye kanmasan gönül
Yarin söndürüp de yaktığı köze
Kıvılcım verip de yanmasan gönül
Sen ki; her çiçeği bahar sanırsın
Düştüğün bu halleri elbet tanırsın
Bırak, bir kez olsun felek yanılsın
Verdiğin sözlerden caymasan gönül
Gel gör ki; çare yok tesellilerde
Aşık olan gönüle sor, Bağdat nerde
Yar yolunda bir adım attığın yerde
Sabrı hüner sayıp kalmasan gönül
İsyan etme tanırsan kara bahtını
Sen gibidir hor görme veliahtını
Sultanı çok değişen yüce tahtını
Sevdayı bilmeyene vermesen gönül
Kırık bir ney misali her gün inleyip
Nağmeleri hasretlere terennümleyip
Nihaventten hüzzama karar eyleyip
Son nefesi bu perdede vermesen gönül
Yar en güzel sözü söyler şair tanımaz
O'nsuz olan şiirde mana aranmaz
Sevda yolunda koşan aşık yorulmaz
Diye diye bir bahane bulmasan gönül
Artık göçmek zamanıdır bu diyarlardan
Geçtik sevdalardan geçtik yarlardan
Bana da gittiğin dert katarından
Yanarım bir bilet almazsan gönül
Şimdi çok uzaklarda, ilahi huzurdasın
Günahınla, sevabınla, hazırkıta burdasın
Ruhum tek söz sahibi, sen bedenim hurdasın
Bari yanarken yari anmasan gönül...