Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Bir sigara yakýp daðýnýk karanlýðýmýn içinde içtim hepsini. Toparlanmayý bekledim. Beni nefessiz býrakan þeyin ne olduðunu bulmaya çalýþtým. Çok sürmedi, seni özlediðim için uyandýðýmý anlamam! Biraz üzüldüm kendime, biraz acýdým, biraz korktum. Kötü bir espri yaptým. Dedim ki Nazým Hikmet’ ten ilhamla: “Acaba o þu an neyi düþünüyor. Beni mi, yoksa fasulyanýn neden bir türlü piþmediðini mi!” Tabi ki beni düþünüyor, gecenin üçünde ne fasulyesi!” Hileyle de olsa bir fasulyeyi alt edebilmenin verdiði güçlü moralle (yaklaþýk iki saniye sürüyor!) hayalet gibi, sessizce mutfaða kaydým. Ablamlarý uyandýrmadan, her yudum alýþýmda kendimi takdir ettiðim o karanfilli çaylarýmdan birini özenle koydum ocaða. Bir þeyler atýþtýrmak için buzdolabýný açtým. Birden nasýl desem, sanki gözlerimin önü yazlýk sinemaydý da perdesinde bir hayal filmi oynamaya baþladý: Ben böyle gece yarýsý dolabý karýþtýrýrken, sen týkýrtýlarý takip edip mutfakta beni suçüstü yakalýyordun. Önce tatlý sert azarlýyor, sonra kýyamayýp maharetli ellerinle muhteþem bir gece kahvaltýsý hazýrlýyordun. Bense o an nefes almak þöyle dursun, mutluluðu soluyordum. Döner vitrinini izleyen açlar gibi imrenerek izledim, her bir saniyesini. Yüzündeki þefkatli ifadeyi, narin bileðine uzanan pürüzsüz elini “çekil bakiym!” tercümeli hafifçe titretmeni... Derken aðzý kulaklarýnda genç adam, bir anda kýrk yýl yaþlandý. Ýhtiyarýn yüzünde anavatanýnda geçirilmiþ koca bir ömrün mutluluðu kazýlýydý. Ve usulca kapandý gözkapaklarý. Kendimi bu mutlu sona kaptýrmýþ, ihtiyarýn öldükten sonrada bir yolunu bulup, nefes almak için O’ nu görmeye geleceðinden emin, güvenle bekliyordum ki, film ansýzýn yerini tir tir titreten bir korku filmine býraktý. Kendi kendine gelin güvey olan adamýn, gerçekçi hikayesi; çok yakýnda, bu sinemada, hatta þu anda... Karanlýk sinemada tek baþýna, korku filmi izlemeye mecbur býrakýlmýþ ürkek bir çocuk gibi hissettim kendimi. Kaçacak bir yer bakýndým. Kýmýldayamadým, her saniyesini ezberledim. Çay enfes olmuþtu (yalan söylemek gibi olmasýn ama öyle, eski bir Çin efsanesine göre insan böyle acayip güzel çay demleyen birinin kalbini kýrarsa ömrü boyunca hiçbir iþi rast gitmezmiþ.) Neyse çayýn yanýna bir de sigara yaktým, balkona çýktým. Çöpte ablamla eniþtemin alýþýlmýþ kavgalarýndan birinin izleri duruyordu. Evlendikleri ilk günlerde ablamýn özene bezene aldýðý porselen takýmýn kýrýklarý...Onlarda artýk bir arada durmanýn anlamsýzlýðýný taþýyamýyordu. Sert bir rüzgar suratýma çarptý. Kazaðýmýn bileklerinden girip bütün vücudumu ürperterek dolaþtý. Þehrin gecesine baktým, tek tük geçen arabalar, çok uzaklardan gelen kiþiliksiz gece seslerinden ibaretti. Zamanýný yitirmiþ ruhsuz bir fotoðraftý sanki gördüðüm, iþittiðim. Hani herhangi bir zamanda herhangi bir yerde, karþýsýna çýkar da insanýn, bunu bir yerde görmüþtüm der. Birbirine benzeyen yüzler gibi, birbirine benzeyen sesler. Boðazýmda bir el yudum yudum seni benden söküyordu. Nefesim kesildi. Ýçimdeki umutsuz hayvan homurdandý. Derin derin nefes almayý denedim. Gökyüzünde yolunu kaybetmiþ bulutlara baktým, yýldýzlar görünmüyordu ama onlar yine ordaydý. Henüz tarih kitaplarýnýn bile tek satýr olduðu kadar tarihin yeni olduðu zamanlarda, onlar milyarlarca yaþýndaydý ve yine ordaydý. Ama o zavallýcýklar sana benden daha uzaktý. Ýçimi bir iyimserlik kapladý. Çocuklar gibi neþeyle zýpladým. Hayýr, fasulyeden sonra yýldýzlarý da elemeyi baþardýðým için sevinmiyordum. Baþka bir þeydi bu! Dört duvar arasýndan çýkýnca sana bir adým daha yaklaþma sevinci gibiydi. Ama çok daha güçlü. Evet, seni hiç kopmamacasýna yanýmda hissettiren, ulaþýlýr kýlan bir þeyler vardý, bu dünyada; ve ben bu Aralýk ayazýnýn umutlarýmý jilet gibi kestiði bu alaca vakitte onlarýn farkýna vardým: Böyle düþünmek kalbimin sýzýsýný bir parça azalttý. Biraz neþelendim, galiba birazda þýmardým. Þehrin öte yakasýndan kopup alnýma çarpan ýþýklara odaklandým dikkatle. Sana en yakýn olanýný aradým. Bir ýþýk parçasý, bir an sanki bana göz kýrptý; buradayým der gibiydi, karanlýkta bir þimþek gibi parlamasý. O ýþýk olmak istedim, seni görmek, biraz olsun nefes alabilmek istedim, dedim ya biraz þýmarmýþtým. Bir rüzgar gibi estim gecenin kalbine doðru. Bir yaðmur gibi yaðdým sokaklara. Pencerelere çarptým, kar tanelerinin kristal teninde bin parçaya çoðaldým. Kapý altlarýndan ilerledim, dürüst olmak gerekirse anahtar deliðinden geçerken biraz zorlandým. (Neden anahtarý kapýnýn üstünde býraktýnýz!) Geldim yavaþça süzüldüm yaný baþýna. Melekler gibi, uyuyordun. Hiç yazýlmamýþ bir þiirin dizeleri gibi, mýþýl mýþýl sessizliðini dinledim, dudaklarýndan damlayan. Yastýðýn üzerine düþen saçlarýnýn kokusunu, iþte hayat bu diye, yaþamak böyle nefes almakmýþ diye, ta içime, ciðerimin en kuytu köþelerine çektim. Gözlerin gözlerime deðince yýkýlýr kalýrým diye hiç korkmadým bu kez. Orada öylece durdum ve tüm dikkatimle, tüm benliðimle, tüm algýlarýmla, öylece seni seyrettim... Sabaha kadar, yani odaný dolduran azimli bir güneþ ýþýðýnda eriyip yok olana deðin seyrettim. Ve hiç üzülmedim yanýndan ayrýlmama. Nasýl olsa sabah olmuþtu, nasýl olsa bir yolunu bulup çýkacaktým karþýna. Ve tüm cesaretimi toplayýp, kýsacýk bir zamanda olsa bakacaktým doyasýya.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © TURAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |