-Şşşşt, bak lan bi buraya...
-Buyrun efendim
-Ne lan artist gibi geziyon ortalarda, bi daha bu yoldan geçmeyeceksin anladın mı?
-Anladım efendim, peki efendim, siz nasıl emrederseniz sayın Başbakanım.
-Sen herşeyi böyle hemen kabullenir misin, lan ne biçim adamsın sen
-Haklısınız efendim, ben hemen gidiyorum efendim.
-Ben sana git dedim mi bakalım, git bana bi çay kap gel, koş.
-Peki efendim, siz nasıl buyurursanız.
-Eeeeeh, yok olmuyor Lütfullahçım, bu adamlarla racon kesilmiyor, ne dersem yapıyor bunlar, hiç istediğim gibi olmuyor.
-Aman efendim, bu racon kesme isteğinizi bir şekilde dizginlemeliyiz, yoksa siz üzülüyorsunuz, basın üslubunuz nedeniyle çok üstünüze geliyor.
-Yahu n’apayım, ben böyle gördüm, biri sana laga luga yaparsa haddini bildireceksin. Alacaksın façasını aşağıya, çizeceksin icabında. Vereceksin analarını da yanına, göndereceksin.
-Doğrusunuz Sayın Başbakanım lakin, konumunuz itibari ile üslubunuz çok önemli, o nedenle Meclis bahçesinde sayın vekillerimiz ile olabildiğince bu isteğinizi tatmin edebilirsek emin olun siz de daha memnun olacaksınız.
-İyi de güzel kardeşim, bu heriflerle olmuyor ki, hadi muhalefetten birilerine sataşayım dedim, onlar da tırsıyor, kimse bana karşı çıkmıyor, böyle de olmuyor ki, benim dişe diş kana kan dalaşmam lazım. Aha biri geliyor, şşşt lolipop gel bakayım buraya
-Buyrun efendim.
-Sekreterinden şikayet var, devamlı rahatsız ediyormuşsun bacımızı
-Aman efendim haşa, iftiradır efendim.
-Sen bana yalancı mı diyosun?
-Estafurullah efendim, benim sekreterim erkek de, ben o yüzden zatıalinize istemeden karşı çıkmak durumunda kaldım
-Yapma ya, tüh allah kahretsin, defol... Yok Lütfullahçım olmuyo, çok feci doldum, gideyim de muhalefet liderlerine dalaşayım bari.
-Aman efendim, sakın ha, zaten malzeme istiyorlar, ellerine koz vermiş olursunuz, siz hiç merak etmeyin ben arkadaşlarla size diklenmeleri ile ilgili konuşurum.
..................................................................
-Lütfullahçım, ne iyi ettin de konuştun vekillerle, ulan bi aydır grup toplantısı bile yapamıyoruz, beni gören kaçıyo, bi aydır sen hariç bi allahın kulu yanıma gelmiyo. Şu düştüğümüz hale bak, soteye yatmış bi vekil yakalayıp racon kesicez diye maymun olduk burada
-Haklısınız efendim, ancak bu kez başarılı olacaksınız buna inanıyorum.
-Valla ben anlamam, o kadar doldum ki, bu gün de olmazsa ilk uçakla Avrupa’ya gidiyoruz, karşıma çıkan ilk başbakana kafa göz giricem
-Aman efendim, gözünüzü seveyim, bakınız karşıdan bir vekil gelmekte, hazırsanız saldıralım.
-Hooop dur bakalım, nereye gidiyon lan böyle selamsız sabahsız.
-Amanın, eeee efendim öncelikle az sonra söyleyeceklerim için çok özür dilerim. İnanın içimden gelerek söylemiyorum. Çok özür dilerim ama zatıalinize ne!
-Ne diyon oğlum sen
-Efendim demek istiyorum ki, intikal etmekte olduğum mekanın muhterem zatınızın ilgi ve alakaları içerisinde olduğunu pek düşünmüyorum. Arz ederim.
-Lan doğru düzgün konuşsana, nereye gidiyosun diyorum
- Ühühühü, efendim çok özür dileyerek söylüyorum: Size ne!
-Ne dedin?
-Sana ne be adam!
-Hah, şöyleeee. Bana ne ha? Ulan burası benden sorulur, sen ne biçim konuşuyon lan benle, zibidi.
-Aman efendim, çok özür dilerim, tamamen Lütfullah Bey’in direktifleri doğrultusunda zatıalinize karşı densizlik etmek durumunda kaldım. Ben ettim siz etmeyin. Benim elime bakan üç karım on iki çocuğum var. Çok rica ederim, affedin beni...
-Tüh allah kahretsin, kabahat bende, Lütfullah’ın lafına uyup bunlarla uğraşıyorum, en baştan yapmam gereken yapmalıydım, Lütfullah hazırlan Avrupa’ya gidiyoruz.
-Otur lan yerine, oturtmayım seni!
-Kes Lütfullah, hiç inandırıcı değilsin.
-Peki efendim, ben hemen uçağınızı hazırlatıyorum...