Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil |
|
||||||||||
|
Uyumamalýydý oysa. Uykuya çok vardý, çok olmalýydý...Daha yapacak çok iþi vardý. Ah nasýl arzu etmiþti þimdi birden, mekanýn , zamanýn deðiþivermesini...Yazmak yazmak yazmak istiyordu.. Parmaklarýnýn ucuna üþüþen kelimeler bir araya geliriyorlardý ya þimdi, oysa binlerce yýldýr beyin kývrýmlarýnýn içinde dolaþýp durmuþlardý onlar. Þimdi nasýl olup ta parmaklarýnýn ucuna doðru akmaya baþlamýþlardý. Kendisi de þaþýrýyordu bu duruma. Ama memnundu, çok hoþnuttu þu andan...Yalnýzca þu cýzýrtýlar olmasa, biraz rahat nefes alabilse, beyninin içinde ki parazitlenme son bulsa, zamaný akýtýp, mekaný kaydýrýverse... Minicik bahçesinin içindeki o þirin evin sundurmasýna þöyle bir göz atýp, derin bir nefes aldý... Taze oksijenin, çayýr otuyla birleþen ferah tadýnýn beyninin kývrýmlarýna yol aldýðýný hissetti. Bahçe çitlerinin kenarlarýna iyi ki dikmiþti hanýmellerini... Serin esen bir yelin getirdiði bu nefis kokuyu da çekti içine. Evet duyularý çalýþýyordu... Ýçi ferahlýk ve tazelik duygusuyla kaplandý... Þimdi taze sýcak bir kahve olmalýydý . Gözlerini kapadý, uykunun aðýrlýðýný hissetti, hayýr uyumamalýydý... Yapacak çok iþi vardý... Uykuyu kovalayarak tekrar kapattý gözlerini, þimdi þuralardan bir yerlerden hayatýnýn gizli kalmýþ, paslanmýþ , unutulmuþ kývrýmlarýnýn içinden en sevdiði kiþilerden biri çýkýp gelecekti. Elinde hep o çok sevdiði, nedenini bilemediði bir þekilde hatýrlayabildiði tepsinin üzerinde, ince belli, derin dipli, pastel renkli , seveceðinden emin fincanýn içinde, dumaný tüten, sýcak sade bir kahve olacaktý ... Rüzgar mý esmiþti de hissetmemiþti. Oysa duyularý hissediyordu. Duyabildiðine göre o sesi. Rüzgar gülünün þarkýsýyla irkildi, bir an bekledi, denedi , baþarmýþ mýydý? Geliyordu, ayak seslerini yaklaþýncaya kadar dinledi, usulca ardýna döndü. Ýþte; ince belli, derin dipli, pastel renkli fincanýn üstünde durduðu , çok sevdiðini hatýrladýðý tepsi…Ve tepsiyi tutan tanýdýk uzun parmaklar, ince, kemikli, ürkek ama hesapsýz seven yüreðiyle gelmesini dilediði sevdiði. Baþardým dedi. Kaçýrmaktan ürken , heyecan dolu ifadeyle yüreðinin sesine hakim olmaya çalýþarak, gözlerinin içine baktý. Evet o gözler, bulutlu , mat nemli gülen gözler. Dudaklarýnýn kenarýndaki kývrýmý hatýrladý birden, tebessümü aþina geldi. ”Çok mu aðýr piþirdim kahveyi , baya beklettim seni de. Ama kahvenin yavaþ ateþte piþeni makbulmüþ.” Duymuþtu, konuþmuþtu . Konuþmasa duyamazdý. Deliriyor muydu? Yoksa þu kahrolasý aðýrlýðýný gözkapaklarýna oturtan uykunun esiri mi oluvermiþti fark etmeden. ”Ýyi ki kaçmýþsýn buralara, bayýldým, bayýldým. Kelimenin tam anlamýyla, sen varsýn her köþede. Hani hep anlatýrdýn, hayal ederdin... Olmuþ, baksana olmuþ.” Hayýr duyuyordu, çünkü o konuþuyordu. Konuþabildiðine þaþýrmýþtý ama birden ferahlamýþtý. Bu harikaydý. Uyumuyordu, rüya olamazdý, yine de emin olmak için kendine okkalý bir çimdik attý. Caný acýmýþtý. Buna sevindi... Çok sevdiði tepsiyi, üzerindeki ince belli, derin dipli fincanýyla birlikte terasta duran masanýn üstüne koyup, iþaret etti. Yürümeye çalýþmalýydý, varmalýydý oraya. Hem de bir an önce; kahveler soðumadan, fincanlar kaybolmadan, tepsi yok olmadan, dilediði sevdiði kaçmadan varabilmeliydi oraya. Ancak o zaman baþlayabilecekti, yoksa sonsuza dek yok olacaktý. Yok oluþa engel olabilmek için yetiþmeliydi, kahvenin kokusunu duyuyordu. Sýcak, taptaze, yenice çekilmiþ, o çaðýran nefis koku. Ýyi piþirilmiþti besbelli. Kahve… Anlamý en fazla olan kelime. Daðýlmamalýydý, adýmlarýný ürkekçe sýklaþtýrdý. Çok az kalmýþtý, hala orada duruyorlardý. Duman tütüyordu. Sandalyeye oturmuþ, kendisine bakýyordu; ” Neyin var güzelim. Sanki beni ilk kez görmüþsün gibi neden bakýyorsun. Tamam biraz geç yaptým kahveyi ama bu kadar zamanda unutmadýn herhalde beni.” Güldü söylediklerine. “Hadi hadi soðutmayalým kahveleri, valla güzel oldu hani. Birer de cigara tellendiririz þimdi, konuþacak çok þeyimiz var ve benim ne yazýk ki çok vaktim yok.” Ýrkildi birden. Neler olduðunu anlayamýyordu... Ama tek bildiði ; þu anda bu aný iyi deðerlendirmeliydi ve o aþina bakýþlarýn eþliðinde sýcak bir kahve içmeye ihtiyacý vardý. Bu her þeyin baþlangýcý olacaktý. Yanaþtý, ürkekce oturdu, o aþina gözlerin derinlerine baktý. Gülümsüyordu gözler, nemli nemli gülümsüyordu. Ýnce belli, derin dipli, pastel tonlu fincaný tuttu ve dudaklarýna götürdü, bir yudum kahve aldý. Sýcaktý... tazeydi…sadeydi…Tam sevdiði kývamda...köpük köpüktü… Huzur kapladý içini, gülümsedi, baþarmýþtý. Aþina gözlerin derinlerine dalýp, ince kemikli ellerini tuttu. ”Hadi býrak þimdi bana bakmayý, þurdan bir sigara uzatta þöyle bir tellendirelim karþýlýklý, yýllar oldu seninle bir fincan kahveyi sigara eþliðinde yudumlamayalý. Özlemiþim seni…” Uzandý bir sigara yaktý, bir tane daha… Derin bir nefes çekti, kahvenin kokusu, hanýmeli kokusu, taze çayýr kokusu, iyot kokusu… Bütün damarlarýný dolaþtý sanki duman, baþý döndü ...Mutluydu, huzurla savurdu havaya dumaný…Baþarmýþtý.. Artýk baþlayabilirdi...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Banu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |