Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei |
|
||||||||||
|
Hemen de mesele yaptın sevdiğim, Dudaktan öptüm deyince. Belki de henüz bilmiyorsun amma, Önce dudaktan öpmeyle başlar sevişmeler. Sonra sırası ile gelir, Diğerleri birer birer ! Sen de duygularlar yok mu, Kalbini titreten, Rüyalarında paylaştığın arzular, hiç yok mu ? Dudakları uçuklatan ! Yatağında seni yastıklara sardıran ! Ahlar, vahlar ettirip de, Kalbini yakan. Sular mı çekildi yoksa, Gönül pınarlarından, Manası mı kalmadı sence yaşamanın ! Zevk almıyor musun artık hayattan ? Ne çıkar be sevdiğim, sana demişsem, Sanal da olsa öptüm seni dudaktan diye ? Canın istemiyor mu hiç, Aklından geçmiyor mu, Senin de okşansın Ne bileyim oraların buraların ! Koklansın dursun saçların, Öpücüklerle mest olsun omuz başların, Kulağına fısıldansın, Seni çıldırtsın o tatlı aşk nağmeleri. Sanki yerinden çıkacakmışçasına, Küt küt atmasını istemez misin o kalbinin, Sık sık soluk almak istemez misin, Sanki nefesin kesilecekmiş gibi ? Yok be sevdiğim, Sen neredeyse yolun yarısına gelmişsin amma, Anlaşılan bir gün bile daha yaşamamışsın, Ya da yaşatamamışlar sana, Belki de unutup gitmişsindir dediklerimi, Dünya gailesinin yanısıra ! Boşa geçip de gitmiş senin hayatın ! Halbuki şiirlerinde, Dudaklarının tadını unutmadım diye yazıyorsun O kişi her kim ise. Ama bana sanki kaplan kesildin her nedense ! Amma ne olur, bana hiç kızma sevdiğim, Sana demişsem, Öyle bir arzu gelmişse içimden, Seni dudaktam öptüm diye söyleyebilmişsem, İçimden gelen büyük bir istekle, Günah mı eyledim be güzelim, Senin gönlünü yapmak istediysem. Güzelliğin de bir sadakası vardır derler bildiğimce ! Boş ver bu numaraları, nazları sevdiğim, Bırak, İndir yelkenleri de artık. Sırayı önce benden özür dilemene bırak. Kalbimi kırdığın ve Telefonda bana avaz avaz haykırarak, Bana söylediğin o ağıza alınmaz, O ağır, Hiç birini de hak etmediğim, Ve asla sana yakıştıramadığım, O çok ağır sözlerinden dolayı, Yalvar yakar bana yine seni affetmem için. Tıpkı daha önce de dakikalarca yalvardığın gibi. hatırlarsın ya ! Demek onların hepsi, Ama hepsi birer numaraydı desene ! Nedense unuttun gittin vefasız, Yaşadığın ve bana yaşattığın Sabahlara kadar süren, O sımsıcak geceleri ! Bana gönderdiğin o sımsıcak mesajları yok saydın Hiç kimseye söyleyemediğini belirttiğin sırlarını, Bana söylediğini bile, Unuttun gidiverdin her nedense ! Bana yazdığın şiirini bile yarım bıraktın. Yoksa, Sana asla helal etmeyeceğim hakkımı güzelim, Biliyorsun sen ne demek istediğimi. Aptal değilsin, anlarsın ya ! İnan bana, Bunu da böyle bilmiş ol. Asla helal etmeyeceğim. Yalancı, düzenbaz, Ve her şeye rağmen bir türlü kıyamadığım, Sevdiğim benim ! Elbet bir gün karşılaşacağız seninle. Fikret Dündar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fikret Dündar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |