..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan özgür doðar, ama her yaný zincire vurulmuþtur. -Rouesseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Nil




26 Temmuz 2006
Ardýna Bakmadan...  
Nil
... Aylardan Haziran... Çok düþündüm, günlerce uykusuz gecelerin koynunda arþýnladým odamý. Kül tablasý üretildiði günden o kadar izmaritin közüyle yanmamýþtý her halde. Þafak sökmeden önce gökyüzünün renklerini izledim sabahlarca. Laciverdin tonlarýný gördüm semada. Horozlarýn ötme saatlerini ezberledim. Bildiðim ve bana öðretilen bütün patolojik ve bilimsel yöntemlere el attým. Monitörün ýþýnlarýyla zehirledim bedenimi, 24 saatlerce baþýndan kalkmadan...


:AIGD:
... Aylardan Nisan... Güneþ ebeleme oynuyor yeryüzüyle. Doðanýn ve doðamýn serinliði yüzümü yakýyor. Kalbimde kýrýlan cam kýrýklarý var, kanýmý yutuyorum. Dilimin ucundan kýrýk mýsralar dökülüyor sayfalara yine. Yüreðimin çýkmazlarýnda dolaþýyorum. Ýçimdeki bu tuhaf anlamsýzlýðý çözemiyorum. Milyarlarca yýldýr duygularým uzaðýmda kalmýþ sanki. Ruhum Ýsa tahtasýnda geriliyor; baþým önümde, gözlerim içimde. Baþýboþ rüzgarlar gibi nefes nefese kaldým. Beynimde bir melodi durmadan hayallerimi dövüyor...
Geri getirmek istediðim onca zamanýn acýmasýzlýðý çaresiz yanýmý okþuyor. Hayata dokunamýyorum. Hayat yine gözlerimin önünden akýp gidiyor. Zaman- hayatýmdan çekip gidenlerin ardýndan hemen duruyor. Bu durgunluk çýldýrtýyor beni. Çýldýrdýðým anlarda buz gibi soðukluk yayýlýyor ensemden sýrtýma, kaným donuyor sanki. Eksik yaþanmýþlýklar nefesimi daraltýyor, düþündükçe... Ýçimde ayak sesleri yankýlanýyor, gidenlerin ayak sesleri... En yakýn ve en sýcak yüzleriyle içimde geçiþ töreni yapýyor insanlar. Geçtikçe acýmasýzlaþýyorlar ve de korkuyorlar. Ardýna bakmadan gidendir korkak olan. Oysa terk edilmek korkutmadý beni hiçbir zaman. Terk edenin edasýndan çekinmedim, maðrur duruþumla seyrettim olanlarý. Kalbime üzüldüm sadece. Her zerresini düþünmeden pay ettiðim “insancýl” yüreðimden utandým her seferinde. Çekip gidenlerin utanmazlýðýný erittim onca “utancýmla”. Ben onlardan utanç duydum...
     Nedensiz vedalarýn ipini boynuma geçirip, ayrýlýðýn dar aðacýnda asýlsam da, Aþk’a olan özlemimi kazýyamam içimden. Her þehirde yeniden baþladý yolculuklarým, nereye gideceðimi bilemeden. Beynimde çýlgýnlýklarým, sýrtýmda saflýðým, yüreðimde bastýrýlmýþ haykýrýþlarýmla... Ben her yenilginin ardýndan böyle öç aldým kendimden. Ruhumu yollara vurdum, o nereye ben de oraya...
     Galiba bu yaz yine gitme zamaný olacak benim için. Doðduðum þehrin anlamsýzlýðýný yanlýþ anladým. “Süveyda” hastalýðýmdan kurtulmak için gelmiþtim yine buralara, ama yanýlmýþým. Bunun ne reçetesi ver, ne de tedavisi. Ben “normal üstü” biriyim. Ama ne yazýk ki, günümüzde “anormal” olanla “normal üstü” olaný karýþtýrýyorlar. Ben normal üstü bir deliyim. Kendini anlatmaktan ve ifade etmekten vazgeçen insan, bence, “dahi” bir delidir. Anlamaya, hatta dinlemeye tahammülü olmayan insanlara neyi ne kadar anlatabilirsin ki?!. Çünkü biliyorlar ki, dinlerlerse hak vermeleri gerekir. Dinlerlerse suçluluk duyarlar. Dinlerlerse ders almalarý gerekir. At gözlüðü takmýþ insan topluluðundan daha fazla ne beklenir ki?!.
     Ýçimden yuvasýz martýlar havalanýyor, çýðlýk çýðlýða. Ýçimde öksüz sevgimin söylenmeyen nakaratý yankýlanýyor. Yüreðimin “þah damarýna” tutunarak, yolsuz ve duygusuz olmamak için direniyorum. Mahvolmamak için mahvedemem. Son zamanlarda hayatýmda olup bitenlere anlam verebilmek için çaba sarf ederken, kendi anlamýmý da kaybetme korkusu yaþýyorum. Aþk’ýn kandilini koynuma aldým, hoyrat rüzgarlara yenilip sönmesin diye... Þimdi daha da takýlýyorum her ayrýntýya, küçük detaylara bile kafa yorar oldum. Çünkü bazý þeyler hep detaylarda saklý olur. Hayatta zaruri gördüðümüz her þey de kocaman tesadüflerin sonucudur. Asiyim ya ben, hep imkansýzý arar bulurum ya, hep zor olaný baþarma hýrsýna büründüm ya, kutsadýðým Aþk’ý tek baþýna yaþamanýn zorluðunu da kaldýrýrým her halde.
     Dünya genelinde toplumlarda ortalama her yüz kiþiden biri þizofreni hastasýdýr. Bilinen ve kayda geçen rakamlar bunlar. Bir de gizli þizofreni hastalarý vardýr. Kendilerini belli etmezler. Onlar her yerdeler ve daha tehlikeliler. Kendi ailemizde bile bulabiliriz onlarý. Sevgileriyle nefretlerini ayný anda ve ayný ölçüde yaþarlar. Ýçlerinde verdikleri bu savaþýn sonucunu da en yakýndakileri yaralayarak, inciterek gösterirler. Alkýþlanmak isterler sürekli. Ýsimleri büyük harflerle yazýlsýn isterler her olaya. Yenilgiyi hazmedemezler. Narsis duygularýnda boðarlar bütün güzellikleri... Oysa yüreklerinden umut kesilmiþ zavallý “insancýklardýr” onlar. Uzanan her yardým eline zehirli týrnaklarýný batýrýrlar. Kabus dolu bir sahne oyunu gibi. Montaj edemezsiniz, belleðinize yer eden görüntüleri bir baþkasýyla deðiþtiremezsiniz... Bu oyunda yerim olmadýðýný düþündüðüm için yollara vurdum kendimi. “Gizli þizofrenleri” kurtarma çabalarým da yetersiz kaldý. Onlar kendi bildiklerinin haricinde, doðru ya da yanlýþ, bir baþkasýnýn tek sözcüðünü bile kabul edemezler. Kabulleniþ onlar için büyük tehlike, aðýr yenilgidir...

... Aylardan Haziran... Çok düþündüm, günlerce uykusuz gecelerin koynunda arþýnladým odamý. Kül tablasý üretildiði günden o kadar izmaritin közüyle yanmamýþtý her halde. Þafak sökmeden önce gökyüzünün renklerini izledim sabahlarca. Laciverdin tonlarýný gördüm semada. Horozlarýn ötme saatlerini ezberledim. Bildiðim ve bana öðretilen bütün patolojik ve bilimsel yöntemlere el attým. Monitörün ýþýnlarýyla zehirledim bedenimi, 24 saatlerce baþýndan kalkmadan. Uyuyup uyanýp bana bakýp, tekrar uyuyan Sibirya Kurdum hala ayný günde olduðumuzu sanýyordu belki de. Bünyem, içimde yaþadýðým strese karþý alarma geçmiþti. Bir an önce kurtulmazsam, vücut sistemim, kendini koruma programýný devre dýþý býrakarak, çökecekti bir anda.
Ýlk defa ardýna bakmadan giden taraf olmak istedim. Çünkü benim yaþamaya ihtiyacým vardý. Çünkü bana ihtiyacý olan çok insan vardý. Gözlerini görmeden günümü tamamlayamayacaðým oðlum vardý; yoðun iþ temposundan soluk almak için sýðýndýðým, mekaný buram buram huzur kokan “kahveci” Sibel abla vardý, yanýnda bir anda çocuklaþýp ve bir anda olgunlaþtýðým caným arkadaþým Elif vardý, etin en tazesini bana ayýran kasabým, A4 kaðýtlarýmý aldýðým kýrtasiyecim, 2 yýldýr ayrý kaldýðým evime göz kulak olan Mevlut efendi,.. vardý. Gerçek insanlardý onlar. Bana iyi gelen, içten gülümseyen, hayatý materyalizmin içinde gören “pazarlýkçýlar” olmayan, en önemlisi de dinleyen ve anlayan insanlarýmdý onlar...

... Aylardan Temmuz... Ait olduðum yere döndüm. Buradayým iþte. Büyük umutlarla gittiðim doðduðum þehirden ve “yakýnlarýmdan”, kendimi kurtaracak gücümü de kaybetmeden, uzaklaþmanýn en doðru karar olduðunu; büyük bir iç huzuru ve de ömrümden aðýr fatura olarak kesilen 2 yýlýmý kaybetmenin hüznüyle, þimdi daha iyi anlýyorum... Bir þeyi daha anladým: taþ kalpli ya da yüreksiz insanlar olduðu sürece, taþ yapýlý kentlere yenik düþmeler asla bitmeyecek...

NÝL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hayat, Beni Affet...


Nil kimdir?

Duygularýmla varým. Yüreðim kadar yaþýyorum. "Gizemlisin" derler bana hep. Ben satýrlarda çözülüyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Doðaya ait olan her þey... Bedenlerdeki ruh...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.