Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil |
|
||||||||||
|
Anne çocuğun hasta olduğunu duymak bile istemedi. Evde en iyisi hastalığı yasaklamaktı. Hastalığı ilk etapta redederek bertaraf etmekti niyeti. Aslında bu uygulama kendinde çok defa işe yaramıştı. Hasta olduğu zamanlarda çocuğun sevdiği ve mutlu olduğu şeyleri yapamadığını görmesi, hastalığa karşı çocuğu daha da güçlü kıldı. Herzaman sağlıklı olmak, yaşamda isteklerini yapabilmenin ve mutlu olabilmenin ön koşulu olduğunu anladı çocuk. Anne; “Neren ağrıyor kızım?” dedi Çocuk minik elleriyle karnını gösterdi, acıdan yüzünü buruşturarak. Anne, kızının acılı yüzünü görmekten, canı yanarak, kızının acısını çekip atmak istedi. Sevgi ve şefkatle çocuğunun karnına ellerini koydu. “İyileşeceksin, geçecek.”dedi “Ellerim sana şifa olacak. Ellerini kızının karnına koydu ve kızının tüm acılarının geçmesini diledi, en büyük güç olan Yaratan’dan ve içindeki sevgi gücünü kızının karnında yoğunlaştırdı. Çocuk annesinin temasından mutlu oldu. Kendisini güvende hissetti ve annesinin sevgisini tüm bedeninde hissetti. Sevilmenin ve sevmenin ne muhteşem bir duygu olduğunu minik kalbinde duydu. Şimdi çok daha iyiydi. Çocuk bir süre sonra uykuya daldı, anne arada ateşine baktı, hala ateşi vardı. Ama anne artık endişelenmiyordu, Yaratan’nın şifa vereceğini biliyordu. Çocuk 40 dakikalık bir uykudan sonra ağlayarak uyandı. Gözleri açıktı ama sanki annesini görmüyor ve duymuyor gibiydi. Anne, çocuğunu kucağına aldı. Onu rahatlatacak tatlı sözler söyledi. Anne tüm bir bedeniyle kızına sarıldı. Sevgi enerjisini bir kez daha çocuğuna aktardı, çocuk hemen sakinleşti. Anne, kızının minik ellerini öptü, öptü, öptü... Birlikte sohbete başladılar. Çocuk artık gülüyordu. Sanki az önce karnı ağrıyan çocuk değildi. Anne çok geç olmadan Yaratan’a teşekküretti bir kez daha kendisine yardım ettiği için. “İşte!” dedi “Sevgi olmasa anne olunurmuydu, sevgi olmasa acılar hafifler, hastalıklar şifa bulurmuydu?” En etkili ilaç “SEVGİ” tablet, tablet değil, tabak, tabak yemeli, yedirmeliydi. Ne yan etkisi vardı, nede parayla anlınabilirdi. Yaratan’ın içimize koyduğu sevgi kaynağını sadece ikram etmekle çıkalım yola verdikçe alır, aldıkça verirsin. Tıpkı, birçember gibi...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülşen ÖZALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |