Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
Düşünmek kolaydır çoğu kez önemli olan onu yazıya aktarabilmektir.Başarılı yazarların sırrı da dilin bütün inceliklerini kullanarak düşüncelerini akıcı ve anlaşılır bir şekilde okuyucuya iletmelerindir. Hayatı dilinin ucunda yaşayanlar cümlesi; düşündüğümüzde aklımıza bir çok şey geliyor ama yazmak istersek kelimeler anlatamıyor bir türlü düşündüklerimizi.İnsanlar hayatı dilinin ucunda nasıl yaşarlar dilimiz döndüğünce anlatalım. Bir insan düşünün hayatta çoğu şeyi yaşamamış ya da yaşayamamış ama toplum içinde konuşacak bir şeyi olması için uydurulan bir sürü hikaye o kadar canlı anlatılmış ki zamanla anlatan bile olaylara kapılıp gitmiş çoğu yaşanmayan şey yaşansa bile alınamayacak kadar tat vermiş.Anlatıcı anlattıkça açılıyor dinleyiciler coşuyor ,kimse gerçeği bilmiyor anlatandan başka .Ama ortam öyle bir ısınmış ki kimsenin umurunda değil gerçekler maksat muhabbet kimi içki alemlerini anlatıyor ,kimi birleşip birleşip ayrıldığı kızları kimi ise belki hiçbir zaman sahip olamayacağı arabalardan bahsediyor.Arada bir de dizideki karakterler canlandırılıyor eğlence tam gaz .Çoğu insan böyledir aslında yaşanmamış olayları yaşanmış gerçeklerden daha iyi anlatır.Arkadaş sohbetlerinde ,parklarda otururken veya bir öğrenci evinde böyle sohbetler kaçınılmazdır. Aslında orda bulunan çoğu kişi bahsettiği çoğu olayı yaşamamıştır ama yaşamak ister onun içinde çevresindekilere ideal yaşamı anlatır.Kaslında kendi seçtiği ideal yaşamdır anlatılan. Ancak bazıları fazla atar o zaman da dinleyicilerin arasından biri çıkıp anlatıcıyı susturur ve kendi anlatmaya başlar atışlar gece boyunca devam eder.Çalışmak için veya bir kitap almak bahanesiyle gidilen evlerde çoğu zaman gece yarılarına kadar kalınır.Saatin gece yarısını bulduğunu gören bir anlatıcı-dinleyici orada bulunanları uyarır ve herkes girdiği evi dağıtmış olarak mutlu bir şekilde evinin yolunu tutar.Yolda konuşulanlarda genellikle aynıdır,” Ya sen bu gece amma attın, adamlar da yedi;ben seni tanığım için ses çıkarmadım.Herkes ağzı açık seni dinledi sen neymişsin “.Evet o bir Maapusant veya Çehov ya da Ömer Seyfettin yani tam bir hikayeci hayatı dilinin ucunda çok iyi yaşayabilen bir insan,gecenin karanlığında misafirler teker teker kaybolurken,ev sahibinin çileli yolculuğu temizlik yönünde devam eder
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |