Sevgi en azgýn yüreði uysallaþtýrýr, en uysal yüreði azdýrýr. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
Acýlarýndan mý, acýlarýmdan mý... Yoksa yalnýzlýðýmýzdan mý? Aslýnda ne fark eder hepsi ayný kapýya çýkýyor nasýlsa... Yollar ötesinde baþlayan bir masal sanki bu yaþanan, “yaþayan kim ne fark eder?” “aðzýmýn kýyýsýnda yara gibisin... azýcýk gülsem kan, gülmesem koca bir hüzün..” yýllar önce bir adam yolladý bana bunu... dört duvar öteden, parmaklýklar arasýndan, gecenin bir vakti, yýllardýr adýný dahi anmamýþken çýkageldi bu mesaj... sadece bu dizeler vardý gelen mesajda.. kim diye çok merak ettim. Günlerce aklýmýn kýyýsýna geldi gitti “kim?” sorusu... bir çok kadýna kondurdum... ama hiç birine kesin diyemedim... sýcacýktý... o sýralar kimse beni sýcacýk sevmezdi... ya tutku ya öfke doluydu kadýnlarým... bir vakit sonra bir mektup geldi görülmüþtür damgalý... inci gibi dizilmiþ birbiri ardýna harfler... içeride insanýn yazmaya çok vakti oluyor yazdýkça da harfler yazýlana daha çok yakýþýyor diyordu ilk satýrlarda... yýllar önce tanýmýþtým bu mektubun sahibini... çocuktum ve o da çocuktu en az benim kadar onca yaþýna raðmen. Hatta belki de benden fazla... diyordu ki mektupta, biliyorum yýllar oldu görüþmeyeli... hep haberlerini aldým. Çekip gittiðinde bile kýzamadým sana. Ýçinde bambaþka bir þeyler vardý senin. Yapabileceðin çok þey vardý... hala da var... yitirme içindekileri sakýn diyordu... büyüt kendin için... mektupsa o dizelerle bitiyordu: “aðzýmýn kýyýsýnda yara gibisin... azýcýk gülsem kan, gülmesem koca bir hüzün..” kýrmýzý kalemle yazmak isterdim ama, siyahtan baþkasýna izin yok diyordu o adam... Kýrmýzý çok yakýþýyor bu þiire diyordu... saatlerce aðlamýþtým okuduktan sonra, kaç kere okudum bilmiyorum... þiir serin bir bardak su gibiydi, bol anasonlu bir gecenin sabahýnda gelen.. günlerce dilimde bu þiir gezindim Mersin sokaklarýnda... bir kaðýda yazdým en özenli harflerimle ve inadýna kýrmýzý kalemle, üstümde gezdirdim aylarca... oysa kýrmýzýya tutkumu çok olmuþtu yitireli... çok kýsa bir zaman sonra doðaldýr ki bir kadýn girdi hayatýma, mesajlar yolladým içinde sevda sözcükleri geçen.. ama konduramadým bu þiiri... kýsa bir vakit sonra da gitti geldiði kadar aniden... sonra da diðerleri... baþka baþka kadýnlar geldiler sýrasýyla... nedense içim almadý hiç bir mesaja bu þiiri eklemeye... elbette yaraladýlar beni, hem de hiç umursamadan... o kadar ki yaralarýmýn farkýna bile varmadýlar. Geldiler ve bir sürü iz býrakarak gittiler... o kýrmýzý harflerle bir kaðýda geçirdiðim þiir kütüphanemin rafýnda kaldý bir zaman .. sonra da ortadan kayboldu... 2 sene önce mersin’i temelli terketmiþken kadýnlarým gibi, bir kitabýn arasýndan çýktý o kýpkýrmýzý kaðýt parçasý... öylece kalakaldým elimde o kitapla... elimi süremedim o kaðýt parçasýna... mektubu da bu dizeleri de unutmuþtum... hatýrladým... 5 yýl geçmiþti o mektubun ve o þiirin geliþinin üstünden... ne kadar ayakta, öylece kalakalmýþtým bilmiyorum.. uyuyamadým o gece...sabahý zor ettim. sabahýn alacasýnda elimde küçük bir çanta ayrýldým ankara’dan hiç bilmediðim bir kente gidebilmek için... Gittim de... Artýk üstümde taþýmýyorum o dizeleri.. Uzak bir kentte, bir mezar taþýnýn dibinde gömülü þimdi... yani ait olduðu yerde... yani olmasý gereken yerde... hiçbir zaman bir kadýna yakýþtýramadým ben o dizeleri korkaðým.. neden ben diye sorma bana. Ben de bilmiyorum inan.. içim öyle istedi ilk kez, planlamadým.. içimden geldi yazdým... “aðzýmýn kýyýsýnda yara gibisin... azýcýk gülsem kan, gülmesem koca bir hüzün..” az sorgulamadým oysa kendimi neden sen diye.. bin yýllýk türkülerde seni nasýl bulduðumu az merak etmedim. Birbiri ardýna bu kadar zahmetsizce dizilen cümlelerimden az þüphe etmedim bir yanýlsama mý bu diye? Bana bu cümleleri yazdýran ne diye az düþünmedim... kendiliðinden oldu her þey... “her þey birden bire...” ama güzel oldu... hala zaman zaman soruyorum kendime bir yanýlsama bir düþ mü bu diye.. yazdýkça anlýyorum ki düþte deðilim... düþlerim yok ki benim peþlerinden koþayým bütün derdim kelimelerle benim. Ve her þey kelimelerim kadar gerçek... sen kadar, en az ben kadar...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Zafer AKKAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |