"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
(KIRLANGIÇ HATIRALARI) “İsmini bilmiyorum,sormadım..Ben Berfino dedim ona..Ölümün soğuk yüzüne düşmüş kar tanesi gibiydi.. Susmuştu.. Konuşmuyordu.. Laldı..” Orada toprak, ana değildir hiçbir zaman..Irgatlar gelir trenler dolusu..Irgatlar gelir bir lokma ekmek ardınca,karın tokluğuna..Gediz ovası naylon barakalarda bekler yollarını, pamuk bekler,tütün,üzüm.. Birer köle suskunluğundadırlar.. Aydınlık Türkiye’nin!! kara bahtlı insanlarıdırlar.. Aç, Susuz, Ümmi..Bırakılmışlar.. *** Şeker,kahve,ekmek,para ödünç olurda.. Siz hiç ödünç insan gördünüz mü? Genç kızlar sevgililerinden,öğrenciler okullarından,hastalar hastanelerden ödünç alınıp ta düşülür yollara.. Çeyizdir kiminin umudu,okul masrafları kiminin,kiminin tedavi parası..Ve bir lokma ekmek.. Hasat zamanı insandan çiçekler açar ovasında Gediz’in;Doğunun Berfino gülleri..Damla damla terle sulanır toprakları Uşak’tan, İzmir’e kadar..Bir ucu uzanır Buldan’a gider.. Ip ıslaktır.. Devlet,kanun,nizam,adalet.. Bu kavramlar çavuş başının mantığıdır ; feodal, zorba, nadan mantığı..Ve tarla sahiplerinin insafıdır.. Yatakları kamıştandır,odaları derme çatma naylon baraka,ışıkları olmaz asla, geceleri hep karanlıktır..Bahtları gibi.. Suları yoktur..Suları yok..Suları.. Berfino’lar birer saka’dırlar..Ufacık ellerinde pet şişelerle su taşırlar..Ufacık ayakları ile adımlayıp yol boylarını uzak çeşme başlarına..Susuzluğu dinsin diye babanın, annenin susuzluğu dinsin diye.. *** 5-6 yaşlarında,saçlarını güneş yakmış, uzanıp ta yatar asfalt boyunda..Berfino.. Üzerinde allı, morlu bir entari,nede güzel yakışırmış.. Çıplak ayaklarında toprak,ufacık ellerinde su ağartısı..Ağzından ve burnundan dünyası akıp dışarı çıkmış kıp kırmızı.. Kan.. Bal rengi gözleri açık.. Bir araba vurup kaçmış..Yerde kalmış Berfino,kucağında su şişesi sım sıkı..Babam susamıştır diye.. *** Ağıt bile yakamıyor ölümlerin acemisi genç anne..Gözlerinden kehribarlar akıyor..”Dayémin.. Dayémin.. Dayémin (*)” dediği tek kelime..Duyarmı ki? *** Dokunmuyor kimse,kıyamıyorlar Berfino’ya.. Öyle güzel yatmış ki.. *** Buraya,bu köyün mezarlığına gömelim diyorlar..Kılıçtan keskin bir red oluyor yanıtı köylülerin..Ve biz, bir bebek ölüsünden korkan insanlar görüyoruz.. *** Ayrılıyoruz oradan.. - Berfino, canım.. Ellerinin et parçasını unutmuşsun pamuğun kozasında.. İsmini bilmiyorum,sormadım..Ben Berfino dedim ona..Ölümün soğuk yüzüne düşmüş kar tanesi gibiydi.. Asi ve mavi 36 *Dayémin : Annem Not : Gerçek bir hikayedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © asivemavi36, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |