"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ömrümün en kısa ,bir o kadarda uzun,yaşamımın en genç bir o kadar yaşlı yolundayım yine saat gece yarısı oniki yi vurduğunda, satırlarıma bir hüzün çöker çıkıp vururum kendimi yollara Her zamanki yoldan dar bir sokağa dönüyorum,dar ve uzun bir sokak Sağı solu eski kaldırım taşlarıyla döşeli Yolun sonunda titrek bir sokak lambası Gecenin kör karanlığına,yağan delice yağmura inat Aydınlatıyor yılların hasretiyle yamalı kerpiç duvarları. Titrek sokak lambasının altında,bir sokak çocuğu Kirli yüzüyle bakıyor bana ama dünyanın en güzel gözleriyle Hemen yanı başında yaşamdaki tek dostu duyguları, Ellerini uzatıyor bana , ceplerimi yokluyorum… İstediği ne bir paraydı,nede bir şeker! Sıcacık yüreğimdi,o an anladım ki Bir duygu seliydi yüreğimde yaşadığım İmkansızlıkların başlayıp son bulduğu noktaydı. Bir duygu esintisiydi yüreğimde yaşadığım Duygunun yaşamda resmini çizdiğim. Gözlerinde çocuksu masumanelik Gülüşlerinde bir gülün tomurcuk sevdası Dokunuşu anne şefkatiydi Bakışlar ise huzurun anlamı. Duygulardır insanı yaşama bağlayan Duygulardır hayata neşe katan Duygudur ömre anlam veren Duygulardır göğüs kafesinde deliler gibi çırpınan Benim duygularım imkansızlıkların başlayıp son bulduğu noktaydı Bir şarabın tatlı sarhoşluğunda yaşanır Hafif bir müziğin eşliğinde umarsızca esen rüzgarın kollarına salınıverir Sevdanın en derin nefesini çeker ciğerlerinin her köşesine Yüreğine ,ümitleriyle yaşlanmış sandalın anılarını çiviler Duygulardır yaşama yaşam katan Bir gece ansızın seni seviyorum sözleriyle caddelerde yankılanan Bazen de yağan her yağmur damlacıklarında beliriverir duydular Titrek sokak lambasının altında Bir dilencinin avuçlarında Hiç ummadığın anda ayakkabını boyamak isteyen,eli yüzü boyalı bir çocuğun gözlerinde Benim duygularım imkansızlıkların başlayıp,son bulduğu noktadaydı yaşamın sus ve dinle gecenin kör karanlığında sessiz sevda çığlıklarını dinle ama,yaşlı bir adamın bastonudur bazen bezende yüreğindeki ışıktır yolunu aydınlatan hayallerdir,ümitlerdir hiç acımadan yaşlı sandalın bordalarını aşındıran,umutlarını yıkan sönen umutlara,yolunu kaybeden sandallara bir fener misali yol gösterendir duygular yeni doğan bebeğin gülüşünde bir suyun saflığında rüzgarların huzurunda saklıdır duygular aşk acılarını kaldırım taşları arasından gözyaşlarıyla yıkayan bir duygu selidir yüreklerde yaşanan benim duygularımsa imkansızlıkların başlayıp,son bulduğu noktaydı titrek sokak lambalarının altında kirli bir çocuk yüzü gibi….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mustafa kobaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |