KANAYAN YÜREK
I
Bir yumru takılır boğazıma
Gelmesi zor umutlara bağlandığımda
Kırmızı bir nergis kırılır
Vurur kendini kök damarlarından
Buruşur suyun kırılgan zemini
Sevdanın gözleri yansıdığında yakamozlarına
Bu kentin cadde kemerlerinde
Dilenen bir yalnızlık kavrulur
Dolanır boynuna ayrılığın kuyruğu
Nefes almak Azrail''in son hamlesidir artık
Kaybedilişe açılan bir kapı vaziyetinde
II
Dinle
Kulak ver rüzgarın ezgisine
Nasıl da işliyor yüreğe
Kıyamsızca vurulan notası
Hengâmelere kapılmaya gerek yok
Bilmükabele geçen hayatlarımızın
Bırakalım bedenimize kendi haline
Özgürce dans etsin ayaklarımız
Son bir umutla deneyelim
Becerebiliriz belki ışığımızı yansıtmayı
Gidenin yüreğinde son bir umutla
III
Kurulmuştu önümüze sevdanın aşı
Ki daha cesaret eden olmadı
İlk parçayı kapmak için elini uzatmaya
Bir reyhan kızıllığına döndü bakışlar
Güneş hasetinden tutuşturdu etek uçlarını
Kül kokusu sarar birazdan evreni
Düşer kara bir cemre toprağımıza
Dilimizde eriyen hüznün şekeri
Acımtırak bir tat bıraksa da damağımızda
Dilimin sürgülerine kilit vuracak kadar kadar
Daha düşmedi onurum ayaklar altına
Ve görmekteyim mecnunun asalaklığını
Yarimin kanayan yüreğiyle çakıştığında
Selçuk ERKİ