..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilen sever. -Leonardo da Vinci
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Yazarlar ve Yapýtlar > Eda Keskin




31 Mayýs 2007
Metin Eloðlu Þiirinde Mizah  
Eda Keskin
Metin Eloðlu þiirindeki mizah öðelerine iliþkin bir inceleme


:BHAB:
Toplumsal eleþtiriyi mizahla harmanlayan þairimizdir Metin Eloðlu. Sosyal hayatý, yeni ve yapaylýktan uzak bir Ýstanbul argosuyla somutlaþtýrmýþtýr þiirinde. Argoya kaçan diliyle burjuva bozuntusu kibar çevreleri, “özür dilemeden” küfür etmeyen insanlarý, çýtkýrýldým, yapma, ikiyüzlü sonradan görmeler dünyasýný alaya almaktadýr.O güne kadar þiirin kapýsýna bile yanaþtýrýlmayan konularý, yaþantýlarý, vurucu, þaþýrtýcý, afallatýcý deyimlerle, hatýr gönül saymadan þiirimize sokmuþtur.



Metin Eloðlu þiirinde mizah öðesi gerçeklikle iç içedir. Þiir soluðunu yaþamdan alan þair, “Xavier Cugat” þiirinde koyunlarýný satýp para kazanan özenti bir köylünün þehirde kendisine metres tutmasýný anlatýr: “Hele gel, seni vizon pöstekilere saram; / Koluma takýp Kervansaray’a gidem; / Sana Chat-Noir’ler alam mý; / Kokluyanýn burnu düþsün / Joze Ýturbi’den, Xavier Cugat’tan/ Sana pilâk alam mý? / O çalsýn, sen tepinedur… / Seni eþek sütünden banyolara yatýrýp, / Camel’ini binliklerle yakam mý? / Naylon’una ne verem?”Ayýp kavramýna bir doðallýk, bir baðýþlanýrlýk, hatta bir sevimlilik kazandýrmýþtýr Metin Eloðlu. Þiiri dünyadan soyutlanmýþ hassas bir þey sayan anlayýþý yýkmaya çalýþýr, kimi zaman dizelere sille tokat giriþerek, kimi zaman da mizah yoluyla alay ederek. Kitaplarýna koyduðu adlarda bile görülür bu çabasý: Düdüklü Tencere(1951), Sultan Palamut(1957), Odun(1959), Horozdan Korkan Oðlan(1961), Ayþemayþe 1968).



Metin Eloðlu, doðal ve içten dizelere sahip kendine özgü bir dil yaratmýþtýr. Þiiri, yaþamdaki her türlü bozukluðu, dengesizliði, düzensizliði, hýrçýnca irdelemiþ, dilinin yalýnlýðýyla halka ulaþmayý baþarmýþtýr. Yalnýzca ulaþmak da deðildir bu; yazdýklarýyla okuyanlarý þaþýrtabilmeyi de baþarmýþtýr. Günlük konuþma dilinde yazdýðý þaþýrtýcý þiirlerinden birisine örnek olarak “Boynumun Borcu” þiiri verilebilir. Üç dizelik bir þiirdir bu: “Leman Haným / Size bir þiir borcum vardý ya / Ýþte onu ödüyorum.” Aslýnda çok basit gibi görünen dizelerin yalýnlýðýnýn arkasýna derin anlamlar yüklemeyi baþarabilmiþtir Eloðlu. Þiirin sipariþle yazýlamayacaðýný kendine özgü mizah anlayýþýyla bir çýrpýda anlatývermiþtir.



Þiirinde yaþamýn traji-komik yönlerini incelemiþ; bu yönleri sesleterek toplumcu gerçekçi bir þiir kurmuþtur. Baþlý baþýna “Eloðlu” adlý þiirini incelemek bile onun toplumcu gerçekçi mizah anlayýþýný açýklamaya yetecektir. Metin Eloðlu, tüm þiir boyunca kendini diðerleriyle kýyaslar: “Eloðlu binlik bozdurur / Ben bozduramam.” Bu dizelerle baþladýðý þiirinde, kendi þahsýnda yoksul adamýn yaþamýný ve olanaksýzlýklarýný dile getirir. Elalem binlikler bozdururken, kendisi üç beþ kuruþa hayatýný sürdürmeye çalýþmaktadýr. “Eloðlu baþýný yastýða kor komaz uyur / Ben uyuyamam”. Þair, hayatta bu kadar adaletsizlik ve sömürü varken, uyuyamaz diðerleri gibi. Düþünen adamýn dertli adam olduðunu, hem yaþama duyarlýlýðý gereði hem de hayatýný sürdürebilme kaygýsý içinde geceleri uyuyamadýðýný çok açýk ve yalýnca dile getirmiþtir. “Cahillik mutluluktur.” söyleminden de uzaktadýr bu deyiþi. “Diðerleri gibi rahat rahat uyuyamýyorum.” þikayet de deðildir ; “uyumamak” düþünen insana özgü bir dert olmasýyla onurlu bir eylemdir. “Eloðlunun sofrasýnda dokuz türlü/ Benim aç yattýðým olur bazen.” dizeleriyle sürer þiir. Gelir düzeyleri ve yaþam biçimleri arasýndaki farklýlýk mutfaktan baþlayarak kendini gösterir. Birileri aç uyurken tok uyuyan kimileri bunu umursamaz bile. Yaþam olanaklarý arasýndaki farklýlýk, kiþilerin vicdanýna býrakýlmýþ; vicdan da zaten zamanla özelliðini kaybetmiþtir. “Benim evim gecekondu / Eloðlunda apartýman” dizeleriyle mülkün adaletsiz daðýlýmýnýn güzel bir örneðine deðinir þair. Bazýlarý gece kondurduklarý evlerde kalýrlar. Gün gelir; bu evleri de belediye ekipleri tarafýndan baþlarýna yýkýlýr. O sýrada diðerleri apartmanlarýnda, lüks dairelerinde kalmaktadýr. Derken dairenin içine giriveririz sanki: “Eloðlunda ince müzik / Benimkisi aman aman.” Özellikle bu dizelerde þairin yoksul kesimi konuþturduðunu anlayabiliyoruz. Diðerleri rahat evlerinde ince ve hoþ müzikler dinlerken, yoksullar dertlerini dökeceði ve daðýtacaklarý “aman” ve “vah”larla dolu bir müziði yaþamakta ve dinlemektedir. Bir dolmuþçunun ya da uzun yol sürücüsünün dinlediði müzik ile þýk bir evdeki müzik nasýl da farklýdýr; birisi zevk almayý diðeri dert dökmeyi amaçlar. Farklý yaþam biçimlerinin sonucu kendisini yaþamýn her alanýnda göstermez mi? “Benim kuru baþým bana yeter / Eloðlunda karý kýzan.” Þiirin gerçekçiliði içinde aile kavramýna ve kiþinin aile kurmak ve sorumluluk altýna girmek için maddi þartlara gereksinim duyduðuna deðiniliyor. Ýnsanoðlunun en basit çoðalma içgüdüsü bile bastýrýlmýþ; bir yük ve sorumluluk haline getirilmiþtir. Þairin ve þiirde kiþileþtirdiði yoksul halkýn “eþ” ya da “baba” olmasý, parasýnýn olup olmamasýna baðlýdýr. Bu sorumluluk geleneksel yapý içerisinde kendiliðinden ve zorla gerçekleþmemiþse, düþünen kiþi böyle bir durumda yalnýzlýðý seçecektir. Baþka hayatlarýn yükümlülüðü altýna girmek zor iþtir kuþkusuz. Bu dizeler düzenin kiþileri nasýl yalnýzlaþmaya ittiðinin bir göstergesidir. “Ben keçileri kaybettim / Eloðlu usta çoban.” Metin Eloðlu, bu dizelerde yönetim ve “sürü gütme” anlayýþýna gönderme yapýyor. Ýnce mizah anlayýþý içinde “keçileri kaçýrmak” deyimine gönderme yaptýðýný düþünmemek de elde deðil. “Usta bir çoban olma”, þiirde “keçi” olarak simgeleþtirilen halkýn, istenilen yöne doðru güdülmesidir. Adam gibi yaþayan insanlar hep yalnýzlýða ve toplum dýþýna sürüklenirken, yetenekli “çoban”lar iþlerini çekip çevirmekte; iþini bilmektedir. En sonunda “Bu soyadý bana haram.”la bitiriyor þiirini Eloðlu. Þiirini baþtan sona çok iyi kurgulandýðýný ve konuyu incelikle iþlendiðini görüyoruz.


Metin Eloðlu’nun mizah anlayýþý hayatýyla birdir. Açýk ve yalýn bir kiþi olarak dizelerinde de bu
açýklýk ve yalýnlýk hakimdir. Sokaktaki adamý, yediði yemeði, yattýðý evi, yalnýzlýðýný dile getirdiði
gibi, sevgilisine seslenirken bile mizahtan ayýrmaz yolunu. “Ýnce Elek” þiirinde: “Adam olayým
çalýþýp para kazanayým/ Beni böyle iþsiz güçsüz býrakma.”diyerek çaðýrýr sevdiðini. Açýk ve
dürüst bir söylemle “Beni deli edip býrakma” der. Neyse odur Metin Eloðlu. Her zaman doðal
olmak isteyen bir þairdir. Þiirlerindeki tüm taþlamalar, alaylar, bir yerde insanlarý doðal, içi dýþý bir
olmaya, yalan yanlýþ yaþamaktan vazgeçmeye bir çaðrýdýr: “Baktým ki tabiatta yalan yok /
Çiçek açarsa meyve veriyor / Ellerimiz el olmadýktan sonra / Vazgeçelim be kardeþler /
Aklýmýz akýl deðilse / Gönlümüz gönül deðilse/ Gücümüz boþunaysa/ Vazgeçelim olsun
bitsin / Böyle yarý yalan yarý yanlýþ / Yaþamaktan fayda yok.”
Ýçinden geldiði gibi yaþayan, türlü kalýplara girmekten hoþlanmayan ve kalýplarla da dalga geçen,
sorgulayan bir düþüncesi vardýr Metin Eloðlu’nun. “Gökyüzü” þiirinde toplumdaki “erkek olma”
kalýbýný ve “erkek gibi davranma ve hissetme zorunluluðu”nu eleþtirir. Doðadaki incelikleri bir
bayana uygun olarak niteleyen, ince ve duyarlý erkekleri ise erkekten saymayan bir düþünüþtür
eleþtirdiði. “Erkek olma” olgusu konusundaki toplumsal eleþtirisini mizahla anlatmýþtýr þiirinde:
“Bu ne bu / Bu noksan gökyüzü ne /Bu mavi nemenem mavi / Neyin nesi bu bulut /
Erkeklik oldu mu be”

Metin Eloðlu þiirlerinde mizah “içki”yi de betimler. “Þiþedeki” þiirinde “Þiþede durduðu
gibi durmaz ki kâfir / Tutar insana yaþamayý sevdirir” diyerek içki sevgisi ve mizah
anlayýþýný þiirinde bütünleþtirmiþtir. “Çilingir Sofrasý”nda ise “Bu zýkkýmýn yanýnda /
Arnavut ciðeri ister, bir./ Çiroz salatasý ister, iki./Cacýk ister, üç. / Adalet, müsavat,
hürriyet demeye / Sadece yürek ister.” derken yaþamdaki bozukluklara ve eksikliklere de
deðinmeden geçememiþtir. Ýçerken, yürürken, iþ yaparken, hayatýn her alanýndadýr duyarlýlýk
ve toplumculuk. Ýçki içerken “Keþke þu içkinin yanýnda adalet, hürriyet de olsaydý” diye geçirir.
Ama yürek ister tüm bunlarý istemek bile. Ýstemek bile cesaret isterken yazmak iki numara
fazladýr yaþadýðý dünyaya. Ama hal böyle iken, Metin Eloðlu cesaretli çýkmýþ, yazmýþtýr
doyasýya, hem de dizelere vura vura.

Yazýma Metin Eloðlu’ndan dizelerle son vermek isterim. “Ömür Törpüsü” þiirinden:
“Yaþamak istiyorum

Yaþamak istiyorsun

Yaþamak istiyor



Böyle þiir olmaz, diyeceksin; biliyorum.

Ama böyle dünya olur mu?”





Kaynaklar

1. Çalakalem, Vedat Günyol, Ýþ Bankasý Yayýnlarý, 1999

2. Büyük Türk Þiiri Antolojisi, Ataol Behramoðlu, Sosyal Yayýnlarý, 6. Baský, 2001

3. Þiir Sanatý, Erdoðan Alkan, Ýnkýlap Kitabevi, 2005

4. Türk Þiiri Antolojisi, Ýlhami Soysal, Bilgi Yayýnevi, 1997





Eda Keskin

Sanat Cephesi Dergisi ,Ocak 2007

   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benim Hüzünlü Orospularým/ Gabriel García Márquez


Eda Keskin kimdir?

"Eðer ben bir þiir yazýyorsam, Beni anlayan tek bir kiþi içindir. Paylaþýlan tek bir saniye, Tek bir damla yaþam sevinci, Tek bir gülümseme için. . . "

Etkilendiði Yazarlar:
Orhan Veli Kanýk, Nazým Hikmet, Ahmed Arif en sevdiðim þairlerdir. Ben yazarken farkýnda olmasam da sanýrým okurlar þiirlerimde etkilerini göreceklerdir.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Eda Keskin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.