..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > Mehmet YALÇIN




13 Haziran 2007
Camlar ve Çiviler  
Piþmanlýklarýmýza veda

Mehmet YALÇIN


Gerçekten çok þaþýrmýþtým. Bir anda kendimi o kadar mutlu ve rahat hissettim ki; þimdi karþýmda uzanan adamýn bir doktor olduðuna inandým. Beyinlere çakýlan cam parçacýklarý ve çivileri çeken bir doktor.


:AHEA:
“Hiç hayatýnda yaptýðýn bir þey için piþmanlýk duydun mu?”

     “Çok. Herkes gibi.”

     “Hayýr hayýr! Benim söylemek istediðim o deðil. Yani nasýl anlatayým bilemiyorum.”

     Sigara yakmak için uzandýðý yerden doðrulunca; çakmaðý arayan ellerine gözlerim takýldý. Ýçimden; “Yaþlanmýþsýn.” Demek geldi. Tam olarak hatýrlamýyorum. Belki de demiþimdir. Belki böyle saçma bir laf ettiðim için kahkahayla gülmüþtü. Herhalde onun için elini uzatýp;

     “Çakmaðý ver çakmaðý.” Dedi.

     Ben de güldüm. Kendime tabi. Bu sýrada o, sigarasýný yakmýþ; tekrar uzanýp gözlerini bana dikmiþti. Çok iyi biliyorum bu bakýþlarý. “Dinliyorum. Hadi anlatsana.” Der gibi bakýyor gene. Lafa bir baþlasam geresi gelecek. Ama yapamýyorum. Bir yutkunayým… Bu benim çok yaptýðým bir þey. Boðazýmý temizleme ihtiyacý duyuyorum gene.

     “Benim demek istediðim, tam olarak insanlarýn yaptýðý hatalardan dolayý duyduklarý kýsa süreli piþmanlýklar deðil.”

     “Dinliyorum.”

     Evet her zaman dinlemeye hazýrdýr. Büyük bir sükûnet içinde dikkatle dinliyor. Sonra da beni rahatlatmak için birkaç laf edip; “Bak nasýl da baðladým iþi. Bunu dert etmene gerek yokmuþ. Gördün mü?” diyen bakýþlarýný yüzümde gezdirir.

     Düþüncelerimi toplayýp tekrar konuþmaya hazýrlanýrken beni þaþýrtan bir þey oldu. Sanki düþüncelerimi okumuþ gibi aniden neler hissettiðimi söyleyiverdi. Birden rahatladým.

     “Öyle deðil mi?” dedi.

     “Evet aynen dediðin gibi hissediyorum kendimi. Belki de saplantý haline gelmiþ bir düþüncedir benimki. Ýnan ki; hiç olmadýk zamanlarda beni bile þaþýrtan bir hýzla gelip; bir çivi gibi batýyor zihnime. Önce ucu dokunuyor çivinin. Acýyý hissetmemek için kafamdaki tüm düþünceleri kovduktan sonra rahatladýðýmý sanýyorum. Mutlu olabiliyorum. Hem de çok. Sanki piþmanlýðýmý yok etmiþim.”

     “Ama var.”

     “Evet var. Aslýnda onun hiç yok olmadýðýný, bir zaman sonra çivinin daha fazla beynime gömüldüðünü hissettiðim zaman anlýyorum. Ýlkinden daha fazla acý çekiyorum. Bu defa acýya dayanamýyorum ve hemen morfinimi alýyorum. Unutuyorum yani. Unutmak iyi bir þey diye düþünüyorum. Eðer unutmasaydým inan bana bu acýlara dayanamaz ölürdüm. Biliyor musun? Artýk unutkan bir bunak olmaktan korkmuyorum. Çünkü en iyi yaptýðým þey, unutmak. En kýsa zamanda unutmanýn yararlarý hakkýnda bir yazý yazmalýyým.”

     “Unutmak her þeyi çözüyor mu?”

     “Aa evet evet. Kendimi iyi hissettiriyor.”

     “Neden çiviyi çekmek yerine, onu daha fazla batýrýyorsun beynine? Unutma ki insan bünyesi bir süre sonra morfine duyarsýzlaþabiliyor.”

     “Anlamadým. Yani tam olarak…”

     “Seni rahatsýz eden o anýdan en çok ne kaldý aklýnda?”

     “En çok… En çok… Aslýnda çok küçüktüm. Yani çok az þey hatýrlýyorum. Bazen de tüm bunlarýn hiç yaþanmadýðýný; sadece hayal gücümün bana bir oyunu olduðunu düþünüyorum. Ýster hayal olsun; ister gerçek. Beni acý çekmekten kurtarmýyor tüm bunlar.”
     
     “En çok, ya da en net hatýrladýðýn bir görüntü, ses, belki de bir his olmalý ama öyle deðil mi?”

     “Evet var.”

     “…”

     “Gözleri. Evet gözlerini çok iyi hatýrlýyorum. Sonra da o müthiþ bakýþlarý ve benim duyduðum utanç, öfke ve piþmanlýk…”

     “Akrabalarýmýzdan birinin ziyaretine gitmiþtik ve orada yeni tanýdýðým birkaç çocuk da vardý. Yüzlerini bile hatýrlamýyorum. Geniþ bir bahçeye çýkmýþtýk. Bahçe, tek tük aðaçlarýn olduðu hiç de sulak olmayan bir yerdi. Kupkuru topraðýn rengi açýk sarýydý. Bir köþede kurumuþ toprak yýðýný ve hemen onun yanýnda tuvalet vardý. Üstündeki çatýnýn yarýsý uçmuþ; suyu olmayan bir tuvaletti bu.

     Sonra onu hatýrlýyorum. Ne zaman gelmiþti? Kimdi? Hiç bilmiyorum. Yanýnda birkaç kýz daha vardý. Yanýlmýyorsam, onlar da kendi aralarýnda oynuyorlardý. Saçlarý uzun, örgülü ve hafif sarýydý. Belki de güneþte parladýðý için bana öyle gelmiþti. Ýri, siyah ve parlak gözleriyle etrafa gülücükler saçýyordu. Mavi, çiçekli bir elbisesi vardý ve o kadar kendinden emindi ki… Sonra tuvalete gittim. Kapýyý açtýðýmda pis bir koku yüzüme çarptý. Vazgeçmeyi düþündüm ama çok sýkýþmýþtým. At sinekleri bir konup bir uçuyorlardý. Sonra dönüp su istedim. O kýz, koþarak eve doðru gitti. Tuvaletten çýktýðýmda; elindeki ýbrýðý bana uzattý. Elimi yýkarken; çevremdeki çocuklar elleriyle birkaç kýzý gösterip;

     “Sen tuvaletteyken bunlar sana yukarýdan baktý.” Dediler.

     Nasýl oldu anlayamadým. Çok utandým ve kýzdým. Sanki tüm çocuklar benimle dalga geçiyordu. Zavallý kýz korkmuþ, köþeye sinmiþti. Hiçbir þey söylemiyordu. Korkuyla bana bakýyordu. En çok da þaþýrmýþtý. Ben, ibrikteki tüm suyu kýza atmýþtým bile. Þaka olsun diye yapmamýþtým. Ýntikamýmý alýyordum. Zavallý kýz kendini korumaya bile fýrsat bulamamýþtý. Ben ve ýslanan kýz dýþýnda herkes gülüyordu. Sonra kim söyledi bilmiyorum ama arkamdan bir ses geldi.

     “ama o bakmamýþtý ki…”
     
     Elimde ibrikle donakalmýþtým. Kýz ise utanç ve öfke içinde yere çökmüþ; bana bakýyordu. Bakýþlarýný hiç unutamýyorum. Ýþte o zaman küçük yüreðimde büyük bir acý hissettim. Daha önce hiç bu kadar þiddetli hissetmediðim bir acý.

     Sonra hiçbir þey hatýrlamýyorum. Sadece bu kadar kalmýþ belleðimde. Belki intikamýmý almýþ ve ona üstünlüðümü o an için ispatlamýþtým. Ama güçlü olmanýn verdiði gurur yerine utanç duymuþtum.”

     “Anlýyorum. Belki piþmanlýk deðil de öfke hissediyorsundur. Kendine yönelttiðin bir öfkeden bahsediyorum. Belki de kendinden utandýn. Çünkü çabuk etki altýnda kalarak yapmak istemediðin bir þeyi yaptýn. Bu nedenle kendine kýzýyorsun ve belki de bunu piþmanlýk olarak adlandýrýyorsun. Seni anlýyorum. Bir çoðumuz, baþkalarýna hoþ görünmek ya da baþkalarýnýn takdirini kazanmak için hiç yapmak istemediðimiz þeyleri yaparken buluyoruz kendimizi. Sonra da yaptýðýmýzdan utanýp; “Allah´ým! Ben bunu neden yaptým?” diyoruz. Bazýlarý bunu farkýna bile varmýyor ve beyinlerine çakýlan çivilerin acýsýný unutmak için çareler arayýp duruyorlar. Ama sen onlardan biri deðilsin. Ýnan bana çiviyi çoktan çektin sen.”

     Gerçekten çok þaþýrmýþtým. Bir anda kendimi o kadar mutlu ve rahat hissettim ki; þimdi karþýmda uzanan adamýn bir doktor olduðuna inandým. Beyinlere çakýlan cam parçacýklarý ve çivileri çeken bir doktor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bugün Benim Doðum Günüm
Kayýp
Kapýlar


Mehmet YALÇIN kimdir?

Ben, bir öykü ve roman tutkunuyum. Edebiyatýn bir yaratým yolu olduðu ve bu yolla kalýcýlýðý paylaþmanýn mümkün olabilceðini düþünüyorum. Henüz edebiyat yolunun çok çok baþýnda olduðumu bilerek yavaþça ilerliyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Emile Zola, oðuz Atay


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet YALÇIN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.