..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşgücü güzelliği, adaleti, mutluluğu yaratır. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > FUNDA BİLGİLİ




1 Ağustos 2007
Yoksulsan Aşkta Yeniksin Savaşta  
FUNDA BİLGİLİ
Kaybetme korkusu mu acaba hep bu hazin sonları hazırlayan? Kaybetme düşüncesi mi çağırıyor bu kederli ayrılıkları? Hani diyorum ki acaba inansaydık ikimiz de bu aşkın gücüne, bitmeyeceğine dair inandırabilseydik kendimizi, acaba farklı mı olurdu? Çarpışan iki kocaman yalnızlıktan bir bütünlük doğar mıydı ki? İkimiz de korkaktık düşüncelerimizin gücü önünde. Bu yüzden ben kaçarken senden, sen vazgeçtin kovalamanın zahmetinden…


:BHAE:
Kaçtım yalnızlığıma! Her zamanki kalabalıklar içindeki yalnızlığımın aksine, bu kez gerçekten yapayalnızım. Hiçbir ses, hiçbir soluk yok etrafımda. Çisil çisil yağmur damlaları var sadece içime yağan. Birkaç kuş cıvıldıyor, “biz yalnız değiliz” diye bana nispet yaparcasına… Niye yazıyorum ki şimdi bunları sana? Geceler bize ait biliyorum .Ama günışığı ve günü paylaşmak yasak bize.Güneş kaplamasa da göğü, saklı hala bulutların arasında. Ay ise soluk bir çizgi olarak bile yok gökyüzünde. İçmeye de yanlış zamanda başladım. İki şişeyi birden koydum önüme, biri öküzgözü boğazkere, diğerinin etiketine ise bakmadım bile. Karanlığı beklemeyeceğim yazmak için bugün. Karanlık tüm gerçekliğiyle içimde...

Neden sen? Bunca acıyı içime salacağını bile bile, niye kattım ki seni içime? Hüzne bağımlı mıyım acaba ben? Kendimi bildim bileli tuhaf bir şekilde, her mutluluğun içinde bir parça keder ararım. Hanım hanımcık bir kız olamadım ben mesela. Kızlar uslu uslu bebekleriyle oynamalıydı. Ben ağaç tepelerinden inmezdim. Ellerim, dizlerim hep paramparçaydı. Hep mordu bir yerlerim. Tenimin beyazlığına inat nedense hep simsiyahtı yüzüm. Erkeklerle oynamayı severdim. Koşmak isterdim, sevmezdim yürümeyi. Tüm çocuklar “evli evine, köylü köyüne” diye evlerine dağılırken, evi ve köyü olmayan bir çocuk olmak isterdim ben. Gizemi neydi gecenin ki, tüm çocukları eve hapsediyordu? O merakım mıdır acaba bugün gecelerimi hep sokaklarda geçirme isteğimin sebebi? Hala doymadım geceye, hala merakım ayın emsalsiz ışığına. Ay burcuyum deyip geçebilir miyim ki acaba? Bir yanımı köstebek gibi oyan bu merak ve coşku mu kattı acaba seni bana?

Üzerime sana ilk geldiğim gün giydiğim o elbiseyi giyip, aynı yere gitmek için delice bir arzu duyuyorum. O elbiseyi giyebilirim çünkü hala dolabımda, oraya da gidebilirim çünkü hala duruyor yerli yerinde. Ama beni bekleyen sen olmadan bir anlamı olur mu ki bu gidişin? Amaçları olmalı değil mi tüm gidişlerin? Sonu olmalı yolların. Bekleyenleri olmalı kavuşmak için yola çıkanların. Oysa bunların hiç birinin olmayacağı bir yolculuk benim bahsettiğim. Sen, artık dönüşü olmayan bir yerdesin. Cesaretimi ve özgürlüğümü koysam da sırt çantama, taşımamın anlamı olmaz artık. Gerçeği takıp koluma, yürüyemem hayal yolunda. Süslü soytarılarla dolu etrafım.

Ah neden sevilmeye böylesi açım ki ben? Sevildiğim bir yuvada büyümenin getirdiği bir alışkanlık mı? Şımarıklık mı yoksa? Hep bir ten mi olmalı tenimde? Hep bir elin varlığını mı hissetmek zorundayım saçlarımda? Ama öyle olsa istediğim sen, illa sen olmazdın değil mi geçmişte kalan ama anılara gömemediğim adamım? Senin sırrın, senin farkın neydi? Niye böylesi vazgeçilmez oldun hayatımda? Binlerce kez sordum bu soruyu kendime. Yerine birilerini koymaya çalıştım nafile sevişlerle. Gelen hep gideni arattı. Her gelen senin boşluğunu daha da genişletti sanki. Sen iyice kazındın, onlar iyice silindi. Ne yaman bir çelişki bu sevdalım? Kaçmaya çalıştıkça senden ve sana dair hissettiklerimden; iyice yerleştin yüreğime sen…

İnsan en çok neden kaçıyorsa, asıl kavuşmak istediği odur! Bakma senden bir zamanlar deli gibi kaçtığıma. Kaçıyordum, çünkü en çok istediğim sendin. Korkularımdan kaçıyordum ben dolu dizgin. Sana önce sahip olup sonra sensiz kalma düşüncesi beni deliye döndürdüğü içindi birbirine dolanan ayaklarımın telaşı. Her neyi sevdiysem, korkutucu bir tutkuyla sevdim ben. Aşkla sınırlı sanma bu tutkumu. Sahip olmanın soylu arzusunu öğrendiğim ilk günden beri böyleyim ben. Merdivenlerle dolu bir arena yaşam. Atladığım her basamak beni çoğaltmalı, eksiltmemeli. İşte bu yüzdendi belki esir olmam korkularıma. Bir alt basamakta bırakmazdım, bırakamazdım seni…

     Kaybetme korkusu mu acaba hep bu hazin sonları hazırlayan? Kaybetme düşüncesi mi çağırıyor bu kederli ayrılıkları? Hani diyorum ki acaba inansaydık ikimiz de bu aşkın gücüne, bitmeyeceğine dair inandırabilseydik kendimizi, acaba farklı mı olurdu? Çarpışan iki kocaman yalnızlıktan bir bütünlük doğar mıydı ki? İkimiz de korkaktık düşüncelerimizin gücü önünde. Bu yüzden ben kaçarken senden, sen vazgeçtin kovalamanın zahmetinden…

     Cebimizdeki para, kapımızın önündeki araba ya da tapuların üzerindeki isimler. Bunlar mı gerçek zenginlik? Eğer yoksulsan aşkta, yeniksin bu savaşta. Bencillik çoğaltırken sahip olduklarının maddesel değerini, nasıl da eksiltiyor aşkta sevgide var olan hazineni? Çok mu yoksulduk ve hala yoksuluz sevgili? Burnu delik bir ayakkabı mı, yoksa parça parça olmuş bir kalp mi yokluğun, yoksulluğun göstergesi?

     Yalnızlığıma kaçtığım bir gün daha ekledim aşk defterime. Usul usul uzaklaşıp kendimden, güne karışmaya çalışıyorum yeniden. Bir duman nasıl usulca uzaklaşırsa ateşin alev rengi çekiciliğinden, öylesi uzaklaşıyorum kendimden. Kaçarken yalnızlığıma seni bırakamadım sınırlarımın dışında…


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Sevgiden Yoksun Olmama Dileğiyle
Gönderen: aysel erdal / Eskişehir/Türkiye
6 Ağustos 2007
Mrb.Funda Hanım, Yazınızı okurken,beni bir yerden bir yere götürürken anlatımınızda hiç bir kopukluk olmamış. "Kaybetme korkusu mu acaba hep bu hazin sonları hazırlayan?" "Kaybetme düşüncesi mi çağırıyor bu kederli ayrılıkları?" cümlelerini okuyunca "The Secret" adlı kitabın ana düşüncesi geldi aklıma biz mıktanız gibiyiz neyi istersek onu çekiyoruz.. Çocukluğumda, bende ağaç tepelerinde, gezerdim dediğim gibi yazınızı okudukça kendimden birşeyler buldum;ama cümlelerimi sizin kadar toparlayamadım. Günümüzde insanlar maddiyata çok düştü sevgi arayan pek kişi göremiyorum evlilikler bile maddiyata döndü.Dediğiniz gibi "Aşkta Yoksulsan Yeniksin Şavaşta" Sevgi dolu bir dünya diliyorum. Anlatımınız çok güzel olmuş tebrik ediyorum..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Tensiz Sevişmeleri Bilir misin Birtanem?
Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın?
Sakın Seni Seviyorum Deme Bana!
Ben Seni Hiç Sevmedim Ki…
Aşkı Tanıyan Bir Kadın Asla Aşktan Azına Razı Olmaz
Eksik Sevdaların Sabıkalısı
Hesapsız Aşkların Kadını
Şah Damarındaki Üç Beş Sarı Saç Teli
Çilingiri Yok Aşkın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Otuzlarında Bir Kadın...
İyi ki Doğdun Üzüm Gözlüm
Canımın Ötesi Annem / Mektup (Iı)
Hiç Bir İlişki Tekrarlamaz Kendini!
Kendine Yolculuğun Arifesindeki Kadın
Mazinin Silgisi Yok
Sevginin Büyüttüğü Bebekler Hep Gülümserler Evrene... Damlam'a...
Cennetle Kardeş Ağva
Minik Bebeğim
Kar Yağsa Bugün Tüm Aşklara...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Uyandım Bu Sabah [Şiir]
Nasıl Borçluysan Beni Yaşamaya, Öyle Mecburum Seni Yaşamaya [Şiir]
Konuşulmayan Bir Dil Gibisin Coğrafyamda... [Şiir]
İzmir'e Sığmayan Aşk... [Şiir]
Rüya Kaçkınım [Şiir]
Sökmüyor Çivi Çiviyi... [Şiir]
Aşk Doğdu [Şiir]
Darmadağın [Şiir]
İki Gülücüğün Kırmızı İzi [Şiir]
Şehirlere de Aşık Olunurmuş Hesapsızca / İzmir'im Özlemim Sana... [Şiir]


FUNDA BİLGİLİ kimdir?

www. fundabilgili. com fundabilgili@hotmail. com MİNİK BEBEĞİM “İMZAMI BIRAKTIM TENİNDE” KİTAPÇILARDA! Yazan insanların yazmaktan aldıkları en büyük haz; okuyan insanların yüreklerine dokunmayı başarabildiğini düşünmektir. İzedebiyat’ta yıllardır yazıyorum. Her yazı eklediğimde aynı heyecanı yeni baştan yaşıyorum. Yeni paylaşımlar, yeni yorumlar, dokunulan yeni yürekler… Türkiye’nin en iyi yazar ve okur kitlesinin buluştuğu bu site benim bir parçam haline geldi zamanla. Eksik hissettim kendimi satırlarım buradaki gözlerle buluşmayınca. Şimdi yeni bir gündoğumunda kelimelerim. İki kızımdan sonraki üçüncü çocuğumun doğum sevincini yaşar gibiyim. “İmzamı Bıraktım Teninde” adını verdiğim minik bebeğim artık kucağımda. Bu güzel doğumu paylaşmak istedim sizlerle. Çünkü beni destekleyen, bana yazma gücü veren dostlar sayesinde kavuştum bu kitaba. Okuduğum, beni okuyan, yorum yapan, yazılarımı kütüphanesine alan tüm İzedebiyat dostlarına teşekkürler!


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © FUNDA BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.