Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Gidiyorsun değil mi… Ellerimin üşüdüğünü, gözlerimin yandığını bilerek yarım bırakıyorsun beni. Yetiş ey hayat, çırpındıkça batıyorum sensizliğe, karada bir balık gibi, yaşayamıyorum. Kalmadı tadım tuzum, içten içe eriyorum yar. Bir Tanrı bilir neler çektiğimi. Ağlamaya koyulduğu için kızma yalnızlıktan kararan gözlerime. Ama yine de sen beni hep gülümserken hatırla. Gidiyorsun değil mi… Seni soruyor yıldızlar her gece, kaçamak cevaplar veriyorum. Sen de benim kadar özler misin bilmiyorum. Seni düşünmeden bir an geçmiyor. Gün, gece senden ayrı bitmeyen işkence, nasıl baş edeceğim yar çoğalan hüzün nakaratlarıyla. Gidiyorsun değil mi… Herkes duyacak gittiğini. Eşkıya aşklar kesecek dağlarda yolumu, yüreğime dokunmak isteyecek yaban eller. Düşler benim olacak yine. Eksildikçe artacaksın. Solgun gülleri çoğaltacaksın içimde. Bari ilk kez, bari son kez koynumda uyusaydın yar. Gidiyorsun değil mi… Yokluğunu fısıldayıp kulağıma; hüzünleri kıpırdatarak, o tatlı sesimi susturarak, hayallerimizi pusturarak... Gözlerinden sızan minicik bir ışık huzmesine hasret bırakacaksın beni. Kopup giden kahkahalarının sisinde kaybolur muyum yine, umudun ellerinden tutup hüzünleri öldürebilir miyim yokluğunda bir başıma. Bilmiyorum. Oysa cehennemde yanma pahasına gözlerimdeki cenneti yaşamaya söz vermiştin sevgili. Gidiyorsun değil mi… İçimdeki kız çocuğuna gülümseyerek. Her gidişinin bana ölüm olduğunu bilerek, bakma öyle… Celladım olurken sensiz geceler “Hayat” deme bana. Yüreğim köhne bir oda, yokluğunda. Kararlıyım, inadım inat hasretle bekleyip, zehir soluyacağım gecemi sesinle neşelendirene dek. Mutlu olamam bir gelecek borçluyken sana, gülemem. Gidiyorsun değil mi… Gitme, yüzüme bak vaatlerle… Aşk olacağız daha, gitme. Hüzünlü yalnızlığın, üzümlü bağlarında unutuluşlara terk etme beni. Sahipsiz, köksüz bırakma gülüşlerimi, öldürme. Soldurma gözlerimdeki ışıklı cennetini. Ayaklarının dibindedir en değerli hazinelerim, beni yoksul bırakma sevdadan yana. Solgun güllerin gölgesinde dağlama yüreğimi. Suskun hüzünleri sarmalama karanlık gecelerime. Gitme… Suya söylediğin o iki kelime, o bir cümle yeter bana. “Seni seviyorum” de sadece ve nefes al. Gidiyorsun değil mi… Karar verdim ben de geliyorum seninle, tövbe edelim dönüşlere. Körfeze bırak sensiz bedenimi son kez ellerinle. Biliyorum bir şey olmayacak. Hiçbir şey olmayacak sana… Yine de o yeşil elbiselerini giydiğinde ellerini tutmalıyım. Yoğun bakıma alındığında divane düşlerin, seni koruyan bir melek gibi yanında olmalıyım sevdalım, varsın ayrılık gelsin varsın ölüm sarsın; ikimizin elleri kenetlensin yeter ki, ölüm bir tek seni almasın. Canım, nefesine sunulmuş bir adak… Kim bilir ne güzel ve yüce bir şeydir seninle son nefesi vermek. Bu onuru bahşet bana. Bir sabah güneş uyandığında Kahretme uyanamıyorsak Üzülme yenilirsek hayata. Düşlerden geçip, gerçeklere süzülemesek de Başımızı eğmek yok sevgili. Kaybolmuş bir gelecekte, Kavuşmak için ölüme muhtacız belki Karanlıkta olsak da korkma sen Bak yanındayım, gülümse Ruhumuzla kazandığımız zafer yeter bize. 05/11/2007 Ayşegül TEZCAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşegül Tezcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |