Aldatýlmak, Türk kadýnýn en büyük korkusudur. Kimse muadili ile yaþam sürmek istemez ama iþin içine ekonomik nedenler, ego, çoluk çocuk girince, devam etmek için bir bahaneye ihtiyaç duyar insan. Türk kadýnlarýnýn bahanesi birkaç yýldýr ayný: “ Hülya Avþar bile aldatýldýktan sonra yapacak bir þey yok…”. Pek çok kadýn da, yuvasýný yýkmaktansa, tek gecelik iliþkileri sineye çekmeye razý.
Kirli çamaþýrlarýn bu kadar ortada olmadýðý zamanlarda, özel yaþamlar dört duvar arasýnda kalýr, kol kýrýlýr, yenden dahi kimseye söz edilmezdi. Ama artýk devir deðiþti, ünlülerin yaþamlarý her akþam evlerimize konuk oluyor. Ve ekrandaki baþarýlý kadýnlarýn bile aldatýlmasý, sýradan kadýnlarý giderek daha endiþeli hale getiriyor. Asla dile getiremedikleri korkularýna, endiþelerine, önlem arýyor, çareler bulmaya çalýþýyorlar.

Aliye dizisi, aldatýlmaktan korkan, hayalindeki erkeðin gelmeyeceðine inanan, aldatýldýðýnda ne yapacaðýný bilmeyen kadýnlar için önemli bir diziydi. Sýradan bir kadýnýn, aldatýldýðý halde yükseliþi, yetenekleri ile ayakta kalmayý baþarmasý ve güçlendiði gün de kocasýna hayýr deyip, seçtiði yolda yürümesi, umutsuz ev kadýnlarýna büyük bir umut verdi. Þimdi Türk kadýnlarýný sadece evde yemek yaparken deðil, taký kurslarýnda, ahþap boyama kurslarýnda, eðitim seminerlerinde görmek mümkün. Ama elbette hepsini deðil, çünkü…

Baþbakanlýk Aile ve Sosyal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü ile TÜÝK, 24 bin 647 kiþiyle görüþerek Türk ailelerinin profilini çýkardý. Bu araþtýrmaya göre, %58.40’ümüz mutlu.

Araþtýrmanýn ilginç sonuçlarýndan bazýlarý, Türkiye’de söz hakkýnýn hala erkekte olduðunu gösteriyor.
• Kadýnlar hala görücü usulü ile evleniyor
• Erkeklerde, kendi seçtikleri eþlerle evlenme oraný daha yüksek
• Mal sahibi evde aðýrlýklý olarak erkek
• Erkek aldattýðýnda boþanma nedeni olma ihtimali %50 civarýndayken, kadýn aldattýðýnda %95 oranýnda boþanma nedeni sayýlýyor
• Ailenin onay vermediði evlilikler %94 oranýnda gerçekleþmiyor.

Özellikle Türkiye gibi, geleneksel toplumlarda kadýn, evlendikten sonra eþ, sevgili rolünü geri plana atmakta veya atmak zorunda býrakýlmaktadýr. Çünkü “kutsal” sayýlmaya baþlanan kadýn ile eþi arasýna mesafe giriyor.
Saçýný süpürge eden kadýn rolünün baskýsý, içgüdülerimizi bile körleþtiriyor.
Türk kadýnýnýn, cinsel hayatý, çocuk doðduktan sonra büyük sekteye uðruyor.

Türk kadýnýnýn özlem duyduðu, evlilik ve çocuk sonrasý iliþkinin dizi haliydi Asmalý Konak. Hala Seymen Aða, ideal erkekler arasýnda sayýlýyor. Peþinden gelen hiçbir “Aða”, onun eline su dökemedi. Kýskanç tavýrlarýyla doðulu, hazýrladýðý sürprizler ile batýlý ERKEK’ti, Sevdiðini söyleyebilen, karýsý ile seks arzusu içinde olan ERKEK’ti.

Sonuçta hayat kimse için adil deðil. Ne Aliye kadar þanslý oluyor kadýnlar ne de hayatlarýnda bir Seymen Aða oluyor onlarýn ayaklarýný yerden kesecek. Hayat, ekonomik özgürlüðü olmayan kadýnlar için kolay deðil. Evi çekip çevirme sorumluluðu, çalýþan hemcinslerinin sahip olduklarýný görmek, evde ezik hissetmek, kendini kanýtlama arzusu, örnek anne olma ihtiyacý, saygý görme isteði…

Çalýþan kadýnlar bile erkek dünyasýnda kadýnlýklarýndan uzaklaþýp, hayatta kalmaya çalýþýyorlar. Yönetici olma isteði, erkekle eþit algýlanma arzusu, kariyer yaparken anneliðin zor gelmesi, hormonlar ve egolar arasýndaki dengesizlik, çözülmeye çalýþýlan dilemma…

Aslýnda kadýnýn derdi bence aldatýlmak deðil, kadýnýn derdi deðiþen toplumda kim olduðunu bilememek ve bunun sonucunda da yaþadýðý travmanýn ev yaþantýsýna yansýmasýdýr.

Kadýn evden çýktýktan sonra hemcinsine de kurt olmuþtur. Ve evde kalanlarla, çalýþanlar arasýnda yaþanandan erkekler galip çýkmýþtýr.

Bir 15 yýl daha bu deðiþen kadýn profilinin ekmeðini yiyecekleri ortadadýr ama sonrasý Amerika’nýn yeniden bekarete önem verip, çekirdek aileye dönmesi gibi olacaktýr, biz de “Ah nerede hata yaptýk!?” diye dövüneceðiz.