..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birþeylerin olduðu konusunda umutluyum. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman > onur kesgin




17 Ocak 2008
Cüceler Devri Zindani  
O YARATILDIÐI GÜNDEN BERÝ HÝÇ SAKÝNLEÞMEDÝ

onur kesgin


BENCE CÜCELER DEVRÝ, ÇOK GÜZEL BÝ ESER VE OKUNMASI LAZIM


:AHBG:
Yolculuk baþladý. Hiçbir insan düþüncesinin ulaþmadýðý, varoluþun kapýsý bir kez daha açýldý.
Ve Linyar'ýn hizmetlileri, Diemna, coþkulu ve hünerli, üstlerinde Tek Olan'ýn ýþýltýsýyla ve
tüm ýþýklardan daha hýzlý, kapýdan geçip girdiler. Evrenin eski düzeninde durup dinlenmeden yol aldýlar;
sadece alametleri bekliyorlardý.
Diemna, Linyar'ýn hizmetlileridir. Linyar ve diðer tüm þeyleri ise Tek Olan yaratmýþtýr. Ýradesinin ulaþmadýðý hiçbiryer yoktur O'nun ve tüm
varoluþ O'na secde eder. Ve birçok irfaný bir arada taþýyan, tüm isimleri birleþtiren bir ismi vardýr bilinen; Nanda'dýr O; sevgiyle iþleyen ve sevgiyi iþleyen...
Þimdi ise yeni bir ilham ile tüm varoluþa yeni bir eserini daha katacaktýr. Linyar'ýn bilinen hiçbirþeyle ölçülemeyen coskusu, bu muazzam eserin harikuladeliðinin ilk alametidir aslýnda lakin Diemna'nýn beklediði alametler baþkaydý.
Þimdi Diemna, bir gezegene denk geldi. Bu gezegenin tabirini bugünkü bilinen harflerlyarake yapmak imkansýz, cüce harfleri bile yeteri kadar açýklayýcý olurlar mýydý bilmem. Ama bu gezegenin adý Yakatuna idi ve yanýyordu. Derin homurtularý evrenin her bir köþesinden duyuluyordu. Sonrada çatýrdamaya ve homurdanmaya baþladý ve tüm evreni titreten bir patlamayla infilak etti. Öyle ki sadece gürültüsü bile varoluþun sütunlarýný titretti ve alevleri tüm boþluðu kapladý; evren ateþe verilmiþcesine tutuþtu da tutuþtu. Mavi, mor ve yeþil karardý, isli bir peçe tüm gözlerin üzerine kapandý. Kahinat döndü, Yakatura koca aðýzlý bir dinozor gibi tüm karanlýðý yuttu. Sonra boþluðu baþtan baþa yaran kývýlcýmlar parladý ve rengarenk alevler yeniden etrafa saçýldý. Þimdi herbiri renkli birer yýldýz gibi parlýyorlardý. Sonra Yakatura'nýn kalbinden bir çekirdek fýrladý. Homurdanarak döndü ve delice bir ateþle parladý. Ve böylece yaratýldý Sused, daha sonra onu gören nice halklar tarafýndan 'güneþ' diye anýlacaktý. Ve böylece de doðrulanmýþ oldu ilk alamet; Kambal kapýsýndaki patlama gerçekleþmiþti.
Diemna ise yoluna devam etti. Hatta daha sonra ikinci alamet gerçekleþtiðinde de durmadýlar. Bu ise Kambala kapýsýndaki alametti. Yakatuna'nýn buzdan eþi Donarca, Ramanda, bambaþka bir güçle infilak etmiþti. Öyle ki karanlýðýn içerisine buzdan kristal parçalarý saçýlýrken, renkli yýldýzlar bembeyaz parýldadý ve Yokoluþ'a kadar da öyle kaldýlar. Bir süre ateþ ve buz kol kola, ýþýk zerrecikleri gibi nüfuz ederek her yaný dolaþtý. Yine de Diemna ne durdu ne de yavaþladý. Sonra her iki kapý da tekrar kendi derin sessizliklerine gömülürken, onlar buzdan küreleri ve ateþten yokuþlarý çoktan aþmýþlardý. Hýzlarý zamanýn kendisine yetiþti, onunla yarýþtý. Üç boyutun üçüncüsü onlarýn hýzýndan çekinip saklandý.
Evrenin böylece yeniden düzenlenmesinin sayýsýz asýrlarca sürdüðü söylenir. Sayýsýz gezegen evrenin dört bir yanýna savruldu ve önce uçsuz bucaksýz olan bir hiçlik daireler etrafýnda toplanmaya baþladý. Öyle ki her þey, akýp giden, tarifsiz bir seyir halinde dönmeye baþladý. Enna parýldadý ve daha sonra bütün yýldýzlar ýþýldayýp, kýrpýþtý. Kambal ve Kambala, hiçliðin ardýna uzanan dev kapýlar, karanlýða büründü.
Denir ki Diemna tüm bu Düzenleniþ esnasýnda hep yol almýþlar. Fakat varacaklarý yere varmadan önce ne durup dinlenmiþler ne de böyle bir ihtiyaç hissetmiþler. Çünkü hain iblis hep onlarýn peþindeymiþ. Niyeti iþlerini bozmak ve kendi kara düþünceleriyle üstlerine hakimiyet kurmakmýþ. Ama gel gör ki onlara asla yetiþememiþ.
Ve böylece uzakta, iskelet halinde koca bir gezegenin belirdiði bir an geldi. Daha da yaklaþtýkça görüntü daha da büyüdü. Onun kýzýl bir alevle içten içe yandýðýný gördüler. Bu Tazl’dý, kýzýl þimþekler gezegenin arþýný yarýyor, daha derinlerden büyük gümbürdemeler duyuluyordu. Tam bir cehennem gibiydi, ateþten fýrtýnalar ve alevli hortumlar vardý. Dört bir yanýna dev gibi kor parçalarý savuruyordu. Diemna ise burada durmadý. Tazl’ýn daha ötesinde grimsi bir demir renginde ýþýldayan baþka bir gezegen daha vardý; Tazlum. Ýþte orasý uzun yolculuklarýnýn son duraðý olacaktý.
Aradaki mesafeyi bir kalp atýmý süresinde aldýlar. Gezegenin Azif katmanýna geldiler. Bu katmana ne hýzla olursa olsun çarpan bir göktaþý, ufacýk parçalara ayrýlmadan asla geçemezdi. Lakin Diemna ne bir göktaþýydý ne de herhangi bir engel tarafýndan durdurulabilirdi. Korkunç bir hýzla, yaðan deli bir yaðmur gibi indiler yeryüzüne ve her bir yana daðýldýlar. Okyanuslar taþtý, yeryüzü köklerinden sarsýldý ve sanki karþýlama borazanlarý gibi derin homurtularla Tazlum Diemna’yý selamladý.
Yeryüzünün her bir yanýna dev kayalar düþüyordu. Bunlar Tazl’ýn öfkesiyle savrulan koca kor kütleleriydi ve düþtüðü yerleri eritip koca oyuklar açýyorlardý. Bu oyuklarýn çevrelerinde yüksek tepeler boy veriyor, her biri daðdan kuleler meydana getirip baþlarýný uzattýkça uzatýyorlardý. Kimi kayalar ise okyanuslara düþerek onlarýn taþmalarýna sebep oluyor, taþan sular da uzun mesafeler katedip oyuklara doluyor ve küçük gölcükler oluþturuyorlardý. Ýþte Tazlum, Tazl’ýn kor yaðmurlarý altýnda böyle baþlýyordu þekillenmeye ve bu þekillenme milyarlarca insan hayatý boyunca da devam edecekti. Diemna’ya gelince; onlar yeryüzüne iner inmez çalýþmaya baþlamýþlardý bile.
Lakin çok uzun bir süre sadece iþlediler. Nihayet Enna tam bininci kez göz kýrparken Tazlum’un sert topraðýnýn üzerinde bir fidancýk boy verdi. Kökleri topraðýn altýnda gizlenmiþ, etrafýnda yeþil yeþil parýldayan yapraklarýyla bir aðaç fidanýydý bu. Büyüyüp yavaþ yavaþ serpildi. Sonra gökyüzünde kalem çizgileri gibi incecik ve bembeyaz þekiller belirdi. Bunlar zamanla kendi gibi olan birçoðuyla bir araya gelip koca bir bulut kütlesi oluþturdular. Ve bir gece topraðýn üzerinde bir pýtýrtý halinde bambaþka bir canlý dolanmaya baþladý. Bu ise uzun diþleri, kemiksiz bedeni ve yumru yumru elleriyle bir tarla faresiydi.
Nihayetinde bir an geldi: Bulutlar, gökyüzünde bir araya gelip karadýkça karardýlar. Tazlum’un zifiri karanlýðýnda aniden gümbürdemeye baþladýlar ve yeryüzüne bir su damlasý düþtü. Onu bir diðeri izledi, sonra bir baþkasý ve biraz sonra perdeler halinde gökyüzünden topraða yaðmur damlalarý düþmeye baþladý. Minik aðaç fidaný yapraklarýna düþen ilk damlayý kana kana içti ve içtikçe de uzadý da uzadý. Ucu bulutlara eriþinceye kadar büyüdü ve dallarýnýn arasýndan küçücük, altýn rengi bir yemiþ fýþkýrdý, yemiþ zamanla dolgunlaþtý, rengi daha da sarardý ve dalýndan ayrýlýp yere düþtü. Fare onu aldý. Önce kokladý, her bir yanýný güzelce yokladý. Sonra bir ýsýrýk aldý ve hepsini koca bir lokmada yiyip bitirdi. Lakin þimdide bir yýlan belirdi kýsacýk yetiþmeye baþlayan otlarýn arasýndan. Fare onu görmedi. Yýlan sinsice yaklaþýp farenin ta dibine kadar geldi. Onu önce sýký sýký sardý vücuduyla, sonra da bir lokmada yedi. Yaðmur durduðunda ise yeryüzü otlarla ve aðaçlarla, nehirler ve göllerle ve çeþit çeþit hayvanla dolmuþtu artýk.
Sonra topraðýn kemiklerinden bir þekil yükselmeye baþladý. Göðe doðru uzadýkça geniþleyip büyüdü. Dört bir yanýna dallanýp budaklandýkça yeryüzü titredi ve sarsýldý. Nihayet en yüksek ucu arþýn tavanýna deðince durdu. Uçlarý mora, etekleri boz rengine boyandý ve içten içe madeni bir ýþýltý yayarak parlamaya baþladý. Parlayanlar Simut idi elbette ve burasý ise daha sonra Simut Daðý olarak bilinecekti; Tazlum’un gri zirveleri…
Diemna vazifesini tamamlamýþtý. Tazlum her cinsten yaratýkla ve canlýyla dolmuþ devasa bir bahçe gibi ilk mutlu günlerine baþladý. Lakin geriye tek bir þey kalýyordu ki, Diemna dahi bunu sabýrsýzlýkla bekliyordu…
Yine de þunuda söylemek gerekir ki Hain ibliste boþ durmamýþtý. Diemna’dan habersiz Tazlum’da gezindi ve kendi karanlýðýný bulaþtýrabildiði her þeye bulaþtýrdý. Bazý hayvanlarýn kalbini bozdu, bazýlarýnýysa vahþileþtirdi. Bunun sonucunda vicdansýz, kötü kalpli sýrtlanlar ve acýmasýz dev dinozorlar peydah oldular. Sonra gezegenin kýyýsýna köþesine kendi karanlýðýný ördü. Aðaçlara ve bitkilere musallat oldu, rüzgarlarýn kulaðýna kötü sözler fýsýldadý durdu. Ve Diemna tüm iþlerini tamamlayýp, uyanacak olanlarý sabýrsýzlýkla beklemeye baþladýðýnda o da sinsice bir köþeye çekildi ve kara planlar kurdu.
Öte yandan Tazlum’un üzerinde iblisin eseri olmayan bazý kara güçler de yok deðildi. Gezegenin diðer yarýsý hala kara bir örtünün altýnda ve buzdan rüzgarlarýn pençesindeydi; çünkü Tazlum henüz sabitti, duraðandý. Bu yüzden ýþýðý ve ýsýyý henüz görememiþ olan diðer kýsmý kalýn buz örtüleri altýnda sýzlýyor, öfkeli rüzgarýn acýmasýz ýsýrýðý altýnda can çekiþiyordu. Bu öyle bir rüzgardý ki, bir uçtan bir uca olan engin mesafeleri bir nefes alýþ hýzýnda katediyor, derin buzul oyuklarýnýn üzerinden geçerken havanýn ortasýnda donup kalýyor, varolan bütün havayý yok ediyordu. Diemna’nýn eli buraya da deðmiþti belki ama, o an için hiçbir çiçek yoktu ki, o kalýn buz perdesini delipte boy verebilsin. Ya da hiçbir hayvan yoktu ki, bir nebze olsun ihtiyacý olan havadan soluyabilsin. Hatta bulutlar bile oraya asla uðramýyorlardý. Kalýn buzullarýn altýnda, kimi yerlerde, bazý baþka oluþumlarýn donmuþ suretleri vardý; Tazlum’un eski düzende ki yaþantýsýndan geriye kalan acý yadigarlar, ve bunlarýn bazýlarý insan suretlerine benziyordu. Bu Buzul Diyar’da yaþayabilen tek bir canlý vardý. Kadim Dil’deki isimleri Hipiplis idi ve zamanýn kendisi kadar hýzla hareket edebiliyorlardý. Bu yüzden de ne vahþi rüzgarlar ne de kalýn buzullar onlara engel olamýyordu. En ince toz zerresinden daha küçüktüler, içerisinden geçemeyecekleri hiçbir þey yoktu ve zamanda ister geriye ister ileriye yolculuk yapabiliyorlardý. Ve belki de bu yüzden gelecekteki yaþantýlar için büyük tehlikeler oluþturmaktaydýlar ama Tazlum’un bir parçasýydýlar ve yazgýlarý Diemna’dan bile gizlenmiþti.
En nihayetinde bir an geldi. Bu Diemna’nýn akibetini sabýrsýzlýkla beklediði ve Yeni Düzen’in temel amacýný oluþturan kutlu bir andý. Önce derinden derine bir fokurdama tüm yeryüzünü sarstý. Sonra Simut Daðý’nýn eteklerinde dev kayalar peydah oluverdiler. Kayalar yumurtaya benziyorlardý her þeyden çok. Binlercesi týkýrdayýp, gümbürdeyerek sallanýp durdular. Ve bir feryat baþladý, kayalarýn; her bir kayanýn; çatýrdamasý gökleri doldurdu. Diemna gök kubbeye çýkýp seyretmeye baþladý. Ve taþlarda parçalanýp açýldýlar. Ýçlerinden kýsa boylu kýsa bacaklý ama kaslý ve pek bir güçlü, sakallý mý sakallý canlýlar çýkmaya baþladýlar; cüceler. Yýrtýnýp gerindiler, doðrulup bakýndýlar ve daha o anda, henüz birbirlerine ilk kez bakarlarken içlerinde bir öfke kabardý, çýlgýnlýklarý onlarý esir aldý, kibirleri gönüllerini doldurdu ve birbirlerine saldýrmaya baþladýlar. Acýmasýzca, insafsýzca, öfkeyle vurdular, týrmýkladýlar ve daha da feci olan birçok þey yaptýlar. Lakin Diemna bunlarý görmedi. Onlar, cücelerin uyanmalarýný büyük bir neþeyle izlediler ve sonra büyük bir hýzla, bir daha dönmemek üzere Tazlum’u terk ettiler. Çünkü böyle yapmalarý buyrulmuþtu.
Ve cüceler çok uzun süre birbirleriyle boðuþup durdular. Çiçekleri, tepeleri, bozkýrlarý, maðaralarý, aðaçlarý görmediler, yüzlerine vuran rüzgarý hissetmediler. Ne yaðmurlar yaðdý, ne þimþekler paraladý yüksek tepeleri ama onlar asla fark etmediler. Kibirleri çok büyüktü çünkü, doðalarý gereði saldýrgandýlar ve fena halde cahildiler. Üstelik birbirlerinden de hiç hoþlanmamýþlardý.
Lakin bu sonsuza kadar böyle süremezdi ve sürmedi de. Bir gün yoruldular ya da belki sýkýldýlar, durdular. Her biri gözlerini birbirlerinden çevirdi. Kendilerine baktýlar ve yürekleri biraz olsun yumuþadý. Ellerni, kaslý ve sert kollarýný, bacaklarýný inceleyip durdular. Sonra baþlarýný kaldýrýp etrafa baktýlar. Simut Daðý’nýn boz eteklerinin gri ýþýltýsý gözlerinde yansýdý. Ormanlarý ve denizleri gördüler. Birkaç kuþ üstlerinden süzülerek geçti ve sincaplar ayaklarýnýn altýndan koþuþturdu. Serin ovalara baktýlar ve yeþil ovalarý fark ettiler. Ve her biri, bir kez daha dönüp bir diðerine bakmadan yürümeye baþladý. Kimi daðýn eteklerinden dümdüz aþaðý indi, bazýsý daðýn tepesinden aþýp bayýrlara ve çalýlýklara vurdu. Kimisi daðýn etrafýnda dolaþtý da dolaþtý. Lakin hepsi bir diðerinden ayrý durdu ve birbirlerine olan öfkelerini unutmadýlar. Ve böylece baþlamýþ oldu Tazlum üzerinde Cüceler’in Günleri.
Þimdi Simut üzerinden binlerce cüce,




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


onur kesgin kimdir?

fantastik kurgu korku bilim kurgu ve gerilim yazarýyým

Etkilendiði Yazarlar:
yok


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur kesgin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.