..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi baþka. -Orhan Veli
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > 7nci Sanat (Sinema) > Barýþ Saydam




23 Ocak 2008
Ýklimler  
Barýþ Saydam
Mevsimler arka arkaya deðiþirken, sonbaharýn melankolisi yerini kýþýn aðýrlýðýna býrakmýþken, biz de kendi mevsimlerimizi yaþamaya baþlarýz… Ýklimler, insanýn duygularýný sýralar, a’dan baþlayarak z’ye kadar… O duygulara anlamlar yüklemek ise, yine bize kalmýþtýr.


:BECC:

Nuri Bilge Ceylan, Uzak’tan sonra Ýklimler ile kamerasýný, bir kez daha hem kendine hem de çevresine yabancýlaþmýþ bireylere uzatýyor. Bu sefer filmin baþ karakterleri olan akademisyen Ýsa ile dizilerde görev yapan Bahar’ýn aralarýndaki iliþkiden yola çýkarak, kadýn-erkek arasýndaki iletiþimsizliði ve bir türlü karþýlýk bulamayan beklentileri de sorguluyor. Hikayesini anlatmaya yaz mevsiminde Kaþ’ta baþlýyor, kýþ mevsiminde kara teslim olmuþ Aðrý’da sonlandýrýyor. Ýklimler deðiþirken, karakterlerin iklimlerin deðiþimini beklemeyen ve her dakika deðiþime uðrayan duygularýný ve beklentilerini de betimlemeye çalýþýyor.

Ýklimler yeni bir Uzak deðil. Uzak olma gayretinde de deðil zaten. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan diðer filmlerinin de bir adým ötesine geçerek, bu sefer sinema tekniklerini daha etkin kullanýyor. Fotoðrafçýlýktan gelen Ceylan’ýn bütün kareleri baþlý baþýna bir hikaye anlattýðý gibi, yabancý müzisyenlere teslim ettiði müzikleri de filmin etkileyiciliðini daha da arttýrýyor. Özellikle Aðrý’da yaðan kar altýndaki Ýsa’nýn Bahar’ý ne kadar çok sevdiðini anladýðý sahnede, arka planda bir müzik kutusunda çalan Beethoven’in Für Elise parçasý ve yaðan karýn görüntüsü, görüntü ve müziðin eþsiz uyumunu ekranlara taþýyor. Ýklimlerle bir kez daha Nuri Bilge Ceylan’ýn kasvetli kýþ mevsimini, sürekli yaðan karý ve yalnýz insan manzaralarýný büyük ustalýkla kadrajýna aldýðýna tanýk oluyoruz. Onun fotoðrafa olan tutkusu ve becerisi, hem hikayesini hem de oyunculuðunu gölgede býrakýyor. Bu olumsuz bir özellik deðil elbette. Ama kimi zaman sinema perdesindeki karelerin etkileyiciliðinden, filmden koparak baþka dünyalara doðru yol almak zorunda kalýyoruz. Ceylan kamerasýyla bizi de iklimler arasýnda bir yolculuða çýkarýyor. Kaþ’ýn güneþinden kumundan, Ýstanbul’un yaðmuruna, Aðrý’nýn lapa lapa yaðan karýna kadar bütün mevsimleri bizlere de yaþatýyor.

Ýklimler ve Uzak baðlantýsýna deðinmiþken gözlemlediðim birkaç farklýlýðý da belirtmek isterim. Ýklimler’de Uzak’ta olduðu gibi geniþ bir kent ve toplum tasviri yok, Kasaba’daki gibi bir birey-doða iliþkisi de yok. Bunlar yerini, bireye ve bireyin iliþki kurduðu karþý tarafla arasýndaki iletiþimsizliðe býrakýyor. Bu anlamda, Nuri Bilge Ceylan’ýn Uzak ile toplumsal ve köy-kent baðlamýnda ele aldýðý yabancýlaþma ve iletiþimsizliði, tekrar Uzak öncesi dönemdeki filmleri gibi birey merkezine çektiðini görmek mümkün. Uzak’ta köyden kente gelen Yusuf’un çýkýþsýzlýðý ve yalnýzlýðý, ayný zamanda saflýðý ve geleceðe dönük umutlarý, kentte yaþayan fotoðrafçý Mahmut’un yabancýlaþmasýný bize daha iyi gösteriyorken, Ýklimler’de taraflarýn böyle bir karþýtlýk içine girmediðini görüyoruz. Ýstanbul’un boþ ve sessiz mekanlarýnda, bembeyaz bir kar örtüsünün üzerinde dolaþan iki karakter, bu sefer yerlerini mevsimler arasýnda kendilerini bulmaya çalýþan iki yalnýz ve birbirine yabancý insana býrakýyor. Bütün bu özellikler çerçevesinde kýsa bir deðerlendirme yaparak Ýklimlerin, düþünsel ve toplumsal yönlerinin ve karakterlere bakýþ açýmýzý þekillendirecek arka alanýn daha zayýf kaldýðýný belirtmek gerekir. Yönetmen Ýklimlerdeki bu zayýflýðý, güçlü görsel yapýsý ve öznel deðerlendirmeye olanak tanýyan sinema anlayýþýyla kapatmaya çalýþýyor. Bu da, konuya uzak olan izleyiciler için deðerlendirmesi ve içine girmesi zor bir film olduðu gerçeðini su yüzüne çýkarýyor. Evet Ýklimler, Uzak öncesi Nuri Bilge Ceylan filmleri gibi daha öznel ve tamamlanmayý isteyen boþluklarla dolu bir film. Uzak gibi ismi uzak ama kendisi yakýn bir film deðil.

Birazda filmin özeline inerek, Ýsa ve Bahar arasýndaki boþluða ve seyirciyi müdahil edebilecek konulara deðinelim. Kadýn-erkek arasýndaki iliþkilerde en büyük sorun, iki tarafýnda birbirini anlayamamasýndan kaynaklanýr. Ýki tarafýnda birbirinden beklentileri vardýr. Bu beklentiler karþýlýksýz çýktýðý zaman sorunlar içe atýlýr. Uzun süre taraflar bu sorunlarý ve boþa çýkan beklentileri, hayal kýrýklýklarýný ve umutsuzluklarýný karþý tarafa söyleyemez. Bu süreç birike birike öyle bir hal alýr ki, havanýn ne kadar soðuk olduðuna dair en sýradan ve basit bir diyalogda bile, iki tarafý birbirine patlayacak duruma getirir. Mecbur kalmadýkça birbiriyle konuþmayan, mecbur kaldýklarýnda ise kýsa cevaplarla mecburiyetlerini giderdikleri, iletiþimsizlik üzerine kurulu bir iliþkidir, Ýsa ve Bahar’ýn iliþkisi de. Aralarýndaki bu iletiþimsizliði fark etmelerine raðmen, bunu çözme cesaretini gösteremeyen Ýsa ve Bahar, bir süre sonra birbirlerine tahammül edemez duruma gelir. Bu da Ýklimleri; sessiz gözyaþlarý, sevmeler, kayboluþlar, içe atýlan ve unutulmaya çalýþýlan gerçekler ve geciken itiraflar üzerine kurulu bir film yapar. Evet, Ýklimler geç kalmýþ sevgilerin ve itiraflarýn filmidir. Ve hayatýn acý gerçeklerinin insaný sindirdiðini ve suskunlaþtýrdýðýný gösteren bir filmdir.

“Gerçek acýdýr, acýtýr.” derler. Günlük hayatýn akýþý içinde bu söz çoðu zaman sürüncemede kalýr. Bu söz kafamýzda bir yerlerde kendine yuva edinmiþtir, ama onu hep görmezden geliriz. Çünkü sürekli yapýlacak iþler, gidilecek yerler, konuþulacak meseleler vardýr. Oysa bir an durduðumuzda, bir an kendi kendimizle yüzleþtiðimizde… Ýþte o an, içimizdeki boþluðu fark ederiz. Gerçekte, o vakit beynimize düþer, aniden. Bir býçak gibi keskin, ok gibi gergin, buz gibi soðuktur… O an düþünmeye dalarýz ve itiraf edemediðimiz gerçeklerin farkýna varýrýz. Bir sonbahar rüzgarýnýn miladý dolan aðaç yapraklarýný bir yerden baþka bir yere sürüklemesi gibi, hayatta bizi sürüklemeye baþlar. Ýþte bu noktada kadraja Nuri Bilge Ceylan girer… Bu sefer bizzati kameranýn önünde olmayý seçer. Kamerasýný kendi varlýðý aracýlýðýyla insana, insana dair olana, insanýn kendisine bile itiraf edemediði gerçeklere yöneltir. Aðrý’da kar yaðýþý altýnda bir uçak geçerken, ayný zamanda gerçek yaþamda da ayný hayatý paylaþtýðý eþi Ebru Ceylan’da son kez görünür, pelikülde. Hava soðuktur, mevsimlerden kýþtýr. Soðuðu içine çeker, havanýn buzu içini de donduruverir. Durur, düþünür… Nerede yanlýþ yaptým acaba? Neden iliþkimiz yürümedi? Ceylan perdede kasvetli ve melankolik görüntüsüyle düþünürken, kamera aslýnda bize her þeyi anlatmýþtýr, çoktan… Bahar ile Ýsa’nýn bir zamanlar aþk ile baþlayýp, sonra sýradanlaþan ve nihayetinde mutlak sonla bitirdikleri iliþkilerini, Nuri Bilge Ceylan görüntüleriyle anlatýr, Ýklim’lerin dört mevsiminde. Görüntülerle týpký Uzak’taki gibi modern insaný tuvaline resmeder. Bu sefer görüntülere daha da yoðunlaþýr, diyaloglarý daha da azaltýr. Ortaya çýkan resme baktýðýmýzdaysa, týpký evveli Antonioni gibi ve çaðdaþý Kim-ki Duk gibi azla çoðu anlatan, kendi gözlemlerinden yola çýkarak, evrensel bir sorunu resmeden bir sanatçýnýn sessiz çýðlýklarýný görürüz. Ýþte o zaman Bahar’ýn yaz mevsiminin ortasýnda, zamansýz ve birdenbire baþlayan, sessizce akan gözyaþlarýnýn anlamýný kavrarýz. Bunlarýn hepsi, aslýnda içe atýlan ve bir türlü paylaþýlamayan gerçeklerin sancýlarýdýr. Ayrýlýðýn kaçýnýlmaz oluþunun ve buna karþý koyamamanýn getirdiði çaresizlik halleridir. Sanatçýnýn konu edindiði, en ufak detayýna kadar çizdiði insanlýk resmi ise, bize ve bizim çaðýmýza aittir. Evet, bazý gerçekler vardýr; yüzleþmesi acý verir ve çoðu zamanda insanýn içini acýtýverir. Nuri Bilge Ceylan’da cesaretle bu gerçeði hatýrlatýr izleyicisine. Ýzleyici yine gerçeklerle yüzleþmekten kaçabilir, bu onun tercihidir elbette. Ama bu gerçeklerle yüzleþme cesaretini bulduðunda, onlarýn karþýsýnda kendini kaybetmeden durabilecek midir? Soru ortadadýr, cevapsa bize kalmýþtýr. Nuri Bilge Ceylan týpký Uzak’taki gibi Mayýs Sýkýntýsý’ndaki gibi ortaya düþünülesi bir mesele koyar; yüzyýllardýr süregelen kadýn-erkek arasýndaki iletiþimsizliði, modern hayatýn getirdiði yabancýlaþmýþ bireyi zihnimizin orta yerine býrakýr ve sahneden usulca çekilir. Mevsimler arka arkaya deðiþirken, sonbaharýn melankolisi yerini kýþýn aðýrlýðýna býrakmýþken, biz de kendi mevsimlerimizi yaþamaya baþlarýz… Ýklimler, insanýn duygularýný sýralar, a’dan baþlayarak z’ye kadar… O duygulara anlamlar yüklemek ise, yine bize kalmýþtýr.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 7nci sanat (sinema) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aaah Belinda!
V For Vendetta
Jean Vigo ve Filmleri
1984 (Nineteen Eighty - Four)
Leos Carax ve Sinemasý
Yumurta
Babel

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kader [Eleþtiri]


Barýþ Saydam kimdir?

Sinema ve edebiyat olmadan yaþayamayan, sürekli okuyan, izleyen ve dinleyen, özümsediklerini de yazýya dökmeye çalýþan insan.

Etkilendiði Yazarlar:
Nietzsche, Sartre, Dostoyevski, Kafka, Martin Esslin, Orhan Veli vb.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Barýþ Saydam, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.