..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Yıldız L.Karakaş




1 Mart 2008
Bir Yaz Sabahı  
Yıldız L.Karakaş
Bir yaz günüydü, her zaman ki gibi hava çok güzel.Güneşli ve bulutsuz bir gökyüzü.Sanki mesai yapar gibi herkes vazifesin de ...


:BDGE:
Bir yaz günüydü.
Her zaman ki gibi hava çok güzel.
Güneşli ve bulutsuz bir gökyüzü.
Sanki mesai yapar gibi herkes vazifesin de.

Sabah erken denizine girip, sabah güneşinin altın da mahmurluğunu atanlar.
Bir yandan çıtır çıtır mis gibi kokan simitlerini yiyip, sahilde çay içmenin keyfini yaşayanlar.
Seher vakti çıktıkları seferlerinden dönen balık sevdalıları.
Sahil boyu gidip, gelenler.
Bu yürüyüşler de hiç tanımadan, sırf aşinalıktan birbirlerine selam veren insanlar.
Sabah güneşinin o narin sıcaklığından, minik bebeklerinin de faydalanmasını isteyen genç anneler. Torunlarının peşinden onlara yetişmek için koşuşturan anneanneler, babaanneler, dedeler.
Ne güzeldir o saatler.

İşte, seher vakti çıktığı seferin den dönen balık aşığı babam.
Sahile yaklaştıkça bize el, kol işaretleri yapmaya başlamıştı bile.
Biz de onu karşılamak için oturduğumuz yerden sahile gittik arkadaşlarımla güle oynaya.
Babam sesleniyordu bir yandan da yaklaştıkça sahile.

'' haydi getirin bakalım poşetleri, kovaları... '' diye.

Biz de öyle yaptık, herkes bir tas, bir poşet, bir kova kaptı geldi sahile.
Anladık tabii bütün site bugün balık kokacaktı diye.
Kimi mangal da, kimi tava da.

Sahile sandalı yerleştiren babamı görünce inanamadık gözlerimize.
Babam dizlerine kadar balık içinde, sandal balıktan kaynıyordu.
Herkes şaşkınlık nidaları attıkça kalabalık çoğaldı.
Bir yandan da yürüyüş yapanlar dan da merak edip, yanaşanlar.

'' kaça balık amca ? '' diye sormazlar mı !

Gülme krizine girdik resmen.
Babam da bir yandan,

'' ne satması, satmıyorum ki ! bedava kardeşim. ''
'' getir poşet, tas sende al, kime yetmez ki bu kadar balık. Bitmeden alan alsın. ''

Valla o an orda olanlar bitmeden bu şanstan yaralandılar, ellerin de poşet evlerine mutlu döndüler.
Tabii bizde evimizin payını ayırdık.
Hatta birkaç site ileri de oturan dayımın bile payını ayırdık.

Aman allahım o seneki gibi balık bolluğunu bir daha hiç görmedim.
O senenin ve o insanların bereketi, şansı, kısmetiydi demek ki.

Tabii dayımın payını da taze taze hemen ulaştırmak lazımdı yerine.
Arkadaşlarla birbirimiz den kopamıyor, herşeyi birlikte yapıyoruz ya.
Yine birlikte karar verdik.
On-onbeş site ileriye sandalla gitmeye.

Doluştuk beş arkadaş sandala, geçtik sırayla küreklerin başına.
Hem kürekliyoruz, hemde kaynatıyoruz bir yan dan , gırgır şamata varıyoruz siteye, teslim ediyoruz balıkları dayımlara.
Hiç zaman kaybetmiyoruz şamataya da ara olmasın diye, düşüyoruz dönüş yoluna.
Eve varmamıza birkaç site kala , ıskarmozla küreği birbirine bağlı tutan ipler den biri koptu.
Aman allah sandal da hemen panik havası hakim oldu tabii.

Gerçi çok açıkta değiliz ama hafif atan dalga ve tek kürek sandalın yönünü ve ilerlemesini engelledi.
Birimiz ellerimizi ıskarmoz ve kürek arasında tutarak ip vazifesi yapmaya çalıştık ama nispeten başarılı olan denememiz ellerimiz acıdığı için fazla uzun sürmedi.
Kıyıdan fazla uzaklaşmadık , yüzerekte gidebilirdik, ama bir şekilde sandalı da götürmemiz gerek düşüncesiyle başka çözümler ararken.
Gözüme suyun üstünde yüzmekte olan serum şişesini çevreleyen askılık takıldı.
Hemen onu yakaladık, ip vazifesini görmesi için ıskarmoza ve küreğe geçirdik ve eve kadar rahatça gittik.

İşte o gün deniz' lerimize olur -olmaz, doğaya dönüşümü olmayan şeyleri attıkları için kızdığım insanlara.
Hiç düşünmezdim ama ilk defa teşekkür ettim diyebilirim.
Ama yine de denizlerimizin güzelliğini, temizliğini, doğallığını, bolluk ve bereketini yok edecek eylemlerden kaçınalım.
Yarınlar dan bu güzellikleri esirgemeyelim.
Bu güzellikleri henüz görmemiş olanlara da, görebilecekleri nice güzellikleri bırakma telaşın da ve çabasında olalım.

Bu kadar doğal güzelliğin, nimetin için de onların değerini bilmemek ve korumamak, gerçekten hem ayıp, hem de günah.


















.Eleştiriler & Yorumlar

:: :)
Gönderen: Simten K. Ataç / İstanbul/Türkiye
5 Mart 2008
Sevgili Yıldız sizin için iyi olmuş bu serum şişesi ama hangi soyu bozuk attı ben genede merak ettim doğrusu... Bereketiniz hep anlattığın gibi bol olsun, Sevgiler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Yaz Sabahı Ardından - Gün
Dün ve Bugünün Anıları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yollar [Şiir]
Öyle Zor [Şiir]
Annem [Şiir]
Dualarımdasın [Şiir]
Zaman [Şiir]
Bir An Gibi [Şiir]
Aşk Acısı [Şiir]
Sanadır Sözlerim [Şiir]
Divane Aşık [Şiir]
Sessizce [Şiir]


Yıldız L.Karakaş kimdir?

Bence, uzun gibi gözüken şu hayatımız da küçük şeylerden mutlu olup,büyük hayaller kurmalıyız. .

Etkilendiği Yazarlar:
okuduğum birçok eser , tüm yaşanmışlıklar , ve yaşananların bendeki etkisi yadsınamaz. Yazdıklarım da herkes den ve herşey den birşeyler bulmak mümkün.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yıldız L.Karakaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.