Ne yapayım
Yine gönlüm bir hicrana gark oldu
Hislerim soldu, sinem keder doldu
O zaman
Ruhum kendi inhisarında dem buldu
Kalbim ki itminanlığında sorgulandı
Halimleyim
Demem kimseye bir söz dahi eylemem
Ben kendi halimleyim sözlüyüm bilirim
Bu zaman
Kendi efkârında bir garib seferin eriyim
Aşk için kefilim, onun için çile çekerim
Canı
Tenden eden, bedeni arzulardan geçiren
Heveslerim için sen asla şekillenme diyen
Hal bu ki
Kalbi itminanlık dirliğinde yaşanır o gizem
Ser verip sır vermeyen edep içinde izlenen
Seyrinde
Su nasıl akar, kendi yolunda güzeldir bahar
Kar yağar kefenler içinde ne berivanlar açar
Uzanan
Dağlar, umman içinde esrar perdesini aralar
Kaval niye acı çalar, sine niye yaratanını arar
Bir an
Sen bilmeden her ne eylersen bir vakte kadar
Mühleti itibardır çünkü nasibi rahmet akacaktır
Muhakkak ki
İnsan bunun için vardır tahammül sırrı ondadır
Sevgi, ön yargısız temaşa eden güzide canlarındır