..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Adem KALINSAZ




28 Nisan 2008
Milli Egemenlik ve Son Gazi  
Adem KALINSAZ
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Anlayışının yolu ülkemizde milli mücadelede çetince mücadele yapmaktan geçmiş ve zor şartlarda kazanılmış ve bu sebepten kıymetini eskitmeyen bir ilke olma özelliğini idame ettirebilmiştir.


:BCBB:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Anlayışının yolu ülkemizde milli mücadelede çetince mücadele yapmaktan geçmiş ve zor şartlarda kazanılmış ve bu sebepten kıymetini eskitmeyen bir ilke olma özelliğini idame ettirebilmiştir.
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde egemenliğin, güçler (yasama, yürütme, yargı) ayrılığı vasıtasıyla millete bırakılmış olması son derece isabetli bir karardır.
Bu kararı alan milli mücadelemizin kahramanlarını kutlamak gerekiyor. Çünkü bu ilkeyi millete bırakmakla millete verdikleri değerin kıymetini arz etmiş olmaktalar. Bu millet ki, I.Cihan Harbi’nde dokuz ayrı cephede savaşmış, tarihin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale’de destan yazmış, hemen akabinde Kurtuluş Savaşı’nı yapmak durumunda kalmış ve tüm olumsuz koşullara rağmen azmini, cesaretini, imanındaki kuvvetini, basiret ve ferasetini göstererek bu savaştan mağrur galip olarak çıkmasını bilmiştir.
Destanlar tarihimize yeni bir destan daha yazmasını bilmiştir. Bu destan ki, emperyalizmin son kalelerinden olan “üzerine güneş batmayan imparatorluk” İngilizler başta olmak üzere, Üstad Mehmet Akif’in deyimiyle, “his yoksunu, sırtlan kümesi” irili ufaklı tüm haçlı zihniyetinin 20. yy. temsilcilerinin alınlarına ve kalplerine “Dur!” sedasını, yerleştirmiştir.
Bu durak son duraktır. Anadolu artık Türk İslam’dır. Bu 1071 Malazgirt Zaferi’nden beri böyledir. Bundan sonra da ilâ ahir böyle olacaktır.
Bizi ayakta tutan şeyin farkında olan bu millete zillet asla yakışmaz. Bunun idrakinde olan ecdadımız ve bu günün nesli, egemenliğin anlamını ve kıymetini çok iyi bilmektedir. Bu sebepten milletimiz, milli egemenliği, emperyalizmin kurduna kuşuna yem etmeyecek huşu ve asalettedir.
***
Bugün (2 Nisan 2008) İstiklal Harbi’mizin son gazisi Yakup Satar Dedemiz, tıpkı Kurtuluş Savaşı’mızdaki görevi gibi bu dünyadaki son görevini de hakkaniyetle tamamlayıp Hakk’ın rahmetine kavuşsa da, “Yuta sulh, cihanda sulh” ilkesini çiğnemek isteyeceklere karşı milyonların yüreği hep birlikte tepkisini vermekten alıkonamayacaktır. Bunun en son örneğini de kahraman Mehmetçiğimizin Irak’ın Kuzeyindeki terör yuvalarına yaptığı harekâtta tüm dünya ağzı ve gözü açık bir şekilde gördü. Gerektiğinde her daim görmeye de devam edecektir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

İstiklal Harbi’mizin son gazisi Yakup Satar Dedemize Allah’tan (c.c.) rahmet, milletimize baş sağlığı diliyoruz. Bu kayıp milletimizin ruhunda bir boşluk bıraktı. Çünkü Yakup Satar Dedemizin, büyük bir manevi değeri vardı. O bizim tarihimizin altın sayfalarından birinin son kelamıydı. O kelamı iyi okuyup anlamak ve algılamak şuurunu taşıyan her vatan evladı, egemenliğin bayrağını hep zirvede dalgalandırmaya devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Tarihimiz, her devrin Ulubatlı Hasan’ına ve Yakup Satar’ına şahitlik etmiş ve etmeye de devam edecektir.
Şair Orhan Şaik GÖKYAY, Bu vatan Kimin? sorusuna ne de güzel cevap vermiş:
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.

“Atatürk'ün milli egemenlik ilkesine sadece düşünceleriyle değil, derin kişisel duygularıyla da ne kadar bağlı olduğu, annesinin ölümünden birkaç gün sonra onun mezarı başında yaptığı şu konuşmada gözlemlenmektedir:
"Valdem bu toprağın altında, fakat milli egemenlik ilelebet payidar olsun. Beni teselli eden en büyük kuvvet budur... Valdemin mezarı önünde ve Allah huzurunda and içiyorum, bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği ve belirttiği egemenliğin muhafaza ve müdafaası için icabederse valdemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun".” (http://www.meb.gov.tr/belirligunler/23nisan_2002/ulusal_egemenlik.htm)
Milli Egemenliğin 88. yılı kutlu olsun.
Selam ve muhabbetle.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cumhuriyete Giden Yol
Toplum "Ben"lerin Çoğuludur

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazının Önemi / İlmi Yazı İle Bağlamak
Yoksulluğa Akif'ce Bir Yaklaşım
Çevresel Sorunlar ve Çözüm Yolları
Gezi Notları: Akçay, Altınoluk, Assos, Ayvalık, Edremit İzlenimleri
Baki Kalan Hoş Bir Seda; Hz. Mevlâna
Atatürk'ün Çocuklara ve Gençlere Mesajı
Gezi Notları: Bursa İzlenimleri - III
"Çin İşi" Olimpiyat
Toprak Gönüllü Cengiz Aytmatov
Üstad

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Atatürk'ün Kardeşleri [Eleştiri]
Kör Şeytanın Kör Gözüne... [Eleştiri]
Gez Dünyayı, Gör Konya'yı [Eleştiri]
İçki Sahte, Ölüm Gerçek [Eleştiri]
Ne Kadar İtibar Etmeliyiz? [Eleştiri]
"Fikrim Yok" [Eleştiri]


Adem KALINSAZ kimdir?

Hayatı algılamaya çalışmak için düşünmek, çalışmak, üretmek ve yaşamak gerektiğine inanırım.

Etkilendiği Yazarlar:
Edebiyatın "Edep" kısmıyla dost olan bütün yazarlar.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.